Allah'ım ömrüm boyunca yolumu şaşırmaktan korktum hep. Lakin insan korkarak yaşayamıyor. Çoğu zaman çareyi Sen'de arayacağımı bile unuttum. Ben suçluyum biliyorum, ben günah deryasında boğulan bir garip... Affet beni, affet ki Sen'den başka kimsem yok benim. Yetimim Sana geldim, öksüzüm Seni bildim. İçimde acı var, hem de çok. Dert var, hem dert çok. Lakin Sen de varsın ve Sen her derdime devasın. Nasipsiz çevirme beni. İçimdeki sıkıntıyı al Allah'ım, al ki yanmasın artık canım.
Sayfa 115Kitabı okudu
‘taharri’
içimdeki soğuğu dişlerim tutamıyor
gözlüklerim duman bıyıklarım kırağı
yalın bir kötümserlik arıyorum
buluşma sıfır on beş / kod ismi cemal (…)
Sayfa 24
Duman gibi. Rüzgârın havalandırdığı bir şeymişim gibi. Beni taş gibi ağırlaştıran şey içimdeki huzursuzluk olmalıydı.
Sayfa 39 - Can YayınlariKitabı okudu
Allahım! Ömrüm boyunca yolumu şaşırmaktan korktum hep. Lakin insan korkarak yaşayamıyor. Çoğu zaman çareyi Sende arayacağımı bile unuttum. Ben suçluyum biliyorum, ben günah deryasında boğulan bir garip... Affet beni, affet ki Senden başka kimsem yok benim. Yetimim Sana geldim, öksüzüm Seni bildim. İçimde acı var, hem de çok. Dert var, hem dert çok. Lakin Sen de varsın ve Sen her derdime devasın. Nasipsiz çevirme beni. İçimdeki sıkıntıyı al Allahım. Al ki yanmasın artık canım. Beni affet ve kabul et dualarımı... Amin."
Sayfa 115Kitabı okudu
"Allah'ım içimdeki ateşe bir su serp ve genişlet gönlümü, bana bir çıkar yol göster."
Öyle şiirleri özledim ki dostlar
Yalnızlığa demir attığım her kıtada
Seni, sensiz yaşamak olmuştur içimdeki nem
İnsan hele ki hiç toz yutar mı
Ben nice gece duman yuttum seni düşlerken
Atlaslar üstünde
Sayfa 47Kitabı okudu
Çile
Gaiblerden bir ses geldi: Bu adam
Gezdirsin boşluğu ense kökünde!
Ve uçtu tepemden birden bire dam.
Gök devrildi, künde üstüne künde...
Pencereye koştum: Kızıl kıyamet!
Dediklerin çıktı. İhtiyar bacı!
Sonsuzluk elinde bir mavi tülbent,
Ok çekti yukardan, üstüme avcı.
Ateşten zehrini tattım bu okun.
Bir anda kül etti can elmasımı.
Sanki burnum
İçimdeki yangını anlatacak bir kelime yoktu. Anlamak ne kadar zordu bazı olanları. Anlayamamışken nasıl anlatacaktım?
Sayfa 78Kitabı okudu
Bu nasıl bir haldır aşık?
Sana yazacak kelam bulamıyorum. Aciz kalıyor, aşkı kâğıda düşüremiyorum. Korkuyorum ki, sözler kifayetsiz kalacak sana anlatmaya içimdeki sırrımı.
" Allah'ım! Ömrüm boyunca yolumu şaşırmaktan korktum hep. Lakin insan korkarak yaşayamıyor. Çoğu zaman çareyi Sen'de arayacağımı bile unuttum. Ben suçluyum biliyorum, ben günah deryasında boğulan bir garip ... Affet beni, affet ki Sen'den başka kimsem yok benim. Yetimim Sana geldim, öksüzüın Seni bildim. İçimde acı var, hem de çok. Dert var, hem dert çok. Lakin Sen de varsın ve Sen her derdime devasın. Nasipsiz çevirme beni. İçimdeki sıkıntıyı al Allah'ım. Al ki yanmasın artık canım. Beni affet ve kabul et dualarımı... Amin."
"taharri"
içimdeki soğuğu dişlerim tutamıyor
gözlüklerim duman bıyıklarım kırağı
yalın bir kötümserlik arıyorum
buluşma sıfır on beş / kod ismi cemal
saat başı yalnızlıklar üretirmiş
uzak yakın kimsenin anlayamadığı
ağzındaki zehiri bir türlü atamıyor
saat sıfır on bir / kod ismi cemal
yüzünü görmedim resimlerinden tanıyorum
gözlerinden belli bir çığlığı sakladığı
beyazı fazla kuru yeşilleri erimiş
saat sıfır on üç / kod ismi cemal
adım yusuf kısm-ı siyasi'de taharri
böylelerini az mı yakaladım
anladığım başıboş evsiz barksızın biri
saat sıfır on dört / kod ismi cemal
tuhaf șey ellerim ne fena terlemiş
Ahmed'in duası
"Allahım" dedi Ahmed "Ey herşeyi var eden, var etmeyi dahi var eden Allahım. Sen elbet ki bir yol çizdin bana, bel- ki de yalnızca yol çizdin. Bana o yolda başı dik, beli doğru, dili saf yürümeyi nasip et. Bana sırrımı ver Allahım. Sen ki bütün sırları bilensin, sen ki bütün yolları bilensin, sen ki bü- tün kulları bilensin. Biliyorsun, kimse bilmese de bu içimdeki ateşi sen biliyorsun ve görüyorsun insanları. Bütün insanların gönlü senin ismini iştiyakla bekliyor, bana istersen ilim ver, istersen şecaat ver, cesaret ver. Dilersen ilim ile onlara ismini söyleteyim, gönüller fethedeyim, istersen kılıç ile beldeler feth- edeyim. Lakin gideyim. Çok uzaklara gideyim. Yalnızca bir yaratılmışa, belki de tek bir kere, belki de bir tek kelam; Allah dedirteyim. Yardım et bana, Peygamber emanetine layık et..." dedi ve yüzüne çaldı ellerini.
Sayfa 133 - Nesil yayınları 26. BaskıKitabı okudu
"Birdenbire içimdeki sıkıntı dayanılmaz bir hâl aldı. Masamın kenarlarını kavrayıp, derin derin nefes almak zorunda kaldım. Hayır hiçbir şey kâr etmiyordu, odamı bir kara duman sarmış gibiydi; ağırlığı olan, ağırlığını hissettiren bir duman."
Sayfa 363
"Ey nefsim. Ben dünyayı istemem. Sen de bilirsin. Benim içimdeki dünya sen idin seni terk eyledim. Senden tamamen vazgeçtim ben. Lakin ahiret için de istemem gayrı bir şeyi ben. Ettiğim ibadet, taat, zikir ahiret için, cennet için değildir benim Allah'a yalvarışım. Ben O'nu isterim yalnızca, ne cehennemden korktuğumdan ne de cennetle avunduğumdan. Yalnızca O'ndan, sadece O'ndan..."
