Sıradan bir ölü gibi, üzünçlü gölgene attıkları
Bir insandır bir insan!
Ayrımında mısın bilmem?
Bende bir insanım bir insan!
Bilmem cesedimi korur musun acımasız' baykuşlardan
Özgürlük, kişinin kendi kendisini belirlemesi, denetlemesi, yönlendirmesi ve düzenlemesi halidir. Buna göre ahlaksal yönden özgür olan insan kendisini dış baskı, etki ya da zorlamalardan bağımsız olarak, kendi ideallerine, motiflerine ve isteklerine göre yönlendirebilen insandır. Kişinin başkalarının buyruk ve isteklerine göre değil de kendi isteklerine göre davranabilmesi onun özgür olduğunu gösterir. Özgürlük, insanın kendi tercihlerine, akla dayalı kararlarına, iradesinin buyruklarına göre eyleyebilmesidir.
"Benim bildiğim Müslümanlık, giysiyle miysiyle ölçülmez. İman, inanç, insanın içindedir. Eğer bir insan yalnız kendinden yanaysa, yüreği kara, insaniyetliği kısırsa, acımasızsa, ikiyüzlüyse, nice örtünüp bürünse, başını beş vakit secdeye vursa, abdestsiz yere basmasa, Allah'ın adını dilinden düşürmese, yine de Müslüman değildir bence. Göz boyayıcıdır. Allah katında yaramaz insandır. Gerçek Müslüman, giyim kuşamı, namaz abdesti ile değil, her şeyden önce, özüyle sözüyle tutumuyla belli eder kendini. Özü sözüne uymayanlardan, Allah esirgesin hepimizi."
Aristoteles’e göre mutluluk bir haz hali değildir. Sadece zevk üzerine kurulan bir mutluluk anlayışının içerisinde olan insanların hayvanlardan aşağı kalır bir yanının olmadıklarını söyler. Aristoteles mutluluğun kazanımının ilk olarak insanın ne yapmak istediği ile ilintili olduğunu söyleyerek, şu soruyu kendimize sormamızı ister: “Nasıl yaşamalıyız?” Bu sorunun cevabı ile yola çıkan insan, ne yapacağını bilen bir insandır. Ve ne yapacağını bilen bir insan da mutlu bir insandır.
"Yaşın getirdiği bozulmadan korkan, vücudunu, günlük, pratik amaçlar için kullanan ilkel insan değil, arabasından evine yürümenin ötesinde pratikte hiç kullanmayan modern insandır."
Devletin çıkarlarından daha önemli ne olabilirdi? Bazıları insan hayatının önemli olduğunu sanıyorlardı.. ne lâf ya! Devlet bir sobadır ve yakıtı da yalnız insandır. Yakılacak insan olmazsa soba söner. Sönen, yanmayan sobanın da hiçbir yararı yoktur. Ama öte yandan bu insanlar da devlet olmadan yaşayamazlar: Sobayı tutuşturan, yakan onlardır. Sobayı yanar tutmakla görevli olanlar da ona yakıt temin etmelidirler.
Her ne olursa olsun insan denilen soruya Verilen her yanıt, insana öngörülebilir bir hayat sunmak zorundadır.
Canı, aklı, soyu, malı ve inancı koruyamayan bir yanıt, yanıt değil; Yanlış yola götüren daha karmaşık bir sorudur.
Her insan yüreğinde kendi yıkımlarını, sürgününü, çölünü taşıyor. Güçlü insan bu harabedeki gulyabanileri dünyaya salmayan ve onlarla kendi içinde yiğitlikle çarpışan, diğerlerinin de kendi savaşında onlara şövalyece el uzatan insandır. Ve yine de yüreğini, yücelerde uçan, bir şairin engin ve bir bilgenin yufka yüreği kılmaktır muradı.
...Unutma: Tek bir önemli zaman vardır, o da şu an! En önemli an şu andır çünkü üzerinde gücümüzü kullanabileceğimiz tek andır. En önemli insan birlikte olduğun insandır çünkü hiç kimse bir başkasıyla ilişkisi olup olmayacağını önceden bilemez. Ve en önemli iş de o kişiye iyilik yapmaktır çünkü insan yer yüzüne sadece bu yüzden gönderilmiştir!
Sevmek eşit bir ilişki gerektirir. Susan insan yalan insandır. Korku, hiçbir şeyi çözemez. Emek, karşılığını almazsa belkemiğini yitirir. Geleceği ancak ayağa kalkmış insan kurar…