İlk olarak 1932'de yayınlanan Cesur Yeni Dünya "F.S. 632'de, bu istikrar yılında" geçmektedir -yani Amerikan araba kodamanı Henry Ford (1863-1947)'un gelişinden 632 yıl sonra; Henry Ford ki onun çok başarılı olan T Modeli (1908-1927) taşıma bandı ve uzmanlaşmış emek gibi salt toplu üretim yöntemleriyle üretilmiş ilk otomobildi. Ford,
Sayfa 258Kitabı okudu
Fakir Baykurtla ilk tanıştığım kitap. Ve ilk kitabın da böyle doyurucu bir kitap olması büyük şans. Fakir Baykurt toplumcu gerçekçi romancılarımızdan ve eserlerinde toplumun yaşadığı sorunlara değinmiştir.
️Mustafa Güzelgöz kendi emek ve gayretleriyle bulunduğu ilçeyi bambaşka hale getirmiştir. Eğitim ve öğretim adına pek çok adım atmış halkı aydınlatmak için var gücüyle çalışmıştır. Biz bütün bu hikayeyi Mustafa Güzelgöz’ün Yunanistan’dan gelen Dimitrios’a anlatmasıyla öğreniyoruz.
️Mustafa Güzelgöz kütüphaneye kitaplar gelmesi için pek çok yerle iletişime geçmiş bu kitapları da haftanın belli günleri eşeğe yükleyerek köylere dağıtmaya gitmiş. Sadece kitapla kalmamış köylerde kadınların hem kitap okumaları hem de kendilerini geliştirmeleri için atölyeler kurulmasına destek olmuştur. Köylülerin bağlarındaki üzümlerin daha fazla gelir getirmesi için kooperatif kurmuş kooperatif kavramını daha iyi anlamaları için bu konuyla ilgili kitapları da toplamıştır. Her şey güzel ve yolunda giderken başarılı birinin önüne mutlaka bir taş koyan olur. Mustafa Güzelgöz’ün önüne de taş koymuşlar ve tüm bu güzelliklerin son bulmasına sebep olmuşlardır.
️Daha anlatamadığım pek çok şey var bana göre mutlaka okunması gereken eserler arasında olmalı. Sadece kitap sevgisi için değil bilinçli bir vatandaş olmak için de okunmalı. 
Fakir Baykurt 
Eşekli Kütüphaneci
İLK ÖĞRETMENİM / 1961
"Şimdi düşündükçe şaşırıyorum: Elinde bir tek ders kitabı, doğru dürüst alfabe bile bulunmayan; kendisi heceleye heceleye zor okuyan bir insan bu denli büyük bir işe nasıl girişirdi? Yedi göbekten ataları bilgisiz insanlara bir şey öğretmek öyle kolay bir iş olmasa gerek. Üstelik Düyşen'in ders programından, öğretim yöntemlerinden haberi bile yoktu. Daha doğrusu böyle şeylerin olabileceğini aklından geçirmiyordu."
Sayfa 30Kitabı okudu
Bir kitle tüketim kültürünün ortaya çıkması, tarih ve toplumbilim açısından, kitlesel eğitimin ve tekbiçimli öğretimin doğmasıyla yakından ilintiliydi. Öğretim ve toplumsalla§madaki bu tekbiçimlilik, modem e§it likçiliğin önemli bir bile§enidir. Modern teknolojinin karma§ıklığının artmasıyla birlikte i§bölümünde de büyi . i k bir geli§me olmu§,
🗣️ Haçlıların Son Şövalyeleri
Zulmün tarihine bir bütün olarak bakmak gerekir.
Özelleştirme talanı işte bu çürüme ile başladı.
Son yirmi yılda ülkede satılmayan hiçbir şey kalmadı.
Vatanının topraklarını, üzerinde yaşayanları değiştirmek için yurttaşlığı, bizim olan doğal kaynakları maden ruhsatlarını satarak el değiştirmesine aracılık
Eğitim ve öğretim tüm birey ve toplumların insan hakkıdır. Toplumların sağlıklı ve güvenli olarak huzur içinde yaşayabilmesi, verimli üretici olabilmesi için eğitim ve öğretim, ekmek su kadar gereklidir. Yalnız bu eğitimin
sistemin üretime yönelik olması gerekir. Yani eğitim ve öğretim iş içinde işle beraber olmalıdır. Burada amaç iş değil, insandır. İş eğitimindeki amaç ise, insan beyni ile vücudu-
nun uyum içinde çalışmasını sağlamaktır. İş eğitiminde insan beyni ile vücudu uyumlu çalıştığı için kısa zamanda fazla üretim yapar. Fazla üretim yaptığı için de mutlu olur.
Bu, "İş içinde işle beraber eğitim sistemi" ilk defa Türkiye'de İsmail Hakkı Tonguç sayesinde Köy Enstitüleri'nde uygulanmıştır.
Sayfa 105Kitabı okudu
Anadolu'da Türki Krallığı
2009 yılı başlarında yeni araştırmalara dayanarak Afyon Kocatepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ekrem Memiş Türklerin en az 10 bin yıldır Anadolu' da var olduklarını ileri sürmektedir. Bilgi ve belgelere göre Türklerin Anadolu'daki varlığı ile ilgili en eski yazılı kaynak MÖ 2250 yılına ait bir çivi yazısı tablet. Bu tabletin Akat kralı tarafından yazıldığı ve tablette adı geçen Türki Krallığı'nın bilinen en eski Türk krallığı olduğunu açıklayan Prof. Dr. Ekrem Memiş,
Türk adının geçtiği en eski kaynak bu tablet diyor. İlk kez Türklerden söz eden bu metnin 15. satırında Türki Krallığı'nın adı geçiyor. İlginçtir bugün de eski Türkistan yani Orta Asya'da Sovyetler'in çöküşü sonucu ortaya çıkan Türk cumhuriyetlerine Türki cumhuriyetler deniyor, aynı MÖ 2250 yılındaki gibi Türki terimi kullanılıyor. Bu bilgileri teyit eden binlerce metin var. "Trukkular" şeklinde geçen metinler de var. Bu metne dayanarak Türklerin binlerce yıldır Anadolu'da olduğunu söyleyebiliriz. "107l'de gelenler ise en son gelen Müslüman Türklerdir.
Sayfa 37 - Dharma YayınlarıKitabı okudu
Gençliğin içinde bulunan durum karşısında, sessiz kalmamanın yanında yapabilecek bir şeyler de olduğunu düşünen Osman Yüksel, artan komünistlik faaliyetlerine karşı dur demek için arkadaşlarıyla toplantılar yapmıştır (Serdengeçti: S.3, s.5). Bu toplantılara katıldığını anlatan yakın arkadaşı ve sonradan avukatı olan Süleyman Arif Emre, bazı talebelerin bu olaylar karşısında neler yapılabileceğinin konuşulması üzerine, gözdağı verilmesi için komünistlerin dövülmesi gerektiğini ifade ettiğini, Osman Yüksel’in ise ‘Hayır fikre karşı kaba kuvvet bizim yapacağımız iş olamaz. Böyle bir teşebbüse girişenler, kendi fikrinin zaafını peşinen kabul etmiş demektir. Onlarla fikir ve kanun yollarından mücadele etmeliyiz’ dediğini söylemektedir (Aktaran: Balcıoğlu, 2002: 171). Osman Yüksel’in kanuni yollara başvurma fikrinin kabul edilmesinin üzerine ilk olarak, öğretim görevlileri aleyhinde Milli Eğitim Bakanlığı’na resmen şikâyette bulunmak için onun önderliğinde çalışmalar başlatılmıştır. Resmi şikâyet üzerine bakanlık meseleyi tahkik etmek için Dil Tarih Fakültesi’ne müfettişler göndermiştir. Yapılan tahkikat sonucunda ise şahit gösterilen 15 öğrenci, iş ciddiye binince hocalarının aleyhinde menfi ifade vermekten çekinince, sadece Osman Yüksel hocalar aleyhinde ifade vermiştir. Hocalara iftira attığı gerekçesiyle disiplin kuruluna verilen ve fakülteden atılan Osman Yüksel, Danıştay’a aleyhte dava açmış ve bu davayı kazanarak yeniden okuluna dönmüştür.
OKUL HEYECANİ
Bugün günlerden cahilliği yenmek için ilk adimi attığımız gün... Bu dünyada en çok ihtiyacımız olan şey para değil aksine paranın bize gelmesine sebep olan ilim eğitim ve değerlerdir.Sadece para değil tabiki . İnsanın eline ne geçiyorsa ilimden. Önemli olan onu nasıl kullandığımız.
Ve bugün ya da yarın okullar için ilk gün....
Başta oğlum olmak üzere bütün öğrencilere ve tabiki 40 50 yaşına da gelse evlense de çocuk da baksa hala bir şeyler öğrenmek için adım atan her öğrenciye okul eğitim öğretim yılında başarılar dilerim.
İlim var oldukça bizler var oluruz. 🌺
"Eğitim" deyince çoğunluk aklımıza okulda çocuklara yönelik belli bir program çerçevesinde yürütülen öğretim etkinliği gelir. Yaşamın ilk yirmi yıllık döneminde bu süreçten geçmiş, diplomasını almış kişi eğitimlidir; sürecin dışında kalmış kişi, uğraş alanındaki performansı ne olursa olsun, eğitimsizdir! Bu, eğitime son derece dar bir açıdan bakmaktır. Bir kez eğitim belli bir yaş dönemine özgü okul etkinliğiyle sınırlı tutulamaz. Kişi, yaşamının her döneminde ilgi, yetenek ve diğer kişilik özelliklerinde yeni oluşumlara az ya da çok açıktır; giderek zenginleşen deneyimleriyle gelişmesini sürdürebilir. Sonra, eğitimi programlı öğretime özdeş görmek yanlıştır. Eğitim öğretimi içermekle birlikte onu aşan daha kapsamlı bir kavramdır; kişinin bilgi ve beceri edinmesinin yanı sıra, belli davranış biçimlerini kazanmasını, dünyaya bakış
ve sorunlara yaklaşımda daha nesnel, ussal ve imgesel bir perspektif ulaşmasını öngören çok yanlı bir süreçtir. Başka bir değişle, eğitime salt bilgi veya beceri kazandırma etkinliği olarak bakmak çok boyutlu bir etkinliği tek boyuta indirgemek olur.
