Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1026 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
69 günde okudu
"Cumhurbaşkanı Adayımız Gandalf"
Tolkien'in efsanevi eseri Yüzüklerin Efendisi için ne yazılsa spoiler etkisi yapmaz heralde. Okumayan vardır ama izlemeyen çok azdır, hakkında bilgiler duymayan ise yoktur. Yani meşhur bir sözde olduğu gibi dünya Tolkien'in bu eserinden sonra ikiye bölünmüştür: LOTR'u okumuş olanlar ve okuyacak olanlar. Yayımlandığı ilk yıllarda önce
Yüzüklerin Efendisi
Yüzüklerin EfendisiJ. R. R. Tolkien · Metis Yayınları · 201618,6bin okunma
448 syf.
·
Puan vermedi
"Dünya Kadınları Birleşin! Kadın Hakları İnsan Hakkıdır!"
Yakın Ertürk kimdir? İlk önce bununla başlamak gerek. Cornell Üniversitesi'nden 1980 yılında kalkınma sosyolojisi alanında doktorasını alan, 1986'dan Ekim 2010'a kadar ODTÜ Sosyoloji Bölümünde öğretim üyeliği yapmış, daha önce Riyad Üniversitesi(1979-82) ve Hacettepe Üniversitesi'nde(1983-86) de görev yapmış, çeşitli kuruluşlara uluslararası
Sınır Tanımayan Şiddet
Sınır Tanımayan ŞiddetYakın Ertürk · Metis Yayınları · 201523 okunma
Reklam
“Zeki fakat oldukça hassas bir noter, bürosunu sattıktan sonra melankoliye müptela olur ve artık her işinde, irade kaybı konusuna gayet güzel örnek olacak vakalar yaşanır. Mesela bir kâğıda imza atması gerekir. Kâğıdı imzalamaya hazırlandığı zaman hiç beklenmedik bir engel ortaya çıkar. İsmini yazdıktan sonra imza atmak imkânsız olur. Hasta, bu zorlukla boş yere mücadele eder. En az yüz defa kâğıdın üzerine imza atmak için eliyle gerekli hareketleri yapar ki bu da problemin parmaklarında olmadığını gösterir. Fakat dik kafalı iradesi parmaklarına kalemi kâğıt üzerinde yürütme komutunu bir türlü veremez. Hasta, kan terler. Sabırsızlıkla kalkıp ayağını yere vurur. Tekrar oturup yeniden teşebbüs eder. Kalem yine kâğıt üzerinde hareket edemez. Burada hastanın imzasını tamamlamak için şiddetli bir arzuya sahip olduğunu, bu işin önemini kavradığını inkâr etmek mümkün müdür? İmzayı atacak elinin tamamen sağlıklı olduğunu inkâr etmek mümkün müdür? Kalem gibi eli de sağlam görünüyor. Fakat el, kalemle uyuşmuyor. İradenin kaybolduğu apaçık ortadadır. 45 dakika sürdükten sonra ümidimi kesen bu düellodan nihayet sonuç alındı, gayet eksik olmakla beraber imza atıldı. Çok dikkatimi çeken bu düelloya şahit oldum ve tasdik ederim ki arzuya rağmen iradenin kaybolduğunu bu kadar aşikâr bir şekilde görmek mümkün değildir.”
Yanlışların yerine doğrusunu koymak ise bir sorumluluktur ve bu bir süreci beraberinde getirir. İslam’ın topluluklar üzerinde oluşturduğu ahlâki erdem ve faziletlerinin giderek kaybı ile bu köklü kadim medeniyetin korunamamış olması yaşanılan hâlihazırdaki bu cehaleti doğurmuştur. İnsan ve toplumların özgüven kaybına neden olan cehalet, modernizmin şekilsel ve süslü yanıyla örtülmek istenmektedir. Modernizmin özgürlük arayışına ittiği günümüzde biz ‘kendilik’ irademizi nasıl gerçekleştireceğimiz üzerine düşünmeliyiz. Bu iradenin belirginlik kazanacağı ocak da “ailemiz” olmalı.
654 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Hafıza Odası
Erken dönem Hristiyan düşüncesinin en önemli temsilcisidir Aziz Augustinus.Batı literatüründe otobiyografi geleneğinin ilk temsilcisidir.İtiraflar'ı hayatının ilk dönemi bu dönemdeki ruhsal-entellektüel gelişimi hakkında verdiği önemli bilgiler dışında aynı zamanda yüksek edebi değere sahip bir eserdir.Aynı zamanda içebakış yöntemini ilk
İtiraflar
İtiraflarAugustinus · Alfa Yayıncılık · 2019526 okunma
Çok acı iki büyük kayıp var öyküde. Bir anne ve evlat kaybı söz konusu. Bana hep seçimsizlikten bahsederdi. Ben özgür iradenin varlığından, bireyin kendine ve topluma olan sorumluluklarından bahsedip, gelişimin ve ilerlemenin toplum olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekliliğini savunurken, o yüzlerce öğrencinin içinde ayağa kalkıp söylediklerimin ne denli gülünç olduğunu yüzüme vuracak cesarete sahipti. Ona göre olacak tek şey vardı ve o da o an içinde olması gerekendi. Planlarla, sistemlerle, irade hissiyle acıdan başka şey üretilmezdi. Anton'a göre plansız ve kendiliğinden süregelen bir yaşam amaçsız veya kaotik bir yaşam değildi. Değişmesi gereken tek şey bakış açısıydı. Olanı kabulleniş semavi öğretilerin kaderciliği ile karıştırılmamalıydı. Bilinçli eylemlerle olacak olanın seyrinin değiştirilebileceğine dair öğretilenlerden vazgeçilmediği sürece, teoride ütopik de olsa insanlığın iyiliği için dizayn edilmiş tüm sistemler kaos, savaş ve ölüm getirecekti. Bunun önüne sadece tek yolla geçilebilirdi; öğretilenleri reddetmek. Bir kısmını iyi diye ayırıp diğerlerini reddetmekten bahsetmiyordu Anton. Külli bir reddedişle neredeyse mistik bir teslimiyetten dem vuruyordu.
nemesis kitap
Reklam
İnsan , Akıl ve irade yetilerini birlikte kullanmayı öğrendiği takdirde doğru ve yanlışı -hayrı ve şerri ayırt ederek farkedebilir . Zira insan aklına rağmen nefsinde ve tabiatında bulunan şer kuvvelere karşı daima başarılı olamaz. İnsanın nefsine karşı zaafları vardır. Selim akıl, nefsini irade terbiyesi ile kontrol altına alandır. Şer kuvvelerini bilip, onu hayır üzere eğitmek saf aklı (gerçekliğini kaybetmemiş olan üst bilinci) aksiyonda tutar. Gerçek akıl sahipleri, yani akledenler ; Hayrı ve şerri , doğru ve yanlışı ayırt eden ve pratikte cüzi iradesiyle değil külli iradenin bilinciyle hareket edendir. Bizdeki şer (nefsi)kuvveler , cüzi iradenin zayıf ,kusurlu ve kirli aklın eylemleriyle doludur. Selim akıl ise şer kuvvelerinden arınmış onu terbiye altına almış bilinçli ve iradeli ruhun eylemleriyle doludur. Sadece akıl sahibi olmak , kişiyi doğruya sevk etmediği gibi kişiyi de doğru insan yapmaz, İradeyi hayra(hayırlı olana )sevk etmek insanı doğruya sevk eder ve doğru insan yapar. Selim akıl ; ruh,beden,nefis ,kalp kuvvelerini dengede tutmakla kazanılır. Bu dengenin kaybı , insanı şer kuvvelere açık tutarak, zayıf akıl ve zayıf irade sahibi yapar. Yazan : Büşra Yurtsever Psikolog Yazar
Büşra Yurtsever
Büşra Yurtsever
#📚 #✍️ #akıl #irade #selimakıl #iradekontrolü #iradegücü #psikoloji #psikolog #nefspsikolojisi #tasavvufpsikolojisi #maneviyatpsikolojisi #maneviyat #ruhsalgelişim #terapist
Bir işin yapılması gerektiğini hastalar tamamen kavrıyor ve arzu ediyor. Ellerinde ve ayaklarında hiçbir felç, hiçbir kuyvetsizlik belirtisi mevcut değil. Irade gerektirmeyen gelişigüzel hareketleri kolaylıkla yapıyor. Fakat bir arzuyu gerçekleştirmek için beyinden kaslara bir komut gitmesi gerektiğinde bu mümkün olmuyor. Beynin merkezleri, kaslara ve kasların meydana getireceği fillere hükmedemiyor. Beyin hücrelerinin bu acizliği ve kas hareketi gerektiren fiillere hükmedememesi; işte iradenin kaybı bundan ibarettir.
«Yanlış kültürel etki­ler sonucu oluşan yürüme ve duruş tarzımız, çok daha geniş çaplı bir olayın sadece bir bölümüdür: öz iradenin yerine yabancı bir iradenin konması. Kısaca özerklik işle­vinin kaybı.»
Sayfa 37
İradenin Kaybı
İnsanlığın trajedisi, onu güçlü kıldığını sandığı vasıtaların (bilim, teknoloji vb.) aynı zamanda onun kuyusunu kazması, onun güçsüzlüğünün sebebi de olmasıdır. İradenin krizi insanın ancak kendi kendisi olması ile olgunlaşma ve olma cesaretini göstermesiyle aşılabilecektir.
Sayfa 23
Reklam
Çok acı iki büyük kayıp var öyküde. Bir anne ve evlat kaybı söz konusu. Bana hep seçimsizlikten bahsederdi. Ben özgür iradenin varlığından, bireyin kendine ve topluma olan sorumluluklarından bahsedip, gelişimin ve ilerlemenin toplum olarak bir bütün halinde değerlendirilmesi gerekliliğini savunurken, o yüzlerce öğrencinin içinde ayağa kalkıp söylediklerimin ne denli gülünç olduğunu yüzüme vuracak cesarete sahipti. Ona göre olacak tek şey vardı ve o da o an içinde olması gerekendi. Planlarla, sistemlerle, irade hissiyle acıdan başka şey üretilmezdi. Anton'a göre plansız ve kendiliğinden süregelen bir yaşam amaçsız veya kaotik bir yaşam değildi. Değişmesi gereken tek şey bakış açısıydı. Olanı kabulleniş semavi öğretilerin kaderciliği ile karıştırılmamalıydı. Bilinçli eylemlerle olacak olanın seyrinin değiştirilebileceğine dair öğretilenlerden vazgeçilmediği sürece, teoride ütopik de olsa insanlığın iyiliği için dizayn edilmiş tüm sistemler kaos, savaş ve ölüm getirecekti. Bunun önüne sadece tek yolla geçilebilirdi; öğretilenleri reddetmek. Bir kısmını iyi diye ayırıp diğerlerini reddetmekten bahsetmiyordu Anton. Külli bir reddedişle neredeyse mistik bir teslimiyetten dem vuruyordu.
Tırmandıkça başa dönmek ve başın da sonun da bir yanılsama olması. Düşünmenin cazibesine kapılmak ve azabından kurtulamamak. Hiç bir şey yapmıyor olsan bile yorulmak, bir türlü dinlenememek. Var oluşun içinde hayattan kopmak. Özgür iradenin, doğa yasalarınca ölçülmesi, İhtiyaçtan öte bir özgürlüğü arzulamak. Kaybolmak. Oyalanmak. Ebedî
Hukuk, demokrasi, evrensel insan hakları, egemenlik bilinci Suçun niteliği, yasal unsurları ve arka planı Hukukun amacı ve görev tanımı; bir toplumda adaleti, güvenliği, barışı, düzeni ve kurumsal devamlılığı, herkese hakkı olanın, zamanında verilmesini sağlamaktır. Hukuk, tüm kurul/kural, ilkeleri ve adil kararlarıyla kendisini
“Tabular hakikati insan davranışının hakikatidir. Bilmemiz gerekir, bi­lebiliriz de, yasaklamalar dışardan dayatılmaz. Özellikle duy­gularımızın bir o yana bir bu yana ağır bastığı an tabuyu çiğne­diğimizde, tabu hâlâ savunuluyor olmakla birlikte biz içgüdülerimize boyun eğip tabuyu çiğnediğimizde duyduğumuz acı ortadadır. Eğer
343 syf.
3/10 puan verdi
·
4 günde okudu
Kitap kadınlara hitap eden ve kadınların okuması üzerine yazılmış bir kitap değil. Bu sebeple pek haz etmeyerek kitabı tamamladım. Kitap yalnızca erkeklerin irade terbiyesi üzerine yazılmış. Ama bu durum spesifik bir özellik değil, kadınların varlığının kabul edilmemesi üzerine kaleme alınmış olduğundan kitabı sevmem mümkün olmadı. Her ne kadar durum bu olsa da söz konusu kitabın esasına bakıldığında, öğretici ve eğitici bir bilgiye yahut olaya/ hikayeye rastlamadım. Kitabın ismi oldukça yanıltıcı. Ve sürekli tekrar eden iradenin terbiyesi hususu, tamlama olarak kalmış durumda. Aynı zamanda kitapta sürekli bahsi geçen " bu kitabın 4 yıllık derin düşünce ile yazılmış olması " durumu da hayli ironik. Çünkü kitap sadece düşünülerek yazılmış, ciddi bir araştırma mevcut değil. Yine söz konusu düşüncenin tümü belli bir stratejiye de dayanmıyor. İnsanın aklından düşünce olarak geçen boş şeyler de kaleme dökülmüş görünüyor. Ayrıca yazarda milliyetçilik hususunda bir aşağılık kompleksi sezinledim. Almanya ve İngiltere ile bilimsel olmayan sürekli bir kıyas ve atıf söz konusu. Okumanızı tavsiye etmem. Boşa zaman kaybı.
İrade Terbiyesi
İrade TerbiyesiJules Payot · Koridor Yayıncılık · 202028,8bin okunma
43 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.