Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sırtüstü yatıp dinlendik biraz, ılık bir esinti vardı. Bir süre sonra doğrulup tentürdiyotu sürdü. Sigaralarımızı yaktık, yavaşça konuşarak oturduk orada. Gitmeye karar verdik sonunda. Evinin kapı­ sına kadar götürdüm. Orada durup kucaklaşırken birden sımsıkı yakaladı beni ve sürükledi. «Bırakamam seni daha,» dedi. Der demez de üstü­ me
Sayfa 81
O gün o tepede, bahar kuşları ve böcekler dışında pek az ses duyuldu. Ilık bir esinti sürülen tarlaların kokusunu taşıyordu. Tüm bunlar Pino'ya toprağın savaşı tanımadığını, doğanın insanların birbirine yaşattığı dehşete rağmen var olmaya devam ettiğini düşündürdü. Doğa, insanları ve insanların öldürmeye, fethetmeye karşı duydukları ihtiyacı biraz olsun umursamıyordu.
Sayfa 351Kitabı okudu
Reklam
Bir ılık esinti gibi incecik Süzülen bulutundan parmaklarının Öksüz bir boşluk kaldı avucumda
Sayfa 144
Ve şimdi bugün, ılık, durgun ateşimin başında durup odun kırarken gördüm: Çok hafif, yumuşak bir esinti çıktı, nefes gibiydi ve onca zaman tutunan o yaprakların yüzlercesi, binlercesi dayanmaktan yorularak, inatlaşmaktan, yiğitlenmekten yorularak sessizce, hafifçe, istekle uçup gitti. Beş altı ay sımsıkı tutunup direnen yapraklar sıradan bir esintiye, hafif bir nefese birkaç dakika içinde yenik düştü, çünkü zamanı gelmişti, çünkü o zorlu direnişe artık gerek kalmamıştı. Uçuşup savrulmuşlardı, gülümseyerek, olgunlukla, savaşmadan.
Sayfa 22 - KolektifKitabı okudu
Ilık suyun içinde süzülüyorum. Sessiz ve sükûnetli. Benim kim olduğum, burasının neresi olduğu. Boşluğun içinde hafif bir esinti var. Ben orada nihayetsizce yüzüyorum. Ne kadar yüzsem de buradan kurtuluşum yok. Sesin ve titreşimin olmadığı bu dünya gitgide küçülüyor. Durmadan küçülüyor. Böylelikle bir nokta halini alıyor. Uzayda toz oluyor. Yok, o bile yok oluyor.
Sayfa 138Kitabı okudu
O zaman, geçmişin sesleriyle, eski sardunyaların mırıltısıyla en amansız özlemlere yol açan kopuk iç çekişleriyle yüklü ılık bir esinti başladı.
Sayfa 460Kitabı okudu
Reklam
"İnsana teselli veren her çesit şeyin kokusunu taşıyan ılık bir esinti yükseldi. Çimen, güneş, bira, ekmek, yorgan, krema. Bu liste her birimiz için farklıydı, her birimiz farklı şeylerde teselli buluyorduk."
Sayfa 115 - Delidolu KitapKitabı okudu
Manolya kokuları geliyor. Ilık bir esinti, güneşli balkonumuzdan süzülerek tül perdeleri usulca dalgalandırıyor. Bahçedeki kestane ağacının koyu yeşilini görür gibiyim.
Köprücük kemiğimde hafif ve ılık bir esinti halinde gülüşünü hissediyorum.
Sayfa 196Kitabı okudu
"Hafif bir esinti, bütün sevdiklerini, yitirdiklerini getirmez mi kimi zaman sana da ? Tenini okşayarak ılık ve başıboş sızarlar içine yavaşça. Sen ürperirsin, onlar çoğalırlar. Sonra tüm çoğalanlar seslenirken en derininden, yağmur olur şarkın ve gözlerinden süzülür."
Reklam
Ama birden cıvıl cıvıl öten kuşlar uçarak yanımdan geçti ve ılık bir esinti yanağımı okşadı. Çit çalılarının arasında metal bir kapı gözüme ilişti. Hapishanem mi, yoksa kurtuluşum muydu burası?
Sayfa 66
Ilık bir esinti gibi incecik Süzülen bulutundan parmaklarının Öksüz bir boşluk kaldı avucumda İçinde ömrümün yaralı yılları Ve yeni yeni güzelleşmeye başlayan Ankara çırpınan..
Sayfa 144 - Kırmızı Kedi Yayınevi, 23.Baskı,TÜRKİYEKitabı okudu
Yağmurun doğayı yeşillendirip tazelemesinin hemen ardından, nisan ortalarında bir öğleden sonraydı; o yıl guguk kuşunu henüz duymamış, çayırlarda henüz nergis görmemiştim. Daha birkaç gün önce, kuvvetli kuzey rüzgarında burada durmuş, soğuktan titreyerek yakamı kaldırmış, kayının haşin rüzgarda istifini hiç bozmamasını ve bir yaprakçığını bile vermemesini hayranlıkla izlemiştim, inatla, cesaretle, sertçe direnmiş, sararmış eski yapraklarına sahip çıkmıştı ağaç. Ve şimdi, bugün, ılık durgun ateşimin başında durup odun kırarken gördüm. Çok hafif, yumuşak bir esinti çıktı, nefes gibiydi ve onca zaman tutunan o yaprakların yüzlercesi, binlercesi dayanmaktan yorularak, inatlaşmaktan, yiğitlenmekten yorularak sessizce, hafifçe, istekle uçuşup gitti.
Daha bir kaç gün önce, kuvvetli kuzey rüzgarlarında burada durmuş, soğuktan titreyerek yakamı kaldırmış kayının haşin rüzgarda istifini hiç bozmamasını ve bir yaprakçığını bile vermemesini hayranlıkla izlemiştim; inatla, cesaretle sertçe direnmiş , sararmış eski yapraklarına sahip çıkmıştı ağaç.Ve şimdi,bugün, ılık durgun ateşimin başında odun kurarken gördüm:Çok hafif,yumuşak bir esinti çıktı , nefes gibiydi ve onca zaman tutunan o yaprakların yüzlercesi binlercesi dayanmaktan yorularak, inatlaşmaktan, yiğitlenmekten yorularak sessizce, hafifçe , istekle uçuşup gitti . Beş altı ay sımsıkı tutunup direnen yapraklar sıradan bir esintiye , hafif bir nefese birkaç dakika içinde yenik düştü, çünkü zamanı gelmişti, çünkü o zorlu direnişe artık gerek kalmamıştı.
Sayfa 22
125 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.