Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Ama dinler tarihi çalışmalarım bana insanların tinsel hayvanlar olduğunu öğretti. Gerçekten de homo sapiens'in homo religiosus olduğunu ileri sürmenin geçerliliği var. İnsanlar insan olarak tanındıkları andan itibaren tanrılara tapmaya başlıyorlar; sanat eseri yarattıkları anda dinler yaratıyorlar. Bu yalnız korkunç güçleri yatıştırmak isteğinden kaynaklanmıyor, bu ilk inançlar güzel ama aynı zamanda da korkutucu bu dünyadaki insan deneyiminin ayrılmaz bileşeni olan merak ve gizemi ifade ediyorlar. Sanat gibi din de, bedenin miras aldığı acıya karşın, yaşamda değer ve anlam bulma çabasının bir sonucu Öteki bütün insan etkinlikleri gibi din de kötüye kullanılabilir ama daima yaptığımız bir iş gibi görünüyor. Din yalnızca yönlendirici kralların ve rahiplerin başlangıçtaki laik yapısıyla dümen tutup gitmiyor, insanlık için doğal bir yapısı da var. Gerçekte şimdi geçerli olan laiklik tamamıyla yeni bir deneyim, insanlık tarihinde öncesi yok. Ama nasıl işlediğini daha da görmemiz gerekiyor. Bizim Batılı liberal hümanizmimizin bize doğal olarak gelen birşey olmadığı da doğru, şiir ve resimden zevk almamız gibi, onun da geliştirilmesi gerekiyor. Hümanizm kendi başına Tanrısız bir din ve elbette bütün dinler teistik değil. Bizim etik laik ülkümüzün kendi zihne ve yüreğe ilişkin disiplinleri var ve insan yaşamına bir zamanlar daha gelenekçi dinlerin sağladığı nihai anlama inanılması için araçlar veriyor.
128 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Giriş:Modern Siyaset Bilimi kurucusu olarak kabul edilen Machiavelli'nin bu kitabında o dönemki İtalyan siyasi bölünmüşlüğe karşı 'birleşin' niteliğinde bir çağrıdır. Özellikle bu çağrı o dönem İtalyan yarımadasında bulunan güçlü karakterlerden olan Borgia ve Sforza'ya yöneliktir. Çünkü bir dönem İtalya hem Fransız hem İspanyol
Prens
PrensNiccolo Machiavelli · Remzi Kitabevi · 201414,7bin okunma
Reklam
Tarihi anlamak veya yorumlamak sadece "İnsan yapımı olduğu" için mümkündür. Çünkü biz sadece yaptığımız şeyi bilebiliriz. (tıpkı Tanrı'nın doğayı yaptığı için bilmesi gibi).
Sayfa 136 - Alfa yayınlarıKitabı okuyor
“…amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi birtakım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.”
Bakınız, şu bizim barışseverlik ve hümanizm havarileri geçenlerde propagandalarını nereden başlattılar: İnsanlığa karşı bir acımasızlıktan. Bizlere çağrıda bulunan çilekeşlere yardım yapmayı istemediler ve başkalarını da engellediler.
Sayfa 768 - Yapı Kredi Yayınları
Borsacı insanlıktan söz etmeye bayılır. Günümüzde insanlığı ağızlarından düşürmeyenlerin çoğu aslına bakarsanız hümanizm bezirgânlarıdır.
Sayfa 766 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Düşünme Varlığın evini inşa eder, öyle ki, Varlığın iştiraki hep Takdire uygun olarak insanın özünün Varlığın Hakikati içinde ikamet etmesini emreder.
Kişi, bir yerde uzun uzadıya, ben bu "biz"e ait değilim ve "siz" her ne yapıyorsanız benim adıma yapmıyorsunuz diyebilmelidir.
Sayfa 122 - Alfa yayınlarıKitabı okuyor
Bu yüzden Hümanizm yetersizdir
İnsanın ilk önce canlı varlık olarak saygıdeğer olduğunun kabul edilmesi, insanı bütün canlı varlıklara karşı saygı görmeye zorlayacaktır.
ÇAĞDAŞ JAPON EDEBİYATI VE YASUNARİ KAVABATA
''Büyük savaşlar yapan ülkelerin edebiyatı, çeşitli yönleri ve çeşitli eğilimleri bir arada barındırabiliyor. Kendine özgü bir yapı taşıyor. Japon Edebiyatı da, dediğimiz özellikleri taşıyan büyük bir edebiyat. Şimdiye kadar bize küçük hikâye çevirileri, Raşomon, Bir Maskenin İtirafları hariç, Japon romanından pek az eser çevrildi.
Reklam
Bir gün önyargı sıfatlarını kaldırabilirsek amacımıza ulaşabiliriz. Amaç nedir derseniz, bence tam olarak şudur: İnsanın değerinin sadece insan oluşundan geldiği; din, milliyet, cinsiyet, renk, cinsel tercih, siyaset gibi bir takım ön sıfatlarla ayrımcılığa uğratılmadığı bir hümanizm anlayışı.
Yurttaşlık Hümanizması
Modern toplumların karmaşıklığının sürekli artmasının insanları ahlaksal otantiklikten uzaklaştırabileceği anlamında tarih ve değer arasında bir ayrılık olabileceği düşüncesini destekleyen 18.yüzyıl yurttaşlık hümanizması, daha sonraki yüzyılın, gelişmiş toplumların insanı çalışma koşullarına egemenliğinden kopararak insanilikten uzaklaştırdığı yolundaki eleştirisinin habercisi olmuştur.
Sayfa 1004Kitabı okudu
2+2=4
Kişi canının istediğini, istediği şekilde söyleyemez.
Sayfa 109 - Alfa yayınlarıKitabı okuyor
Her durumda özenli bir okumayı savunuyorum.
Sayfa 100 - Alfa yayınlarıKitabı okuyor
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.