Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
480 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Sıcacık ,akıcı bir kitap.Tam anlamıyla Debbie Macomber hayranı oldum bu kitapla. Şu ana kadar çıkan tüm kitaplarını okudum. Kitap bittikten sonra sanki kitap okumamışım da keyifli bir film seyretmişim gibi. Hız,asosyallik,hoşgörüsüzlük bencillik ve şiddet gelişmiş ve gelişmekte olan toplumlarda her geçen gün artıyor. Çağa ayak uydurmaya çalışırken unuttuğumuz hoşgörü, sevecenlik, paylaşma ve yardımlaşma gibi değerlerle örülünce ortaya her kalbe hitap eden bir roman çıkmış.
Küçük Mucizeler Dükkanı
Küçük Mucizeler DükkanıDebbie Macomber · Martı Yayınları · 201814,3bin okunma
Dönemin kültürel, bilimsel ve teknolojik başarılarının yanı sıra dini hoşgörüsüzlük, siyasi cehalet, kölelik ile servet ve statüde muazzam eşitsizlikler söz konusuydu. Buna " Rönesans'ın karanlık yanı" denilmiştir. Jerry Brotton
Reklam
Hoşgörüsüzlük ve bağnazlık bayraklarının bıçak bıçak dalgalandığı bu kalabalık obada artık kimse kimsenin dilinden anlayacak durumda değil... Hayatımızı parselleyenlere sözümüz geçmiyor. Hayata satılmaya gücümüz yetmiyor. Böyle durumlarda en iyisi bir uçağa doluşup uzağa kanat açmaktır çare..."elveda" imzalı son satırlar bırakarak geride...
Hoşgörüsüzlüğe karşı hoşgörü... Vesayete karşı özgürlük... Fanatizme karşı hümanizm... Mekanikleşmeye karşı bireysellik... Ya da zorbalığa karşı vicdan... Her baskı, önünde sonunda isyana götürür. Zira zaman içinde insanlığın ahlak bakımından bağımsızlığı baki kalır. O, yıkılmazdır! İktidarını güvence almanın tek yolu sadece mutlakiyettir, her tür muhalefetin mutlak olarak ortadan kaldırılmasıdır. Hoşgörüsüzlük kaçınılmaz olarak savaşa sürükler, hoşgörü ise barışa. HASAN CEMAL
174 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Roman, görünüşte 17.yüzyıl İngiltere'sinin kargaşa dolu yıllarını konu alsa da zamandan ve mekandan bağımsız ilerliyor. Yazarın bu tarzı seçmesini, püriten ahlak anlayışının, farklı adlar ve kimliklerle her zaman topluma dayatıldığını göstermek istemesine bağlıyorum.Günümüzde de geçmişte olduğu gibi zorla dayatılan ahlak anlayışları, baskı, hoşgörüsüzlük ve dünyayı sömürme devam ediyor ve bu hep tekrarlanacak ne yazık ki. Bizim ve Dünya'mızın daha çok Köpekli Kadınlara ve ona bu süreçte destek olacak Jordanlar'a ihtiyacımız var...
Vişnenin Cinsiyeti
Vişnenin CinsiyetiJeanette Winterson · Sel Yayınları · 20191,723 okunma
"Ah, zavallı Adso," diye güldü William, sevecenlikle enseme vurarak, "hiç de haksız değilsin! Son iki yüzyıldır, hatta daha da önceden beri, şu bizim dünyamız hoşgörüsüzlük, umut ve umutsuzluk fırtınalarıyla kasılıp kavruldu sanki... Ya da hayır, bu iyi bir benzetim değil. Kocaman, görkemli bir ırmak düşün; toprağın sağlam olduğu güçlü yatağında kilometrelerce akıp gidiyor; ırmağın kıyılarının, sağlam toprağın nerede olduğunu biliyorsun. Bir an gelir, bu ırmak çok uzun bir zaman, çok geniş bir alanda aktığı, tüm ırmakları kendi içinde yok eden denize yaklaşmakta olduğu için yorgun düşmüş, artık ne olduğunu bilmez. Kendi kendisinin deltası olur. Bir ana kolu hâlâ varlığını sürdürebilir, ama birçok kol ondan ayrılıp her yöne dağılır, kimileri yeniden birbirine karışır; artık neyin neden çıktığını anlayamazsın; bazan hâlâ ırmak olanla, çoktan deniz olanı ayırdedemezsin..."
Reklam
196 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Bir ütopya olsa da. Bu kitabı cümleleriyle değil, anlatılmak isteneni ile, varılmaya çalışılan mesajı ile yanı yüzeyi ile değil, dibine, derinliğine inerek okumalı. Livaneli son derece sade anlatımıyla nefis bir hikayeyi ortaya çıkarmış. Kitabın bende bıraktığı ses, çok uzaklardan, ıssız bir adadan gelmedi doğrusu. Çok çok yakınlardan, kendi yurdumdan, yakın tarihlerin yansıması olarak ulaştı. İçim titreyerek, geçmişte yaşanan deneyimlerimi anımsayarak bitirdim sayfaları. Bir memleket nasıl kurtulur, nasıl batırılır.? Yönetsel, toplumsal doğrular nedir? duyarlılık nedir? Başkaldırmak neydi? Bir anarşi mi ?, bir yanlışa direnim mi? Doğrular, yanlışlar nelerdi. Bu iki kavram birbirine bu kadar iç içe geçer mi? toplumsal algı neydir? İşte çözümlenmesi gerekenler bunlardı. Yanlışlar, yanlışlıklar topluluğu nasıl domino etkisi yaratır'ın çok güzel dile getirildiği bir kitap var elimiz de. Ödülü hak etmiş. Teşekkürler Livaneli. Livaneli, kendi cümleleri ile işin özetini kitabın son satırlarında vermiş zaten. Ne diyor:- " İşlediğimiz günahın kefaretini ödüyoruz.. Bir adam tarafından kandırılmaya izin vermiş, onun peşine körü körüne takılmış olmamızın kefaretini; başkaldıran insan tanımını unutma, bencillik, hoşgörüsüzlük, vurdumduymazlık, diktatöre boyun eğme, küçük hırslarımıza kapılma günahlarının kefaretini. Gündelik yaşamımızın içinde küçük boyun eğişlerimizden oluşan küçük günahların hikayesi bu... "Okunmalı" diye dip kenar düşmeyi vazife bilirim. İyi okumalar dileğimdir...
Son Ada
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,3bin okunma
...Militanca hoşgörüsüzlük, koyutlanmış topluluklarda müzmin ve tedavisi imkansız olan güvensizlikten kaynaklanır. Koyutlanmış topluluklar, sadece koyutlanmış oldukları için güvensizdirler. Ama daha çok, bugünlerini kuvvetlendirmek ve geleceklerini sağlama bağlamak uğrunda ne yaparlarsa yapsınlar ebediyen koyutlanmış halde kalacakları için kendilerinden emin değildirler; Cornelius Castoriadis'in dediği gibi, "kişinin benmerkezci kalesinin en derin girintilerinde bir ses, tatlı tatlı ama yorulmak bilmeksizin, duvarlarımız plastikten, akropolimiz kağıttan yapılma diye söylenir durur."
Şeyh Bedreddin
İnsanların kardeşliği ve payların eşitliği üzerine yazılmış bir senfoninin, Batı Avrupa Hıristiyan kökenli bir orkestra şefi; Doğu Avrupa'da ise Müslümanlıktan gelen bir maestronun yönetiminde icrasıdır bu. Yorumlar değişik, ama partisyon aynıdır. Aynı hoşgörüsüzlük ve tutuculuk duvarına çarpıp parçalanmışlardır.
Bütün cinayetlerinin sorumluluğu tapma gücündedir: Bir tanrıyı yakışıksızca seveh kişi, başkalarını da onu sevmeye zorlar. Buna razı olmazlarsa onları yok etmeye de hazırdır. Hiçbir hoşgörüsüzlük, ideolojik taviz vermezlik veya din yayıcılığı yoktur ki, şevkin hayvanî temelini açığa vurmasın. Hele insan ilgisizlik melekesi'ni bir yitirsin. Potansiyel katil haline gelir. Hele fikrini tanrıya dönüştürsün: bunun sonuçları sayılamayacak kadar çoktur. Ancak bie tanrı ya da taklitleri adına insan öldürülür.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.