Hayyam'ın rubailerini üniversite yıllarımda çok duymuştum. Bu sitede de o kadar çok okundu ki kendim de okumak, eseri yakından tanımak istedim.
Ömer Hayyam; aşk, ölüm, dünyanın gelip geçiciliği, cennet - cehennem, yarı iman edenler gibi konuları dizilerinde başarıyla işlemiş. Rubai tür itibariyle de akıcılığa uygun. Dizeler akıp gidiyor okurken.
Tolstoy, Savaş ve Barış romanını 37 yaşındayken yazmaya başlamış. Tolstoy, kendi doğumundan 20 yıl önceye, romanı yazdığı yıllardansa yaklaşık 60 yıl önceye giderek bu ihtişamlı eseri yazmış.
Romanda yaklaşık yirmi yıllık bir süreyi kapsayan, 1800'lü yılların başını, Fransız-Rus savaşlarını anlatmış. İki tarihi kişilik olan Napolyon ve Çar
İnsanların çoğu yazarı "Neden Müslüman Oldum?" isimli videosu ile tanıyordu başlangıçta. Ben de o videoyu izleyip tanımıştım. Çok fazla videosunu izlemiş biri değilim sadece ilgimi çeken konulara baktım bugüne kadar denilebilir. "Neden Müslüman Oldum?" videosundaki inşayı bu kitapta iliklerime kadar hissettim diyebilirim.
Mutluluk kavramını düşündüğümüzde bu kavramın karşısında duran ve aynı zamanda onun edinmesini sağlayan, daima doğadaki koşullar ve hayatın kendisi olmuştur. Filozoflar ve bütün kişiler, mutluluk üzerine cümleler oluştururken bunu, doğadan - sınırlardan - bağımsız düşünememişlerdir. Hatta bu sanat üzerine felsefe kulvarları oluşturulmuş, sadece bu
İMAN لا İLE BAŞLAR
TAĞUT NEDİR?
ALLAH SEVGİSİ ile TAĞUT SEVGİSİ
ASLA BİR ARADA BULUNMAZ.
“(Ey Peygamber!) Sana indirilen ve senden önce indirilmiş olan Kitaplara inandıklarını iddia eden şu ikiyüzlülerin hâllerine bir baksana; (hem Müslüman olduklarını söylüyorlar, hem de Kur’an’ın hükmünü terk edip) tağut’un, (yani Allah’ın hükümlerini hiçe
Ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. Sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa.
Yaresten 'e yeniden teşekkür ederim. Kitap kesinlikle okunmaya ve üzerine konuşmaya değer. Ben de bugün üzerine konuşmayı deneyeceğim dilim döndüğünce ve zihnim yettiğince. Tabi bir taraftan ürkmüyor değilim; bu adamlar kendilerinden bahsettiğimi duyup üzerime atılabilir ve bana görülmedik işkenceler
Anne baba yeter artık!
Benim üzerime çok geliyorsunuz, bunaltıyorsunuz beni. Ben özgür olmak istiyorum. Bende gezip dolaşmak, eğlenmek istiyorum. Arkadaşlarımın yaptığı gibi bende gece geç saatte eve gelmek istiyorum. Benimle neden bu kadar çok uğraşıyorsunuz? Ben size ne kötülük yaptım? Hem eğlenmek gezmek suç mu? Kitap okumak, ders çalışmak
Bazı karşılaşmalar, bazı rastlaşmalar vardır, uzun süreli beraberliklerin kapısını açan. Hiçbir karşılaşma tesadüfi değildir, tam da bu yüzden. Geçen sene bu zamanlar, bir kitap sonrası internette gezinirken denk gelmiştim 1000Kitap’a.
Bilen bilir, film ya da kitap sonrası ayrı bir zevktir, üzerine okumak ya da konuşmak. Ben de bir kitap