Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bütün devletleri avucunda oynatan, İflas etmiş bir devleti ilk 4 ekonomiye dahil eden, Çin'e üniversite yaptıran, Küba'ya ajan gönderen, ingiliz elçisini kendi casusu yapan, Singapur da camii yaptıran, 10 binden fazla okul açan, borçların %86'sını ödeyen, bir siyasi deha Alem-i İslam Halifesi Osmanlı İmparatorluğu'nun padişahı Sultan Abdülhamid Han hazretleri El muzaffer daima ☝️
520 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Cumhuriyetimizin 95. Yılına İthafen, Mustafa Kemal;
Bağımsızlığımızın Timsali olan 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımız Kutlu Olsun! * * * “Cumhuriyetimiz öyle zannolunduğu gibi zayıf değildir. Cumhuriyet bedava da kazanılmış değildir. Bunu elde etmek için kan döktük. Her tarafta kırmızı kanımızı akıttık. İcabında müesseselerimizi müdafaa için lâzım olanı yapmağa hazırız.” 1923, Gazi Mustafa Kemal Atatürk
Mustafa Kemal
Mustafa KemalYılmaz Özdil · Kırmızı Kedi Yayınevi · 201814bin okunma
Reklam
432 syf.
·
Puan vermedi
·
18 saatte okudu
Çöl Kızı
Birinci dünya savaşının en büyük casusu. Lawrence gibilerinin hocası sayılır. Arapların kendisine "Ümmetin annesi" lakabını taktığı o kadın. Elinde cetvel ve pergel ile Ortadoğu haritasını sil baştan çizdi. Irak'a heykelleri dikildi. Ortadoğu'nun paramparça olmasına yol açan kişidir. Gertrude Bell, Birinci Dünya Savaşı
Sınırları Çizen Kadın
Sınırları Çizen KadınTaha Niyazi Karaca · Kronik Kitap · 2018187 okunma
335 syf.
·
Puan vermedi
Anlayabilenler Ulu Hakan, Anlamak istemeyenler Kızıl Sultan dediler...
Ben, şair değilim: kalemim kırık; yazar değilim ilmim eksik. Araştırma kitabında inceleme yapmadan önce bilmenizi isterim. Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı. Günümüzde hangi devletin, Amerika'nın, İsrail'in, İngiltere'nin hatta ülkemizin siyasilerinin gerçek politikasını biliyor, neler planladıklarını gerçekten ön görebiliyoruz? II. Abdülhamid'in
Abdülhamid'in Kurtlarla Dansı
Abdülhamid'in Kurtlarla DansıMustafa Armağan · Ufuk Kitap · 20063,717 okunma
320 syf.
5/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitap benim okumayı sevdiğim, tarihler arasında gelgitler yapılarak kurgulanmış. Bir de bunun yanında olaylar bazen farklı karakterlerin ağzından -aynı paragrafta bile- ani geçişlerlerle, hatta bazen de yazar tarafından anlatılıyor. Bu da bayağı kafa karıştırıcı olabiliyor. Öyle ki çekici bir hikaye ile bu anlatım tarzı etkileyici olabilir. Fakat bu kitapta ben tam tersi bir durumla karşılaştım. İngiliz casusları mı bu kadar sıkıcı yoksa, yazarın anlatım tarzı mı böyle bilemedim? Konu casusluk olunca beklenti, heyecan ve sürükleyici bir hikaye yönünde oluyor. Yazarın, eski bir İngiliz casusu olduğu düşünülürse, kendi tecrübelerinden yararlanarak, Rus mafyasının kara para aklamada ki bir numaralı adamının , İngiliz hükümetinden sırlar karşılığında, sığınma ve korunma talebi üzerine kurgulandığı 'Hain' zorla bitirdiğim kitaplar arasında ki yerini alıyor.
Hain
HainJohn Le Carré · Altın Kitaplar · 201341 okunma
“Meşhur İngiliz casusu Lawrence şöyle diyor: Bu savaş sonunda mutlaka ve mutlaka Osmanlı Sultan’ın dini otoritesi ortadan kaldırılmalı. İşte Avrupa’nın amacı buydu. Hilafetin ilga edildiği gün, onların amaçlarına ulaştıkları zafer günüydü.”
Sayfa 109 - İnsan Yayınları
Reklam
Haçlı seferlerinden bu yana İslam'ı yıkmaya çalışan Hıristiyan dünyasının sadece silâha, fantom veya mirage'lara baş vurmadığı bir gerçektir. Hattizatında onların görünmeyen, pasif silahları, insanlığı yok etmeye matuf bombalarından daha tehlikelidirler. Bu tehlikeli silah, misyoner-casusu faaliyetleridir. Lübnan faciasıyla bütün dünyayı kan kokutan hadise, haçlı seferinden başka bir şey değil!.. İsteyenler buna rağmen başlarımı kuma sokup deve kuşu olmaya devam edebilirler, tâ ki bu haçlı bombalarından birisi de onların kum altındaki kafalarına düşünceye kadar!....
128 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Müslümanım diyen açıp okusun:)
Bismillahirrahmanirrahim
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
ismi çok ilgimi çekmekle beraber sıkıcı olduğunu düşündüğüm bir eserdi.Kitabı okuyunca tam tersi bir durum olduğunu tecrübe ettim.Kitap İngiliz câsusu Hempher'in İslam dünyasına haince sızıp ,İslamiyeti parçalamak ve vehhabilik mezhebini hâin planlarla nasıl ortaya çıkardığını anlatıyor. Kitap üç bölümden
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam Düşmanlığı
İngiliz Câsûsunun İ'tirâfları ve İngilizlerin İslam DüşmanlığıM. Sıddık Gümüş · Hakikat Kitabevi · 20092,042 okunma
Haçlı seferlerinden bu yana İslam'ı yıkmaya çalışan Hıristiyan dünyasının sadece silâha, fantom veya mirage'lara baş vurmadığı bir gerçektir. Hattizatında onların görünmeyen, pasif silahları, insanlığı yok etmeye matuf bombalarından daha tehlikelidirler. Bu tehlikeli silah,misyoner-casusu faaliyetleridir. Lübnan faciasıyla bütün dünyayı kan kokutan hadise, haçlı seferinden başka bir şey değil!.. İsteyenler buna rağmen başlarımı kuma sokup deve kuşu olmaya devam edebilirler, tâ ki bu haçlı bombalarından birisi de on- ların kum altındaki kafalarına düşünceye kadar!....
. İşgal yıllarında yaşanan çok önemli olaylar var ki; Harington’ın anılarda yer almıyor. Çok önemli kişiler var ki; Harington’ın kitabında adından bile söz edilmiyor. Örneğin Türkiye’de görevli İngiliz casusları hakkında bilgiler anılarda yok. Mustafa Kemal Paşa’ya suikast için gönderilen, mahkemede casusluk suçunu itiraf eden ve daha sonra Ankara’da idam edilen İngiliz casusu Mustafa Sagir’in anılarda adı geçmiyor. Örneğin İzmit’te linç edilen İngiliz işbirlikçisi Ali Kemal’den anılarda hiç söz edilmiyor. İngiliz casusu Rahip Robert Frew, Sait Molla ve daha birçok sadık İngiliz işbirlikçilerinin adı geçmiyor. 16 Mart 1920 tarihinde Şehzadebaşı karakolunda uykuda iken şehit edilen masum Mehmetçikler Harington’ın anılarında yer vermediği olaylar arasında. Harington, işgal yıllarında birlikte görev yaptığı İtalyan ve Fransız generallerin faaliyetlerinden de söz etmiyor. Vera Dumesnil bu üç generalin her türlü entrikalara rağmen iyi anlaştıklarını şu cümlelerle anlatır: “Üç işgal kuvvetinin komutanı; Charpy, Mombelli ve Sir Charles Harington bazı sır ve entrikaları kendilerine saklamakla birlikte çok iyi anlaşıyorlar. Bu dostluk sayesinde, pek çok zorluğun üstesinden gelindi.” .
Reklam
Siyonizm, kimi Museviler gibi kimi İslamcıların da putudur. Abartmak, putlaştırmaktır. Eleştirinin ölçüsünü kaçırıp abartmak da, eleştirileni putlaştırır. Eleştirilen şeye doğaüstü güçler atfedilmesine neden olur: “Her yerde adamları var, her şeyi kontrol ediyor, herkesi dinliyorlar!” Bunu izah etmek için, bol bol alıntılar yaparak uzun bir yazı yazmak gerekse de, maksadı kısaca anlatmak mümkün: Bir MOSSAD ajanının Hatıraları, Bir İngiliz Casusunun Anıları gibi düzmece kitaplarla, yıllardır MOSSAD’ın reklamı İslamcılar eliyle yapılmakta, her yerin ele geçirildiği ve her şeyimizin kontrol edildiği mesajı verilmesine neden olunmaktadır. Sadece nefrete neden olunmamakta, içten içe teslimiyet ve çaresizlik duygusu aşılanmaktadır. Mesele, ciddi ve serinkanlı olarak konuşulamamaktadır. Komplo teorileriyle meşgul zihinler, her türlü uçuk şeyi düşünebilmelerine rağmen, Masonların arasına da sızabildiğimizi bazı müslümanların o günün şartlarında bu zırhı giymeyi tercih ettiklerini düşünemiyor, hatta hayal bile edemiyorlar. Bunun olabileceğini düşünememek, eleştirirken ölçüsüz davranılmasından, Siyonizm'in -düşmanları tarafından da- putlaştırılmasındandır. Mason zırhının avantajlarını kullanarak millet için savaşmış, İngilizlere Çanakkale ’den sonra en büyük ikinci yenilgilerini tattırmış, Lawrence efsanesini söndürmüş “mason ” Halil Kut Paşa'ya ve onun Irak’taki kahramanlıklarına, Siyonizm efsanelerinden yer kalmamıştır. İngiliz casusu Lawrence'in ismini dilinden düşürmeyenler, Halil Kut Paşa'nın adını bile öğrenmeye vakit bulamamışlardır.
Sayfa 181
yağmur kederli bir dalgınlık sarar 'yıldırım orduları'ndan geride kalanları          ne yapsalar kurtulamazlar             ah nasıl unutulur                    nasıl unutulur şehrin düştüğü akşam ışıklar sönmüştü ansızın sokakları bedevi bir karanlık dolduruyor          karanlığı paldır küldür atlılar                iç mahallelerde yangın yalazı camlara vuruyor bir ara faysal görünmüştü         sakalı yaldız tozu kibirli bir hayalet soğuk mavi birisi var yanında zehirli sarışın lawrence adındaki İngiliz casusu elbette odur
Bilgi yayınevi, pdf
212 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
ŞEYH SAİT Efendiyi anlatmaya kalemim, ilmim yetmez. O yüzden yazıyı kısa tutmaya çalışacağım. Başlattığı hareket bir isyan değil, kıyamdır. Aşiretlerin başına buyruk hareketleri, içlerinde olan hainler ölümüne sebebiyet vermiştir. ŞEYH SAİT Efendi bunun bir kader olduğunu şu söylemi ile dile getirmiştir: "Ben bu hareketin ne önündeyim ne de arkasında; herkes gibi içindeyim." Piran köyünde hiç beklemediği bir zamanda kendisini askerlerle çatışırken bulmuştur. Kitapta anlatılan ŞEYH SAİT olayı objektif bir biçimde ele alınmıştır. Hem dönemin hükümetinin sözleri, yaptıkları hem ŞEYH SAİT olayı belgeler ve yorum katılmayarak anlatılmıştır. Ermeniler ile mücadele eden Kürtler Şerif Paşa önderliğinde bağımsız Kürdistan talebinde bulunmuşlardır lakin red edilmişlerdir. Kürdistan'ı istemelerinin sebebi keyfi bir durum değil. Gördükleri zulümden, yurtlarından edilmesi, kadınların ırzına geçilmesinden ötürüdür. ŞEYH Sait Efendiyi ingiliz casusu olarak gören bu isyanın "onlara göre isyan tabii" arkalarında ingilizlerin olduğunu söyleyip dururlar. Buna en güzel örnek şu olabilir: #211243166 Diyeceklerim bu kadar teşekkürler:)
Adım Şeyh Said
Adım Şeyh Saidİlhami Aras · İlke Yayıncılık · 200960 okunma
Çok uzun ama önemli
Padişah, damadı olan Ferid Paşa’nın etkisi altındaydı ve o Damat Ferid, Hürriyet ve İtilaf Partisi’nin lideri olup, aynı zamanda padişahın kız kardeşi Mediha Sultan ile evliydi. Ferid Paşa Oxford’da yetişmişti ve İngiliz mandasını destekliyordu. Ferid Paşa hayran olduğu Britanya’nın büyük kusurlarını kabul ettiği halde,başkalarına nispeten
Sayfa 148Kitabı okudu
321 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.