Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
268 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitabı bitir bitirmez Franz Kafka'nın "Eğer okuduğumuz bir kitap bizi kafamıza vurulan bir darbe gibi sarsmıyorsa, niye okumaya zahmet edelim ki?" sözü geldi aklıma. Uzun bir süreden sonra bir kitap okuduktan sonra gerçekten de sarsıldığımı fark ettim. Kitap bir kişisel gelişim kitabı değil tabi ki. Fakat içimizdeki şeytanı -ya da
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Yapı Kredi Yayınları · 2019171,6bin okunma
195 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
ÇAĞIN VİCDANI "MODERN DON KİŞOTLARA" BİN SELAM OLSUN
KALBİ TÜM İNSANLIK İÇİN ATAN GÜZEL İNSANLAR MERHABA! HAYDİ BİR ETKİNLİK YAPALIM!! Küçük büyük fark etmez bir dünya haritası görünce eşit şekilde katlamanızı istiyorum. Güney Amerika ve Afrika kıtasının( birazda bizim bölgenin) birbirine denk geldiğini göreceksiniz. Bu kitabı okuyunca bir kez daha anladım ki Latin Amerika Ülkeleri ile ne kadar çok
Biz Hayır Diyoruz
Biz Hayır DiyoruzEduardo Galeano · Metis Yayıncılık · 2008284 okunma
Reklam
355 syf.
9/10 puan verdi
·
60 günde okudu
Biri Hiç Yoktan Vurdu Kafeste Kuşumuzu*
1933-1935 yılları arasında Hitler Gençlik teşkilatı üyesi olan Johannes Ruppert isimli gencin durumu Türklerin ari ırk olup olmadığını gündeme getirdi. Johannes Ruppert, I. Dünya Savaşı sırasında Almanya’da bulunan Ali Rıza adındaki bir Osmanlı subayı ile Pauline Mann adındaki Alman bir bayanın evlilik dışı çocuğu olarak dünyaya gelmişti.
Bülbülü Öldürmek
Bülbülü ÖldürmekHarper Lee · Sel Yayınları · 201472bin okunma
264 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
İster soykırım, ister pogrom, ister sürgün olarak adlandıralım; 1915’te yaşananların bu toprakların çok kültürlü, çok sesli, renkli ve kesinlikle daha zengin bir gelecek umudunu çöpe attığı, çok acı da olsa, gerçek. “Yerini bulmamış adalet, katillerini ve kurbanlarını çoğaltır.” demiş Murathan Mungan. Nitekim bu topraklarda, yaşadığımız bir çok
İçimizdeki Ermeni
İçimizdeki ErmeniKolektif · Can Yayınları · 201540 okunma
712 syf.
·
Puan vermedi
"Muhtemelen 2007 benim açımdan daha da zor bir yıl olacak. Yargılanmalar sürecek, yeniler başlayacak. Kimbilir daha ne gibi haksızlıklarla karşı karşıya kalacağım? Ama tüm bunlar olurken şu gerçeği de tek güvencem sayacağım. Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim, ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere
Hrant
HrantTuba Çandar · Everest Yayınları · 201098 okunma
352 syf.
9/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Ece Temelkuran , Venezuela izlenimlerini kitaplastirdigi Biz Burada Devrim yapıyoruz sinyorita kitabından sonra, bu kez Türk-ermeni ilişkilerini konu edinen Ağrı'nın Derinliği kitabında sözkonusu ilişkilere farklı bir boyuttan bakıyor. Diğer kitap gibi bu kitap da sarsıcı gerçekleri okurla başarıyla bulusturmus. Türk ve Ermeni kimlikleri. Aynı
Ağrı'nın Derinliği
Ağrı'nın DerinliğiEce Temelkuran · Can Yayınları · 2016670 okunma
Reklam
256 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
1 saatte okudu
Dikkat spoiler içerir. 1997 yılında polis olarak göreve başlayan, zamanında yazdığı bir kitaptan kazandığı tüm parayı cemaate himmet olarak verdikten sonra onlardan kopan yazarın, 15 Temmuz akşamı Emniyet Özel Harekat Daire Başkanlığı'na yapılan bombalı saldırı ile ilgili detaylı bilgi verdiği bir araştırma eseri. O çatışmadan sağ çıkanlarla yapılan röportajlar ile başlayan kitap, sonrasında eski daire başkanı Behçet Oktay'ın intiharındaki şüpheli boktalar ile devam ediyor. Bu terör örgütünün Özel Harekat'a sızmaya çalışması ancak milliyetçi görüşün hakim olması sebebiyle başaramamasından sonra daireyi ve personeli gözden düşürmek için çevirdiği entrikalar detaylı bir şekilde anlatılıyor. Susurluk olayı, Necip Hablemitoğlu, Gaffar Okkan, Hrant Dink suikastları, Ergenekon soruşturması, Çukurca baskını, darbe girişimi sırasında yabancı basının tutumu ve daha pek çok olaya dahil edilmek istenen Özel Harekat ve FETÖ örgütünün planları bu kitapta eski bir teşkilat mensubu tarafından anlatılıyor. Merak edenlerin okuması gereken kitaplardan biri.
O Gece Özel Harekat
O Gece Özel HarekatAli Bayram · Puslu Yayınları · 2016102 okunma
367 syf.
9/10 puan verdi
·
5 günde okudu
faşizmin dini, coğrafyası, dili yok
Şuradan başlayalım, roman yüzde yüz gerçek bir hikayeden aktarılıyor. Ünlü yönetmen Costa Gavras tarafından beyazperdeye de aktarılmış. Şu sözlerle başlıyor film. " Gerçek olaylarla, sağ ya da ölü olsun gerçek kişilerle benzerlikler rastlantısal değildir. Her şey kasitlidir." Yunanistan'daki solcu milletvekili Grigoris Lambrakis'in altmışlı yıllarda milliyetçi duygular sömürülerek , emniyet, ordu, bürokrasi ve yerel makamlar elbirliği ile katledilmesini anlatıyor roman. Bu cinayet yine aynı güçler tarafından örtbas edilmeye de çalışılıyor. Ama... Bir sorgu yargıcı tüm planları bozuyor, cinayet her türlü baskıya, tehdide karşı aydınlatıliyor. Bu romanı okurken yakın zamanda meydana gelen Madımak katliamini hatırlıyoruz. Olayın planlanlanmasi, sonrasında sanatçılarin suçlu çıkarılması neredeyse birebir örtüşüyor. Yine hayatını benzer bir şekilde kaybeden, yine barış sevdalısı, beyaz güvercin Hrant Dink'i hatırlattı. O da benzer bir şekilde, aynı güçler tarafından, milliyetçilik kisvesi altında, Ege'nin bu yakasında öldürülmüştü. Onun da cenaze töreni, tıpkı Lambrakis gibi barış yürüyüşüne dönüşmüştü. Faşizmin dini, imanı, dili, toprağı yok. Her yerde aynı şeyden besleniyor. Emperyalist güçleri arkasına alıp, vatanseverlere, barış savaşçılarına acımasızca saldırıyorlar. Ve... Bu kitabı okurken bana eşlik eden sevgili
Lina
Lina
, Hem kitaptan hem de beraber okumaktan büyük keyif aldım. Çok çok çok teşekkür ederim. Minnettarım... Bir güzel inceleme de buraya bırakayım..
Ölümsüz
ÖlümsüzVassilis Vassilikos · Sel Yayıncılık · 201683 okunma
276 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Fransa’daki Türklere en büyük hakaret, Fransızlaştıklarını söylemektir
“Azınlık” tanımı, kelimenin taşıdığı o eksiklik vurgusu ile, beni oldum olası rahatsız eder. “Az” olmak, yani sayıca az olmak anlamı ile aslında gramer açısından çok güzel türemiş bir kelimedir; ancak o “az”lığın sadece “sayı” ile sınırlı olmadığını bilmek, şu dünyada varolduğundan beri insanın insana baskısını, tahakkümünü, zulmünü hatırlamak
Azınlık
AzınlıkSamim Akgönül · BGST Yayınları · 20111 okunma
416 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
21 saatte okudu
Konusu gene ilgi çeken bir romanla karşı karşıyayız. Hepiniz hoş geldiniz. Bu arada HOŞ ve GELDİNİZ ayrı yazılıyor arkadaşlar bunu artık tartışmak istemiyorum, lütfen. Kitap genel olarak Ermeniler ve “SÖZDE” Ermeni Soykırımı ile ilgili yazılmış. Güzel bir konuya değiniliyor aslında ama daha ilginç olanı ise kitapta bahsedilen konunun birkaç yıl sonra biraz farklı bir biçimde, başka bir cinayetle –ki tahmin ettiğiniz üzere bu cinayet Hrant Dink cinayeti- ülkemizde gerçekleşmiş ve çok ses çıkarmış bir olay olması. Benim de aklıma daha kitabın konusuna bakar ve araştırırken bu geldi ne yalan söyleyeyim. Kitabın adandığı isimlerden birisi yazarın amcası İhsan Efendi’dir. Kendisi Van’da Ermeni Komiteciler tarafından şehit edilmiştir. Neyse biz böyle “SİYASET!” işlerine pek bulaşmadan Rüknettin (yazar acaba bu isimleri çok arıyor mu diye önceki kitaplarında da düşünmüşümdür) Tözek amcamızın baş kişi olduğu romanımıza geçelim. Finalinden bahsedecek olursak, bu sefer etkilendiğimi belirtmeliyim. Önceki kitaplarda zayıf kalan, daha doğru tabirle beklediğimi veremeyen finallere göre bu final oldukça güzeldi diyebilirim. Etkilendiğimi belirtmeliyim. Hepinize keyifli akşamlar, mutlu okumalar diliyorum. Esen kalın efendim..
Terörün Gölgesinde
Terörün GölgesindeOsman Aysu · Evrim · 200237 okunma
Reklam
360 syf.
7/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Bu incelemede kitaptan cümleler bulabilirsiniz, çünkü kitap kurgusunu içinde barındırıyor. Yazar çağın edebiyatı, bir kitabın basılması hakkındaki düşüncelerini polisiye bir hikaye üzerinden aktarıyor. Fikirlerinin çoğuna (yayıncılık, yazar kimliği, edebi dil, yazın sorunsalları, yazma eyleminin başarısı) katılmakla birlikte kitabı genel olarak başarısız buldum. Kitaptaki en büyük sorun anılara, çağrışımlara gidip gelen zihindeki soruların benzerliğiyle sıkça tekrarlanan cümleler. Türk Edebiyatında bazı duraklar var, sanki mecburi durulması gerekiyor gibi: Kürt meselesi, Hrant, faili meçhuller, mültecilik, kaybolan diller… Bu konularda çok güzel kitaplar da okudum. Ama bu “her şeyden biraz olsun” kitaplar artık bana keyif vermiyor. Bu kitaba derinleşememi romanın toplumun duygularına yönelme arzusunun fazlalığına ve edebi dilin az olmasına bağlıyorum.
Yazarlarevi Cinayeti
Yazarlarevi CinayetiOya Baydar · Can Yayınları · 2022180 okunma
236 syf.
9/10 puan verdi
·
22 saatte okudu
‘Anahid’in kendi duaları vardı. Ben sevgiye inanıyorum, kutsal sevgiye, kana inanıyorum ve denize ve ateşe. Güzelliğe inanıyorum ve ruha ve bedene.’ . Anahid’in inandığı şeylere ben de inanıyorum. Ama eklemek istediklerim de var. Ben umuda da inanıyorum, iyi’ye de, kutsal sevgi kadar kutsal adalete de. Düne, bugüne ve yarına da. . Anahid ile Hrant, Helen’i hiç görmedi. Helen de onları. Ama birilerini görmekten daha fazlası da var hayatta: birilerinin anısına ortak olmak. Fiziken değil; belleği ile tanışmak. Birinin geçtiği yoldan yürümek, türküsünü mırıldanmak gibi.. Şimdi benim kelimelerimi okuyorsunuz ve siz de benim zihnime konuk oluyorsunuz. Tam da 24 aralıkta benim Poladjan’ın zihnine konuk olmam gibi.. . Bana Evimizi Anlat,Anahid’in son sayfasını okuduğumda ağlamaya başladım. Kitapta geçen bir sahne dönüp duruyordu aklımda. Topraktan bir avuç alındığında elde kalan kemiklere bakıp; Türk’e mi, Kürt’e mi yoksa Ermeni’ye mi ait olduğunu anlamamak. Acının evrenselliğiydi canımı yakan. Anne’nin her dilde sıcacık bir kelime olması kadar evrensel. . Poladjan eski-yıpranmış-sayfaları zamana yenik düşen kitaplardan bahsederken; ne çok acıyı da peşinden getiriyor aslında. Soğuk bir Van sabahını, mükellef bir kahvaltıyı, toprağında olmayan bir dağa bakıp kederlenmeyi ne sessiz anlatıyor.. Nasıl desem.. Leblebi tuzu yediniz mi hiç? Hani boğazınızdan artık bir şey geçmeyecek zannettiğiniz o ufacık anı yaşadınız mı? Öyle bir şeydi bu eser benim için. O donma anı gibi. . Dilek Şişli kapak tasarımı ve Zehra Aksu Yılmazer’in (Ermenice sözcükler ve transkripsiyonu konusunda Alis Özdemir yardımlarıyla) pek sevdiğim çevirisiyle~
Bana Evimizi Anlat, Anahid
Bana Evimizi Anlat, AnahidKaterina Poladjan · Nebula Kitap Yayınları · 202031 okunma
168 syf.
9/10 puan verdi
·
13 saatte okudu
Kitabın özü şu satırlarda gizli galiba.. Akrabalarını, bir nesli kaybetmek. Yaşadığın şehri, kasabayı, köyü, yürüdüğün sokakları kaybetmek. Evi, toprağı, bahçeyi, kümesi kaybetmek. Okulunu, kiliseni, hastaneni , gazeteni kaybetmek. Konuştuğun dili, lehçeyi, edebiyatı, şiiri, alfabeyi kaybetmek. Özgür, onurlu ve eşit bir yurttaş olarak Ata toprağında yaşayabileceğine olan umudunu kaybetmek... Hayko Bağdat'in çocukluğundaki bizi gülümseten anılarından; 1915, 6-7 Eylül olayları, Hrant Dink, Gezi eylemlerine dair acı olaylara değinen güzel bir okuma oldu benim için.
Salyangoz
SalyangozHayko Bağdat · İnkılap · 2014187 okunma
142 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.