YASAKLI KİTAPLAR LİSTESİ
Farklı ülkelerde çeşitli zamanlarda iktidarda bulunanlar tarafından siyasi, toplumsal, dinî veya ahlaki motivasyonlarla süresiz olarak ya da belirli bir süre için satışına, dağıtımına veya erişimine engel olunmuş, basılıp dağıtılmış olanlarının da toplatılmış olduğu kitaplar dünya üzerinde hep olmuştur. Birçok durumda
Hukukçu ve araştırmacı olan İlhan Arsel'den beyinlerde şimşekler çakmasına sebep olabilecek sert bir kitap. İlhan Arsel, okuyucularına İslam dini içerisinde kadına yönelik ayrımcılığı, gericiliği anlatmış ve sert bir şekilde eleştirmiş. Bunu yaparkende Kuran-ı Kerim'den ayet, sahih hadis ve birinci elden İslami kaynakları kullanıyor, yani boşa
__
Che Guevara'nın bakan olmak yerine, ezilen halklar için Latin Amerika dağlarında mücadele vermesini takdir etmemiz için komünist olmamıza gerek yok. Bunun gibi Humeyni'nin bu yaşam tarzını da takdir etmek için de Humeynici olmanıza gerek yok.
Şimdi şu sözlere ne denilebilir Allah aşkına. Humeyni'ye evinin eskimiş duvarlarını göstererek "Büyük imam müsaade edersiniz bu duvarları yenilemek istiyoruz?" derler. Kendisinin cevabı şu olur: "Benim halkım fakru zaruret içerisinde iken, ben onlardan farklı bir mekânda yaşayamam. İran Milleti ben daha iyi bir yerde yaşayayım diye bu devrimi yapmadı."
____
* İran Devrim’in Öncesi/Sonrası Bir İz Düşüm: Albay
* “Bu ülke için fazla iyiydin.
Bu taşlı toprak için fazla soylu bir çiçektin.”
Albay’a ithaf olunur.
İranlı yazar Mahmut Devlet Abadi, İran’ın İlk Nobel Edebiyat Ödülü’ne aday gösterilen bir isimdir. 2014 yılında Fransa’nın “Chevalier de I’OrdredesArts et desLettres” sanat ve edebiyat
Rejim en başından beri kendisini kadınlar üzerinde göstermeyi ve hatta var etmeyi seçti. "İran'daki Kadınlara Yönelik Ayrımcılığa Karşı-Hemen Şimdi Eşit Haklar" örgütünden Sohaila Sharifi şunları anlatıyor:
İslamcılar devrimi kendine mal edip iktidara sızdıkça ilk hedefi kadınlar oldu. Humeyni'nin getirdiği ilk yasalardan biri kadınların örtünmesinin zorunlu kılınmasıydı; nihayetinde başka yasalar bunu izledi ve kadınlar her şeyi, sahip oldukları bütün hakları yitirdiler. Resmi olarak ikinci sınıf vatandaş oldular ve tamamen erkek vasilerine bağımlı kılındılar.
1979 İslam Devrimi öncesi ve sonrası vaazlarında Humeyni kadınların ergenlik çağındaki erkek çocuklara eğitim vermesi sonucunda doğacak kaçınılmaz ahlaksızlıktan büyük bir öfkeyle bahseder. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu Kemal Atatürk tam zıt görüşteydi.
"Batı İran'ı ezmek istemez, hatta sever"
Ş.Teoman Duralı
Daha önce "Lübnan bataklık olur" diyerek uyarmıştı. Felsefe profesörü Teoman Duralı şimdi de "Lübnan savaşı İran'a saldırının ön hazırlığı mı" sorusunu yanıtlıyor. "Yahudilerin en çok sevmeleri gereken millet Fars milleti olması lazım"
Bu inceleme, yapacağım en sert dilli ve eleştirel inceleme olabilir, sebepse hakkında okuduğum şahsa hiç ısınamamış olmamdan ibaret.
Foucault'yu son 2 yıldır, yüksek lisansımın başından beridir epey duymuştum. Hakkında bu kadar makale okumuşken, kendisini iyice araştırmış, youtube üzerinden bazı röportajlarını ve söyleşilerini izlemiştim
1963 olaylarının sonunda ilan edilen sıkıyönetim ayaklanma sorumlularını hızla yargılamaya başladı. Tutuklananlar arasında Humeyni de vardı ve idam istemiyle yargılanıyordu. Ayetullah Şeriatmedari ve Milani ile bütün ayetullahlar birleşerek Humeyni'nin ayetullah mertebesine yükseltildiğini açıkladılar. Ayetullahlık makamı tutuklanma ve idam edilme karşısında dokunulmazlığı olan tek makamdı. Böylece Humeyni serbest bırakıldı, fakat kısa süre sonra Türkiye'ye sürgüne gönderildi.
Kitabın ismine ilk bakıldığında içeriğinin akidevi veya ameli bir arayış olduğu akla gelebilir ancak kitapta yazarın entelektüel yolculuğu anlatılıyor. Ben ilk gördüğümde bu minvalde bir kitap olduğunu, İslam, ibadet, ahlak gibi kavramlar üzerine yazılmış bir eser olduğunu düşünmüştüm fakat bambaşka bir içeriğe sahipmiş. Ziyaüddin Serdar,