Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Yıldızların altında, şölen ateşinin oynaşan ışıklarında, ketçap ve hardal şişelerinin, kararmış sosislerin, piknik masasının ve dizi dizi meşrubatın uyumsuzluğu anlaşılır gibi değildi. Sıradan bir dünyada durup büyülü bir dünyaya bakmak gibiydi, sanki iki koşut gerçeklik arasındaki sınırda yaşıyorduk. Çok uzaklardan, ürkütücü bir güzellikten gelmiştik, zira gözlerini ilk kez açan bebekler bir yıldız, bir güneş gibidir, fakat bayağılık ve aptallık içinde, yanmış sosis ve sallantılı piknik masaları dünyasında yaşarız. Büyük ve ürkütücü güzellik bizi terk etmez, hep orada, her zaman aynı kalan şeylerde, güneşte ve yıldızlarda, şölen ateşinde ve karanlıkta, ağacın altındaki mavi çiçekli örtüdedir. Hiçbir işimize yaramaz, bizim için fazlasıyla büyüktür, fakat ona bakabilir, önünde eğilebiliriz.
Sayfa 170Kitabı okudu
Korkularımın üstüne gidiyorum ama bu, hayatın içinde gidip geldiğim yerlere benzemiyor. Bilmediğim bir ülkede kaybolmuş gibiyim, dilini bilmediğim bir yerdeymişim gibi.
Sayfa 7 - Nemesis KitapKitabı okuyor
Reklam
Sevim, Gülay, Türkân, Olcay; Deniz'i, Yusufu, Hüseyin'i daha yakından tanıyanlar; onlar da ağlamadı. O gün boşananlar sonra büyük bir özenle yeni bir yumruğa gerildi. İsyan, öfke, inanç, kavga yeni bir yumruğa gerildi. O günden beri bu yumruk büyüklüğündeki zemberek, yeni yumruklarla çoğalıyor. Çoğalıyor, çoğalıyor, geriliyor, geriliyor. Her yıl sınıyor gerilimini bir yumruk içinde nice güç, nice patlayıcı çekirdek olabilirse işte o kadar güç, o kadar patlayıcı çekirdek oluncaya dek gerilmek için sınıyor. Bir zemberek gibi her yıl, yeniden.
“Mümkün olsa vatanımı gönlümün içinde saklayacağım. Göğsüm parça parça olmadıkça, bir taşına kimsenin elini dokundurmayacağım.”
Sayfa 15
Hoyrattır bu akşamüstüler daima Gün saltanatıyla gitti mi bir defa Yalnızlığımızla doldurup her yeri Bir renk çığlığı içinde bahçemizden Bir el çıkarmaya başlar bohçamızdan Lavanta çi­çeği kokan kederleri Hoyrattır bu akşamüstüler daima!" Ahmet Muhip Dıranas
halk aci icinde. ama yiginlara ozgu cocuksu bir saflikla, onderlerine duydugu guvenle, inancla, onlarin yukarida; kabinede, mecliste, toplumsal kurulus komitesi'nde hizla ise koyulmalarini bekliyor. ama "yukarida" halkin acilari disinda her sey dusunuluyor.
Reklam
Bu sekiz yılda yavaş yavaş anlayacağım gibi, ben her akşam keskinlerin evine yalnızca Füsun'u görmeye değil, onun içinde yaşayıp havasını soluduğu alemde bir süre yaşamak için de gidiyordum. Bu alemin temel özelliği de "zamandışı" olmasaydı.
Sayfa 268Kitabı okudu
"Bütün mesele görülmek,fark edilmek ve onay almak.. Bu beklenti içinde olmayan kişi zaten fotoğraflarını ya bastırıp buzdolabına yapıştırıyor ya da bilgisayarda saklıyor."
Ahmet Haşim’in "Müslüman Saati" makalesinde söylediği gibi, fecri kaybetmek­le beraber yönünü şaşırmış, çölde kaybolmuş kimseler gibiyiz. Günlük hayatın içinde hatırladığımız anlar azalmaya başladı.
bir şeyler yapıyorum, yürüyorum, konuşuyorum, yemek yiyorum yani her zaman yaptığım işleri sürdürüyorum ama nasıl anlatsam, bir boşluk duygusu içinde. Sanki içimde derin bir hiçlik var
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.