Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Düşünce müflisi Mekkelilerin, kaba kuvvetten başka çareleri yoktu; mevzi kaybettikçe daha çok sertleşiyor, sertleştikçe insanlıktan çıkıyorlardı! Attıkları her adımın akim kalması karşısında açık bir paranoya yaşıyorlardı; ne yaptılarsa netice alamıyor, imana koşuşun önünü kesemiyorlardı! Sınır ve kural tanımaz zulümlerinin zirve yaptığı bir günün akşamında, dengeleri değiştiren insan Hz.Hamza da(ra) onları terk etmiş, düşman bildikleri saftaki yerini almıştı. Farkında bile değillerdi; zulüm haddini aşınca ehl-i insaf saf değiştiriyordu! İddia makul olmayınca, istedikleri kadar reklam yapsalar, istedikleri gücü sonuna kadar kullansalar da tutmuyor, hatta geri tepiyordu! Bir darbe de Habeşistan'dan almışlardı! Elçiler göndermiş, dünyaları ayaklarının altına sermişlerdi ama masumiyet duvarını aşamamış, samimiyetin zırhını delememiş ve gözünü boyayamadıklarını Habeşistan'ın selim vicdanına takılmışlardı. Halbuki işi bilen birileri olarak Abdullah İbn-i Ebi Rebia ve Amr İbn-i As'ı oraya ne ümitlerle göndermişlerdi. Ne siyasi taktikler netice vermiş ne de pahalı hediyeler işe yaramıştı; Ebu Cehil'in kardeşi Abdullah ile tuttuğunu koparan Mekke'nin siyasi dehası Amr, Habeşistan'dan eli boş dönmüşlerdi!
Sayfa 126Kitabı okudu
'İlim şehrinin kapısı' Hz. Ali (ra)'ın dediği gibi: '' İyi bilin ki, dünya geçip gitmekte, ahiret ise yönelip gelmektedir. Her ikisinin de adamları vardır. Sizler ahiret adamı olun, dünya adamı olmayın. Zira bugün amel var, hesap yok. Yarın hesap var, amel yok.''
Reklam
Tabutunuzu şairler taşıyor.Ölümden en çok onlar söz ettiler çünkü ." Yeter ki gün eksilmesin penceremden ," deseler de şair sözüdür,hayat en çok onları ürküttü .Kıldan ince bir dikkate sahip olmalıydılar kılıçtan keskin bir dil için .İnce bir zeka ve derin bir anlayışla kavrayabildiğinden marifeti şaire şair denirdi .Yoksa "Kıl " demekti "Şa'r." "Eş'âr " ve "Şuur "kıllar .İstihare ödünç verdi "inceliği " şaire.Kökü "ince ilim " dir dedi şiirin . "Şın " , "ayn " ve " râ " iki köktü .Birinden "Sebat " dalı uzandı ,diğerinden " ilim " ve "işaret. " Kadim bir lügat fısıldadı kulağımıza : "Leyte şi'ri / Keşke şiirim ." Keşke bilseydim demekti .Hem "Şa'ire " kesin bıçak anlamına geliyor .Ne çok şey söylüyordum bu meşin ciltli. "Şair" kelimesi " Yalancı " manasında da kullanıldı cahiliye devrinde.En güzel şiir ,en yalan şiirdi .Bu yüzden yalanladılar Hz.Peygamber'i "Şair " diyerek .Resül sustu .Cevaplarını Kur'ân-ı Kerim verdi :Biz O'na şiir öğretmedik ,buna ihtiyacı da yoktur ; O'na öğreyilen sadece apacık Kur'an dır (Yâsin ,69.) Açıklık ve kapalılık iki kutbu oldu kelamın . Kur'an 'ın vasfı açmak şiirin vasfı örtmekti ." Şiir ve şuur , beyanın zıddıdır, " diyordu İbnü'l -Arabî .
Sayfa 168Kitabı okudu
Hz.Ali( ra) :
" Çocuklarla 7 yaşına kadar çocuklaşın,oynayın.7-15 yaş arasında çocuklarınızla arkadaş olun.15 yaşından sonra da çocuklarınızla istişare edin. "
Hz.Ali (ra ) :
" Güler yüzlü olmak,kalbleri birbirine bağlayan bir bağdır."
Ey Abdullah b. Ebi'l-Hamsa! Anlat o halde bize vefalı Muhammed'i (sav): "Peygamber olmadan önce Hz. Muhammed'le alış-verişle ilgili bir şey vermek için filan gün filan yerde buluşmak üzere sözleştik. Fakat ben unuttum, ancak üçüncü gün hatırladım. Gittim baktım ki, Resul-i Ekrem orada bekliyor. Beni görünce: Delikanlı beni yordun. Üç günden beri seni burada bekliyorum, buyurdu." Şimdi sen söyle can Ali(ra)! Ne gördün dünyada vefadan: "Hayatım boyunca nice kimselere vefa gösterdimse de çoğundan vefa görmedim. Buna rağmen vefakarlıktan vazgeçmedim." Ah vefalı Ali! Demek sen de Hz. Yusuf gibi affettin kardeşlerini.
Sayfa 160Kitabı okudu
Reklam
Hz. Ali'nin(ra) sözünü hatırlıyorum: "insanlarla öyle iyi geçininiz ki, düşmanlarınız bile ölümünüze ağlasınlar."
Hz.Ali ( ra ) :
" İnsanları hakkın ölçüsüyle tanıyın.Hakkı insanların ölçüsü ile tanımayın."
Kâbe'de doğan tek insan Hz. Ali(Ra.)
Hz.Ali (kv) Kâbe'de doğan ilk ve tek kişidir.Rivayete göre annesi Fatıma (r. anhâ) doğumu yaklaştığı bir zamanda Kâbe'ye gitti.Doğum sancılarının verdiği ıstıraplardan dolayı Kâbe'den çıkamadı ve çocuğunu Kâbe'de doğurdu.
Sayfa 11 - Semerkand
Reklam
‘Güzellik, giyilen elbisenin insana kazandırdığı güzellik değildir. Hakiki güzellik, ilim ve edep güzelliğidir’ Hz Ali (ra)
Hz. Ali (ra) şöyle demiştir: "Gerçeği adama bakarak bilmeye kalkışma. Sen gerçeği öğren, o zaman gerçeğe uymuş olanları da bilirsin."
Bana bir harf öğrettiğin zaman, senin kölen olurum. Hz Ali ra
Sayfa 163 - Sufi Kitap
Hz.Muaviye’yi(ra) açık açık küfr ile itham ediyor.. Neuzubillah...
“Bu örtü, şirk muhafızlarının yüzündeki tevhid perdesiydi. Hz. Ali’nin kendilerine kılıç çektiği Kureyşliler, putların değil Ka’be’nin muhafızları idiler. Onlar mızraklarının ucuna muallakat-ı seb’ayı değil Kur’an’ı takıyorlardı. Böyleleri ile mücadele etmek daha zordur. Bu dönemde şirk ne yapmaktadır? Cihada gitmekte, İslâmî fetihler yapmakta, mihrabı vardır, görkemli camiler yapmakta, bu camilerde cemaatle namaz kılmakta, Kur’an okumakta, bütün âlimler ve kadılar kendisine tabidir ve Peygamber (s) dinin savunucusu ve yücelteni olarak görünmektedir. Oysa içi şirktir.”
"İlim servetten üstündür. Çünkü sen serveti korursun, ilimse seni." Hz. Ali (ra)
Sayfa 127 - Önemli KitapKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.