Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sessiz oturabilir miyiz seninle Aramızda yaprakların hışırtısından Ve ceylanların hayata çıkışından Başka bir ses olmadan Beni sessiz de sevebilir misin Yağmur almış toprağı Ve üşüyen kainatı dinlerken
Biri ötekine anlatıp durur, ötekinin duyup duymadığının ya da anlayıp anlamadığının hiç bir önemi yoktur. Konuşuyorlar ya da hiç konuşmadan karşılıklı oturuyorlar ya, önemli olan budur işte. Karşıdakinin dinleyip dinlememesinin hiç önemi yoktur. George sana saçma sapan şeyler söyleyebilir, bunların hiç ama hiç önemi yoktur. Önemli olan konuşmaktır. Biriyle birlikte olmak. Önemli olan budur işte.
Reklam
Politik anlamda kadınlar hakkında edilecek kelamları, binbir farklı tartışmanın içinde derinleştirmek mümkün fakat ben yalnızca bizden bahsetmek istiyorum. Ekseriyetle arkadaşlığımızdan. Kadınlık üzerine düşünmeye başlamam hangi yaşlara denk geldi, çok da emin değilim. Çalışan bir annenin kızı için tek dileğinin parasal anlamda özgür olduğu bir
İşte bu yeni, diye düşünüyor Nihal. Hiç alınganlığı yoktu eskiden. Demek her şey açıklanmalı, tüm duygular ve bakışlar, belki dokunuşlar bile. Konuşmadan anlaşabilmek eskiden olduğu gibi, zamanla gelecek geriye, o da gelebilirse. Niçin gelmesin, gelecek elbet. Ama bu uzunca suskunluk bile gerginleştiriyor Ertan"ı.
Sayfa 31
"Konuşmanın esasları aslında hiç konuşmamaktır. Eğer bir şeyi konuşmadan bitirebileceğinizi düşünüyosanız, tek kelime etmeden bitirin. Konuşmadan başarılamayacak bir şey varsa, insan az kelimeyle konuşmalı. İnsanın ağzını rastgele açması utanç getirir ve insanlar böyle birine çok kez sırtlarını dönerler."
İnsanın eşi olmalı, bakarken yüreğinin kabardığı, gözlerinden gözlerine yüreğinin aktığı…aşık olduğu bir eşi olmalı! Sabah gözlerini açtığında, yanında olduğunu görüp, şükürler etmeli Yaradana. Koklamalı saçlarını. Uyuyan eşine şefkatle bakıp, usulca dokunmalı yüzüne, varlığını hissedebilmek için. Parmakları titremeli, incitirim
Reklam
'Bir arkadaş istiyorum. Benimle konuşmadan beni tamamen anlayacak, benimle karşı karşıya saatlerce hiç konuşmadan oturabilecek bir arkadaş.'
Öyle durma hiç konuşmadan. Ağır bir söz söyle; utandır beni. Söyle, de ki: Bin tane kitap okumak gerek. Tutunamayanlar, Oğuz Atay (Sayfa 90)
‘’Anlatıyorum hiç konuşmadan, Buğdayın içini dökmesi gibi..’’
Şubat 1933'te Bursa Ulu Cami'de Türkçe ezan okunur. Cemaat, cuma namazından çıkışta topluca Evkaf Müdürlüğü’ne gidip, ‘Niye ezan Arapça okunmuyor?’ diye sormuş, cevap alamayınca aynı niyetle valilik binasına yürümüştür. Heyecana kapılan valilik memurları olayı kolluk kuvvetlerine bildirirler. O esnada Atatürk bir yurt gezisi kapsamında
Reklam
"Üniversiteli delikanli kolejli kıza bir voleybol maçında rastladı.Okul salonundaydı maç Tribünsüz,minik bir salon.. Seyircilerle, oyuncular arasında, sahanın çizgisi vardı sadece.. O kadar yakındılar..Delikanlı, bu tatlı, bu güzel, bu dünyalar şirini kızı ilk defa göruyordu takımda.. Hoşlandıgını, fena halde hoşlandıgını hissetti. Az sonra
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.