Öldüğü İçin Çayı Soğuyan Babalar
babam yine kapıyı ayağıyla çalıyor
gelirken elleri dolu gelmiş anlaşılan
gelirken yanında ekmek, süt
gelirken yanında proletarya
gelirken yanında berlin stalinallee yapı işçileri, csepel çelik işçileri
gelirken yanında tatabanya madencileri
babam, elleri naylon poşetler yüzünden kesilen
dili damağı hep kuru
akşam menülerinde hiç kere
Karagümrük Yanıyor
Aslında işin aslı şöyle hakim bey
Aslı'yı ilk gördüğüm gün başlıyor işin aslı
Aslı birgün benim nacizane kaptan şoförlüğünü yaptığım
56 Chevrolet taksiye biniyor
ve "Karagümrük'e" diyor bana
Karagümrük o dakika gönlümün başkenti, başımın tacı, ruhumun
ilacı oluyor.
Delikanlıya yakışmaz, yolculuk esnasında en ufak bir rahatsızlık
dışarda yağmur içerde sevda
yağmur toprağa düşer kavuşmak bana
ay ışığından uzak bahçelerde
sen misin? esen yoksa rüzgar mı?
ölüm mü gezinen köşelerde
sen misin? okşayan saçlarımı
youtu.be/sABoVv2nszU
Ne idüğü belirsiz kadın;tutmuşsun bana,"sen yalnız kalmayı bilir misin?"diye soruyorsun.
"kendi kapımı çalmak zorunda kalmıştım
içerde olmadığımı bile bile!"
-Şimdi git,daha güçlü bir kadın gelsin!
OKURKEN NE HİSSETTİNİZ? Yorum olarak yazar mısınız?
1-ZAZA!
İtalya'nın ıssız bir kasabasındaydım.Yapmam gereken işi erken bitirmiş,15 gün seyahat etme hakkı kazanmıştım ama hiç seyahat etme isteğim yoktu.Otel görevlisine bu civarlarda Türkiye'den kimse olup olmadığını sordum.Bir yeri tarif etti.Akşam üzeri oraya doğru yürüdüm.
2-Eski görkemli taş evlerin ve yokuş sokakların olduğu,sadece kedi ve
Ah Selilm’im. Bana anlatsan dinlerdim!
Seni tanımadan önce ağaçların çiçek açtığı ve yaprak döktüğü mevsimleri hep kaçırırdım derdi resim yapmayı sevdiğim halde denizin mavisini bilmezdim yaprağın yeşilinin her mevsimde değiştiğine dikkat etmemiştim seni tanıdıktan sonra o güne kadar tabiat resmi yapmayı sevmediğim halde bir ağaç bir yaprak küçük bir ot bile çizmiş olmadığım halde ve
İletişim YayınlarıKitabı okudu
Günler koşar yetişemem
Bilmem neyin peşindeyim
Anlamına erişemem
Hep kapının girişindeyim
Takılmışız incesine
Yanmışız bilmecesine
Döner durur kavuşamam
Taş Parçaları
III
Madem arkandan ağlamamı bile çok gördün bana
Al bu taşlar senin olsun… O halde ve bundan böyle
Bütün davullar vursun, telleri kopsun sazların
boşluğa bağırsınlar, birlikte;
Kan kusacağız.
Kan kusacağız.
Eşref Ziya - Yağmur
youtu.be/AZs_ZFFV_vE
Dışarda yağmur, içerde sevda
Yağmur toprağa düşer, kavuşmak bana
Ay ışığından uzak bahçelerde
Sen misin esen yosa rüzgar mı?
Ölüm mü gezinen köşelerde?
Sen misin okşayan saçlarımı?
“Ne yazık ben! Felsefe,
Hukuk ve tıp,
Dahası, çok yazık tanrıbilim
Bile okudum, tüm gücüm yettiğince.
Buna karşın, yine ben, düşkün bir dangalak!
Eskiden neysem oyum yine;”
(…)
“Görüyorum, buna karşın, bir nesne
bilmediğimizi!
İşte budur benim de yüreğimi yakan.
Daha becerikliyim tüm yaygaracılardan,
Doktorlardan, öğretmenlerden,
Sayfa 30 - Sosyal yayınlar, FaustKitabı okuyacak
“Sen; elinde kumandan, televizyonunda siyasi partilerin
Annem içerde öldü baba
Televizyonun sesini birazcık kısar mısın?”
Mahmut Fanya Genç / Öldüğü için çayı soğuyan babalar
Öldüğü İçin Çayı Soğuyan Babalar
babam yine kapıyı ayağıyla çalıyor
gelirken elleri dolu gelmiş anlaşılan
gelirken yanında ekmek, süt
gelirken yanında proletarya
gelirken yanında berlin stalinallee yapı işçileri, csepel çelik işçileri
gelirken yanında tatabanya madencileri
babam, elleri naylon poşetler yüzünden kesilen
dili damağı hep kuru
akşam menülerinde hiç kere
Öldüğü İçin Çayı Soğuyan Babalar
babam yine kapıyı ayağıyla çalıyor
gelirken elleri dolu gelmiş anlaşılan
gelirken yanında ekmek, süt
gelirken yanında proletarya
gelirken yanında berlin stalinallee yapı işçileri, csepel çelik işçileri
gelirken yanında tatabanya madencileri
babam, elleri naylon poşetler yüzünden kesilen
dili damağı hep kuru
akşam menülerinde hiç kere