Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Hiçlikte kalmaktan hoşlanabilecek kimseyi hiçliğe itmeyeceksin. Hiçliği yalnızca ondan çıkış yolunu bulmak için arayacak, bu yolu da herkes için işaretleyeceksin. Acı ve çaresizlik içinde kalmakta başkalarını bunlardan nasıl kurtaracağını öğrenmek için direneceksin, yoksa mutluluktan nefret ettiğin için değil: çünkü insanların birbirlerini insanlıktan çıkarmalarına ve parçalamalarına karşın, onların layık olduğu bir şeydir mutluluk."
"Tarih boyunca insanlık birçok kez bu tür çıkmazlara düştü, kimse çıkış yolu görmüyordu. Çünkü herkes kendine göre bilgece tasarılara girişmişti. Başarısızlığın genel olduğunu açıklamaya kimsenin dili varmıyordu. Ve birden, beklenmedik bir anda, ağır makine yeniden çalışmaya başladı. Bu makine, değişimleri sayesinde varoluşunu sürdüren o eski insanlıktan başkası değildi."
Reklam
El ayak parmaklarına bağlanan elektrik telleri, nasıl olup da bir türlü patlamayan yüreğin çırpını­şı, özlenen ölümden, haince, bilerek ırak tutuluş, kusmuk ve kan gölü ortasında kadınlıktan, insanlıktan çıkış, sonsuz bir yuvarlanış, aşağıya, daha aşağıya. Erkeklik organının yüklenebileceği en çirkin görevi yüklenen cop...
Ne zamandan beri insanlıktan çıkmıştı? Ne zamandan beri sadece kendini düşünüyordu? Ama bunları sorgularken bile içgüdüleri hâlâ kendini kurtarmak için planlar yapmaya devam etmesini sağlıyordu. Zihni çıkış yolu arıyordu..
Nava, kadının başını yavaşça çevirdi. Yüzü acıyla gerilmişti, ama kim olduğuna dair bir şüphe yoktu. Bu Julia Pearlman'dı, yani Alfa deneği. Nava'nın yüreği daraldı. Koreliler başarısızlığı kabul etmezdi. Alfa deneğini teslim etmezse ya onu öldürecek ya da onu Ruslara teslim edeceklerdi. Birden kendini çok suçlu hissetti, ölen zavallı kızı bir an bile düşünmemişti. Ne zamandan beri insanlıktan çıkmıştı? Ne zamandan beri sadece kendini düşünüyordu? Ama bunları sorgularken bile, içgüdüleri hâlâ kendini kurtarmak için planlar yapmasına neden oluyordu. Zihni bir çıkış yolu arıyordu.
Sayfa 182Kitabı okudu
İnsan bencilliğinin sonu yoktur. pinti, bir tanesini bile harcayamayacağı parasını anlaşılmaz bir biriktirme aşkıyla kasaya yığmaya uğraşır. Tedavülden çeker. Bu hapsettiği paranın belki on binde, yüz binde birinin yoksulluğu yüzünden toplum içinde ne mahrumiyetler, ne facialar geçtiğini düşünemez. Ömrü boyunca geçimine fazlasıyla yetecek kadarını temin etmiş bir tok, her fırsat bulduğunda fazlalığını insaf etmeyerek yine nefsi için birikimde bulunur. Erzaklarını küflendirir, çürütür. Açları aklına getirmez. Kimseye yedirmez. İnsaniyeti tüyleri ürpertecek insaniyetsizliklere sevk eden işte bu bencilliktir. Birçok işlerimizde bu bencillik bizi insanlıktan çıkarır. Fakat bin türlü bahaneyle bunun acı örneklerini her gün yapmaktan çekinmeyiz. Her hareketimizde mutlaka bu his bulunur. Belki hayat budur. Bu bir doğa kanunudur. Bütün hırslarımızı doğuran bu rezillik yüzünden umduğumuz saadetten ziyade felakete uğrarız. Çünkü hakimin huzuruna çıkan en küçük davalardan en büyük muharebelere kadar varan tartışmaların, çekişmelerin ve kavgaların çıkış noktası budur.
Reklam
Şartlar ne olursa olsun yaşamak için
Birden kendini çok suçlu hissetti, ölen zavallı kızı bir an bile düşünmemişti. Ne zamandan beri insanlıktan çıkmıştı? Ne zamandan beri sadece kendini düşünüyordu? Içgüdüleri kendini kurtarmak için plan yapmasına neden oluyordu. Zihni bir çıkış yolu arıyordu
Sayfa 181Kitabı okudu
Kadim geleneğimizde, insan üç türlü kullukla yükümlüdür taabbüd, tefekkür ve tezekkür... Taabbüd ameli, tefekkür fikri/düşünceyi, tezekkür ise irfanı meydana getirir. Bu kavram, geleneğimizde üç farklı bilim dalının da ortaya çıkış nedenidir: Fıkıh-kelám/felsefe-irfân... İnsan aklının kemali de bu üç kulluğun niteliğine bağlıdır. Bu nedenle, ulemâ ve urefâ akılda, ilimde ve ibâdette tatili caiz görmezler; çünkü akılda tatil bizi insanlıktan çıkarır; ilimde tatil hayattan koparır, ibadette tatil ise kulluktan eder. Başka bir deyişle, akılda tatil saadeti, ilimde tatil siyâdeti, ibâdette tatil ise selameti yok eder. Aklı, insan için ışık gibi kabul eden kudemå şöyle der: Işığını kaybeden, geceye/karanlığa kalır; geceye kalmak geçe kalmaktır, gecikmektir. Son söz: "De ki, O, Var'dır; O, Allah'tır; O, Bir'dir/Tek'tir." diyen bir mümin Müslümanın, var olmanın ve bir/tek olmanın hesabını vermesi zorunlu ise tefekkür/nazar, her mümin Müslüman için olmaz-ise-olmaz bir şarttır.
Sayfa 114Kitabı okudu
İşte bu yüzden Rasûller açığa çıkarılarak, “İnsan” özelliğine sahip olan “insansılık” kabulündekiler uyarılmıştır! “İnsan”lar hakikatlerini hatırlayıp, buna iman etmiş hâlde gereken uygulamaları yaparak, kendilerini toprak olacak beden sonrası evredeki sonsuz gelecek yaşama hazırlarlar. “İnsan”lıktan nasiplenmemişler de, hakikatlerini inkâr ederek (kâfir olarak), toprak olup gidecek “insansı-bedensek” zevkleri ile ömür sürüp; sonunda “şuur”un açığa çıkış sonuçlarını yaşamaktan mahrum bir hâlde “bilinçli varlıklar” olarak “cehennem” adıyla bildirilen bir başka boyut ve ortam içinde yaşamlarına sonsuza dek devam ederler.
Reklam
“Yazarın işi, insanlığı ölümün kucağına bırakmak olamaz. Kendini kimseye kapamayan yazar, ölümün gücünü pek çok insanın iç dünyasında yoğunlaştırdığında acıya tanık olacaktır. Herkese boşuna bir çaba olarak görünse bile yazar bu duruma baş kaldıracak ve asla, hiçbir koşul altında yenilgiye boyun eğmeyecektir. Hiçliğin edebiyat alanında giderek artan elçilerine karşı direnmek ve onlarla onların silahlarını kullanmadan savaşmak, yazar için onur kaynağı olacaktır. Kendisi için yapılmamış, ama kendi yasası olan bir yasaya göre yaşayacaktır yazar: Hiçlikte kalmaktan hoşlanabilecek kimseyi hiçliğe itmeyeceksin. Hiçliği yalnızca ondan çıkış yolu bulmak için arayacak, bu yolu da herkes için işaretleyeceksin. Acı ve çaresizlik içinde kalmakta başkalarını bunlardan nasıl kurtaracağını öğrenmek için direneceksin, yoksa mutluluktan nefret ettiğin için değil; çünkü insanların birbirlerini insanlıktan çıkarmalarına ve parçalamalarına rağmen, onların layık olduğu bir şeydir mutluluk.”
Sayfa 10 - SelKitabı okudu
İnsanlıktan Çıkış 101
Etrafındakilerin çoğu soyunmuştu. Buz gibi çisenti altında, berberlerin önünde titreyen zavallı insanlar, paçavralarından sıyrılmışlardı. Vücutlarındaki bütün kıllar, el makinesiyle tıraş ediliyordu.
Sayfa 20 - Yordam Edebiyat 1. Baskı 2021Kitabı okudu
Maddi tüketimle insan mutluluğu arasında doğru yönde bir ilişki olduğunu varsaymaktan daha büyük aymazlık olabilir mi? Aslında burjuva uygarlığı çoğunluğu akıl almaz bir sefalete mahkum ederken çok tüketen azınlığı da insanlıktan çıkarıyor ve onlara mutlu azınlık deniyor. Demek ki, herkes için aynı anlama gelen bir mutluluk tanımı yok!
İnsanlar şeylere insan dolayımı olmadan ulaşıyor ve bu durum bir ilerleme, kalkınma sayılıyor. Başka türlü söylersek, meta iliş­kisi ve yabancılaşması derinleşiyor. İnsanı insanlıktan biraz daha uzaklaştırmak anlamına geliyor. Bir AVM' deki insanların tavır ve hareketlerine dikkat edin, ne demek istediğimi anlayacaksı­nız. Oralarda insanlar şeylere o kadar odaklanıyor ki, kendinden geçiyor, oradaki öteki insanları bile görmüyor, onların varlı­ğından habersiz. AVM'ler insan ilişkilerinin sıfırlandığı yerler ...
45 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.