Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Şairler akşamı bu akşam ... Hoş geldiniz şairlerim Sefalar getirdiniz dünyamıza, Özledik şiirinizi, Sizi özledik ... Konuşsanıza!
Sayfa 58 - ÜMİT YAŞAR YAYINLARIKitabı okudu
İtalyanca s'accommodi sözcüğünün çevrilmesi mümkün değildir; aynı zamanda gelin, girin, hoş geldiniz, evinizdeymişsiniz gibi davranın, ev sahibi sizsiniz, anlamlarına gelir.
Reklam
Düşledik, umduk, arzuladık. Hayal ettik. Sonra gerçeğin duvarına tosladık ve dış dünyanın hakikatinin içimizin hakikatine denk düşmediğini, acıyla fark ettik. Ürperdik... Gerçeğin çölüne hoş geldiniz.
Zeynep Korkmaz
Günümüzün tanınmış Türkoloğu Zeynep Korkmaz, o günlerin Türkoloji öğrencilerindendir. Atsız'ın DTCF'ye gelmesini şöyle anlatıyor: "Nihal Atsız bizim fakülteye gelmişti. Biz de merak ettik bu Nihal Atsız kimdir diye. Hiç unutmuyorum, bizim katta Hindoloji Bölümünde bir oda vardı, orada bazı hocalar toplanmıştı. Osman Turan, Mehmet Altay Köymen, Nihal Atsız da oradaydı. Birkaç arkadaş şöyle bir dışarıdan bakalım dedik. Hocalar gördüler, el ettiler. Osman Turan bizi çağırdı. İçeriye girdik, 'Hoş geldiniz.' dedik, o kadar. Hemen de çıktık. Korkuyoruz bir şey olur mu diye."
Gerçekler dünyasına hoş geldiniz...
Gerçek dünya böyle bir şeydir. Gerçek, yok deseniz de yok olmayandır.
Sayfa 24 - Bilgi YayıneviKitabı okudu
Reklam
Rivayet olunur ki, Şeyh Emrem Yunus Hazretleri, Tapduk Yunus'un halifesidir. Tapduk Yûnus Hazretleri'nin gözleri görmezdi ve ümmî idi. Tasavvuf ve bilgisinde devrinde benzeri yoktu. Emrem Yunus önceleri bilgin ve fazilet sahibi idi. Müftülük yapardı. Tevbesine sebep bu idi ki, Tapduk Yunus'un dervişlerinden birine bir fetvâ gerekti.
Hoş geldiniz, Sefa verdiniz, Buyurun, hazır soframız. Lezzetler size lâyıktır umarız, Zordur, ağız tadı olanları ağırlamamız.
İSKENDERİYE CEMİYETİ'NE HOŞ GELDİNİZ.
"Buradaki kimse iyi değil. Bilgi katliamdır. Fedakarlık yapmadan bilgiye sahip olamazsın."
Bir çocukluk travmam daha geri döndü. Misafire 'Hoş geldin' demek. Yakın akraba, uzak akraba, konu komşu fark etmez. Eve kim gelirse gelsin odamdan çıkıp gelenlere hoş geldiniz demek zorundaydım. Demesine deriz hadi mesele değil de el öpmek gerekir mi? Öpmek istersin, "O kadar yaşlı mıyım?" diyen olur, öpmezsin, "öpsene ulan!" diye elini zorla dudağına yapıştıran olur. Tokalaşmak için elini uzatırsın, sık­ mayan olur. Elini verip kolunu kaptırdığın olur. Şapır şupur suratın yalayan olur. Ne kadar büyüdüğüne şaşıran mı istersin yoksa birbirinden gereksiz çocukluk anılarını tekrar tekrar anlatan mı? Hele akranın bir kı z varsa tam sıçtın demektir. Göz göze gelmemeye çalış dur işin yoksa
Reklam
İşte bu yüzden Tesla reisim <3
Fuar salonunun girişinde asılı duran uzun tüplerden birisinin üzerine Tesla'nın ağır el işçiliğiyle dökme cam kullanarak yazdığı "Elektrikçiler Hoş Geldiniz" yazısı ışıldar. Sırayla devam eden ışıklarda ise, Helmholtz, Faraday, Maxwell, Henry, Franklin gibi büyük bilimadamlarının isimleri yer alır. Bu ticari bir galibiyet değil, bilimin onurlandırıldığı ve elektriğin insanlar tarafından henüz anlaşılmaya başlandığı bir gecedir Tesla için.
Sayfa 50 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Evinize hoş geldiniz.
Sayfa 253 - Beyaz Baykuş Yayınları
Allah Resulü bir harp dönüşünde “Hoş geldiniz. Küçük cihaddan büyük cihada dönmüş bulunmaktayız.” buyurdu. Ashap, “Ey Allah’ın Resulü, büyük cihad nedir? diye sorunca, “Büyük cihad, Allah’a güzel kulluk için nefsinizle vereceğiniz mücadeledir.” buyurdu.
Enver Paşa halka doğru yürürken ikinci sırada duran ve yeleğinin altından çıplak bir tabancayı belinden çekmek üzere olan şahsı göstererek "Tutunuz!" emrini verdi. Yanındaki sivil muhafızlar silâhını henüz çekmiş ama ateşleyecek zamanı bulamamış olan suikastçıyı derhål bileğinden yakaladılar ve kimseye zarar vermemesi için silahlı elini bileğinden havaya kaldırdılar ki ateş ederse kurşun boşa gitsin... Muhafızlar silâhı elinden alır almaz halk suikastçıyı tutarak yere yatırdı. Linç etmek üzerelerken Enver Paşa muhafızlara emir verdi ve suikastçıyı halkın elinden aldılar. Paşa, halka hitaben yaptığı konuşmada suikastçının cezasını devletin vereceğini, infiale kapılmamaları gerektiğini söyledi ve alåkalarından dolayı teşekkür etti. Polisler bu arada suikastçıyı götürdüler. Enver Paşa, eski bir komiteci olmanın verdiği rahatlıkla olacak ki hiçbir şey olmamış gibi salonuna gitmek üzere halkın arasına yürüdü. O anda suikastçının da Ermeni olduğu anlaşıldığından az önce Enver Paşa'ya hoş geldiniz diyen Ermeni papazı Arşak Kasapyan, Paşa'dan bin bir özür diliyor ve "Bizden değildir Paşam, Erivanlıdır. Biz onu Ermeni kabul etmiyoruz. "filân diyordu. Adanalı Ermeniler, Adanalı olmayan ve karışıklık çıkartmak üzere Adana'ya gelmiş komiteci Ermenilere "Erivanlı" derlerdi.
Düşledik, umduk, arzuladık. Hayal ettik. Sonra gerçeğin duvarına tosladık ve dış dünyanın hakikatinin içimizin hakikatine denk düşmediğini, acıyla fark ettik. Ürperdik. Oysa içimizde kıpırdanıp duran bir şeyleri varlığa çıkarmak, dünya gözüyle seyretmek istiyorduk. ‘Sabret, şükret, seyret’ diyor Mevlana. Belki sabredemediğimiz, belki şükredemediğimiz için seyredemiyoruz. Gerçeğin çölüne hoş geldiniz.
Sayfa 174
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.