dünün türkiyesi nasıl bugünün türkiyesiyle aynı olabilir diye beni hayretlere düşüren bir roman okudum. diline, kurgusuna, psikolojik tahlillerine, toplum eleştirilerine yine ve yeniden hayran kaldım Peyami Safa'nın. mahşer yeri Türkiye'de onurlu bir hayat yaşamak için mücadele veren herkesin okuyunca coşku duyacağı bir metin.
peyami safa'nın sürekli bir adam veya bir kadın tarafından dünya'nın iyiliğine aldanan ve hayal kırıklığına uğrayan karakterleri yaşatması da beni ayrıca çekiyor kendine. insanın içinde iyiyi ve kötüyü taşıdığını, hayattaki acıları; yoksulluğu, bedbahtlığı, yalnızlığı olağan akışta yaşanması ve bitmesi gereken şeyler olduğunu romanda kendini konumlandırdığı karakterin ağzından anlatıyor. özellikle o kısımlar nefisti. yaşamı ne iyi ne kötü ama görmeye ve denemeye değer olarak tanımlıyor. ay bayıldım ya, akıcılığı da ayrıca müthişti, bugün iki oturuşta 200 küsur sayfa okudum.