Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Seçuklu sultanı Rükneddin,Mevlana'ya beş kese altın gönderip almasını arzu etti.Talebelerinden Mecdüddin, Mevlana'ya altınları arz edince; "Beni hakikaten seviyorsanız, bu altınları dışarıdaki çamurun içine atın!" buyurdu. Talebeleri bu emri derhal yerine getirdiler. Dünyaya kıymet veren bazı kimseler, bu altınları almak için çamurun içinde aramaya başladılar. Fakat üstleri, başları, yüzleri çamurdan görünmez hâle geldi. Mevlânâ, talebelerine, onların bu vaziyetlerini göstererek; "Bu altınlar, şu gördüğünüz dünya ehlinin üstünü başını batırdığı gibi, âhiret ehli olanların da kalbini kirletir. Çeşitli günahlara sevk edip ibadetlerden alıkoyar. Bu sözlerimi yanlış anlamayınız.Dünya için çalışmayınız demiyorum. Dünya malının muhabbetini kalbinize koymayınız diyorum. Hiç ölmeyecek gibi dünyaya,yarın ölecekmiş gibi ahirete çalışmak lazım geldiğini herkes bilir.Burada dikkat edilecek nokta; hırs ve tama yapmadan kanaat üzere bulunmaktır. Dünyada ahiret saadeti için çalışmalı,kazanmalı,niyeti düzeltmelidir. Çünkü İslamiyet, insanlara faydalı olmayı emreder. En büyük saadet, en büyük sermaye, helalinden kazanıp, hayır ve hasenat yaparak ahirete göndermektir. Buna rağmen asıl sermaye, mal,mülk,para sahibi olmak değil, ilim,amel,ihlas ve güzel ahlak sahibi olmaktır." buyurdu.
Sayfa 104Kitabı okudu
"İlim bütünüyle dünyadır. Ondan âhirete yarayanı ameldir. Amel de tamamen boşadır. Ancak ihlâs ile yapılan hariçtir."
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Yine dînî ilimler için fakülte ve öğretim yuvalarının kapıları ardına kadar açılır, öğrenciler derse baş­lar, türlü ilim dalında ihtisas sahibi olurlar, asırların kültür mirası , yılların semeresi olan bu ilim ve ihti­sası, bakarsınız maddî menfaatlara vasıta kılıvermişlerdir. Ortada ne ihlâs kalmış ne amel. Hepsi suyunu çekmiştir. Vaktâ ki şekil değişiyor, vaziyet çirkinleşiyor; öyleyse mânânın bekası ne oldu? O mâ­nâ ki öz cevherdi, halbuki!..
Sayfa 54
Davud bin Nusayr :
"İlim bir âlettir. Amel ise, o âletin neticesidir. Nasıl yalnız başına âlet bir fayda sağlamazsa, tek başına ilim de bir netice getirmez. Amel ve ihlâs lâzımdır. Siz amele ve ihlâsa değer verin."
ihlas
Din, ilimsiz olmaz. İlim amelsiz olmaz. Amel ise ihlassız olmaz.
Reklam
Önemli
Bu ihlâs makamı ilim, amel ve ihlâs diye bilinen üç parçadan biridir. Tarikat ve hakikat ihlâsın olgunlaşması hususunda şeriata hizmet etmektedir.
Sayfa 148 - SemerkandKitabı okuyor
"Kulluk kubbesi, ilim, amel ve ihlas sütunları üzerinde yükselir."
Sayfa 149 - Hüküm KitapKitabı okudu
Abdurrahman Tâhi (ks)
Kurtuluş üç şeyledir :İlim , amel ve ihlâs. İlimden maksat, Ehl-i sünnet inancına uygun yaşamaktır. Amelden gaye , Kur 'an ve Sünnet 'in hükmüne göre davranmaktır. İhlâstan amaç ise yaşadıklarını anlatmak , sohbet halini yaşamaktır.
Sayfa 384Kitabı okudu
Bir kulun Allah yolunda olabilmesi için özetle şu dört husus gereklidir: İlim, amel, ihlas ve korku! Bir insan öncelikle tutup gideceği yolu bilmelidir. Bu da bilgi ile olur. Bilgisiz yola çıkan insan kör bir kişi gibidir. Sonra insanın bildikleri ile amel etmesi gerekir. ilmiyle amel etmeyenler her şeyden mahrum kalırlar. İşlediği amellerde de ihlas sahibi olmalı, sırf Allah rızasını gözetmelidir. ihlasla amel etmeyenler hep ziyana uğrarlar. Bütün bunlardan sonra, sürekli olarak içinde korku taşımalı, son nefeste imansız gitmekten endişe duymalıdır, güvene erişinceye kadar afetlerden sakınmalıdır. Aksi takdirde aldanan kimselerden olur.
Sayfa 341 - Semerkand
Reklam
İlâhî hikmet gereği aslî vatanından uzaklaştırılan insan, Peygamberler (Salâvâtullâhi Aleyhim Ecma‘în), onların varisleri olan Evliyaullah (Kaddesallahu Esrârahum)un davetlerine icabet ederek Rabbi ile tekrar münasebet kurmuştur. . Bu sayede aslî vatanına manen kavuşan ve onun fevkinde öteler ötesine ilmî bir yolculuk yapmasına vesile olan ilim,
1.Cild, 36. MektûbKitabı okudu
İlim tohumdur. Amel ise ekindir! O ekinin de suyu ihlâstır.
207 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.