Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
10/10 puan verdi
·
Beğendi
''Yazdıkların şiir değilse kalsın” … “Aklınla yapayalnız baş başa Nice alevli geceler geçtin” … “Sen sevgileri göğüsle ve ne olur anla” Cahit Zarifoğlu Şair Cahit Zarifoğlu ile yaşamları boyunca yolları uzun kesişenlerin kendilerini bahtlı saymaları için çok esaslı nedenler var. Eğer bu kişiler, şiirin bir Müslüman için yirminci
Şiirler
ŞiirlerCahit Zarifoğlu · Beyan Yayınları · 20213,980 okunma
temsil edecek ya da söyleyecek bir şeyi kalmayan herkesin artık zorunlu olarak suskunluğa mahkum olacağı düşüncesi doğru değildir. Hatta tam tersine, Avrupa ya da Amerikan sanatı perspektifinden sanatı çoğu zaman öyle görsek de, orijinalliği ve yeniliği büyük sanatın önşartı olarak göremeyiz.
Reklam
Yeni-Platoncu İslam Filozofları Farabi, İbni Sina ve İbni Rüşd
Ortaçağ İslam dünyasında Yunan tarzı felsefe geleneğini başlatan ve onun ilk önemli temsilcisi olan Farabi özü itibariyle Yeni-Platoncu bir filozoftur. Bu geleneğin Farabi sonrası en ünlü temsilcisi olan ve Geç Ortaçağ Hıristiyan düşüncesi üzerindeki etkisi Farabi'ye oranla daha büyük olmuş olan İbni Sina'da bu etki daha da güçlü bir biçimde kendisini gösterir. İslam dünyasın­ da Aristoteles'e ve Aristotelesçiliğe dönüşün bayraktarlığını yapan İbni Rüşd bile bu etkiden kendini kurtaramamıştır.
Sayfa 19 - İSTANBUL BiLGİ ÜNİVERSİTESİ YAYlNLARIKitabı okuyor
İslam düşüncesi, Kur’an’ı bir kitap olarak kabul ettiği gibi, kainatı da bir kitap olarak görür.
599 syf.
7/10 puan verdi
·
12 günde okudu
eşref-i mahlûkat nedir bildim.
Kitap İsmet Özelin bir dönem gazeteye Teknik ve moderinizim üzerine yazdıgı hyazılardan oluşuyor. Düşüncelerini genel olarak beğenmediğim bir adam aslında İsmet Özel(bazı mısralarının müptelası olsam dahi) fakat adamın hem nesirdeki veznini seviyorum.Bu kitapta da beğenmedigim cok yeri olmasına rağmen üzerinde durulması gereken, standartın dısında
Üç Zor Mesele
Üç Zor Meseleİsmet Özel · Tiyo Yayınevi · 20202,661 okunma
Sultan Fatih Mehmet Han, sanık sandalyesinde yargılanıyor..
Sultan Fatih bir cami yaptırıyordu. Bu caminin mimarı işinin ehli olan bir Rum'du. Mabed yapılırken kullanılacak mermer sütunları konusunda bu Rum mimar ile Sultan Fatih arasında bir anlaşmazlık çıktı. Rum mimar, bu sütunları yaparken mimariye uygun olması gerekçesi ile Fatih'in dediği şekilde değil de kendi düşüncesi doğrultusunda
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Reklam
Demokraside var olan özgürlükler düşüncesi (inanç hürriyeti, düşünce/ifade hürriyeti, mülk edinme hürriyeti ve şahsi hürriyetler) insanları aşağıların aşağısı bir duruma düşürmüştür. Devlet tarafından kendilerine verilen ve kanunla korunulan bu özgürlükler ile her türlü fiil serbestçe ifa edilmekte, hiçbir kayıt konulmaksızın istenilen haramlar işlenebilmekte ve ahlaksızlıkta hiçbir sınır tanımamaktır. Mesela mülk edinme hürriyeti adı altında faiz, ihtikâr/stokçuluk, içki, kumar ve domuz satışı vb. yollarla yani İslâm'ın haram kıldığı herhangi bir yolla kişi dilediği her şeyden mülk edinebilir. Aynı şekilde şahsi/ferdî hürriyetler adına bir kişi içki içebilir, dilediği kişi ile zina edebilir, bir kadın feminist fikirler uğruna güzelliğini ve ziynetini açığa vurabilir ya da Allah ve Rasulü'nün lanet ettiği eş cinsellik vb. gayri insani fiilleri rahatça işleyebilir. Yine aynı şekilde inanç hürriyeti adı altında kişi hiçbir kayıt olmaksızın dilediğine inanabilir veya inanmayabilir. İşte kapitalist sistemin kutsallaştırdığı bu özgürlükler fikri, toplumları ifsat etmiş ve bataklığa sürüklemiştir. Özgürlükler fikrinin insanları ve toplumları nasıl ifsat ettiğini anlamak için çıkış yeri olan Batı'ya bakmak yeterlidir.
Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
Batı ruhlarımızı kemirdi!..
~•~ Irk ayrılıkları ve düşmanlıkları doğurdular. Arap, türk, kürt, arnavut v.s. ayrılıklarını körüklediler. Yeni yetişen türk nesillerini araba, arap gençliğini türke düşman ettirmek için zehirli propaganda silâhını bütün güçleriyle kullandılar. Yüzyıllarca kardeş gibi geçinmiş ve aynı mucizevî medeniyet anıtını yükseltmiş islâm halkları arasında zorla bir düşmanlık doğurmak için yapmadıklarını bırakmadılar. ~•~
ABD'nin eski başkanlarından ve en önemli stratejistlerinden birisi olan Nixon Kaçırılmaz Fırsat isimli kitabında şöyle demektedir: "İslâm sadece din değildir. Bilakis İslâm büyük bir hadaratın esasıdır... İslâm ve Batı birbirine zıt iki unsurdur. İslâm'ın nazarında dünya daru'l İslâm ve daru'l harp diye iki kısma ayrılır ve birincisinin ikincisine galip gelmesini gerektirir." Radikaller hakkında da şöyle diyordu: "Onlar, maziyi yeniden diriltme yoluyla eski İslâm hadaratını geri döndürmek hususunda çok çok kararlıdırlar. Ve bununla İslâm şeriatının tatbik edilmesini hedeflemektedirler. İslâm'ın din ve devlet olduğunu seslendirmektedirler. Onlar geçmişe bakarak onu gelecek için bir hidayet hâline getirmek istemektedirler." Yine aynı şekilde 2008 yılında Amerika Başkan adaylarından Patrick Buchanan tarafından kaleme alınan bir makalede şöyle denilmektedir: "İslâm düşüncesi Müslümanlar arasında kök saldı, artık onun meyve verme zamanı geldi ve büyük güçlerin orduları kesinlikle ona güç yetiremeyecektir." ABD ulusal güvenlik danışmanı Muhammed Ebyârî ise İslâm halifeliğinin görünmesinin önlenemez bir gerçeklik hâline geldiğini, ABD'nin ise onu engellemeye çalışmak yerine onu kuşatması ve onunla çalışması gerektiğini vurguladı. 2003 yılında Irak işgalinin ardından ABD eski Savunma Bakanı Rumsfeld, ABD'nin Irak ve Körfez'deki askerlerinin çekmesi hâlinde, Hilâfet Devleti'nin ortaya çıkabileceği hususunda uyarıda bulundu.
Sayfa 144 - Köklü değişim yayıncılıkKitabı okudu
"Bu nedenle İslam tarihinde iktidar-muhalefet ilişkisi çoğun­lukla, daha iyi alternatifin bulunma çabasından çok kanlı çatış­maların hikâyesi olmuştur. İslam Siyaset Tarihi aslında bir yö­nüyle kanla kurulan iktidarların veya sindirilmiş vaziyetteki tav­rına yeni meşruiyet delilleri arayan, ya da fırsat bekleyip iktidarı şiddet yöntemiyle devirmeye çalışan muhalif ekollerin tarihidir. İslam siyaset düşüncesi meşru zeminde muhalefet etmeyi kurumsallaştıramamıştır ve muhalefete bir hareket alanı bı­rakmamıştır. Muhalefetin kalkıştığı her örgütlü hareketi yok edilmesi gereken bir fitne ve yeryüzünde fesadı yaygınlaştırmak olarak anlayan iktidar güdümlü bir din algısıyla muhalefetin kurumsallaşmasını beklemek tabii ki biraz safdillik olurdu."
Sayfa 218 - manaKitabı okudu
Reklam
122 syf.
2/10 puan verdi
İnsanlar görüşlerine ilişkin kitapları okumuyorlar. Kur’an olsun, Nutuk olsun, Kavgam olsun, Manifesto olsun; okumuyorlar. Ancak harıl harıl da savunup kafa şişirebiliyorlar. Ne zaman biri kafamı şişirse gider, sırf sus diyebilmek adına olsun, kitabına bir göz atarım. En son kafamı şişiren kişi bir ülkücü oldu ve şimdi de buradayım. Kendi görüşümü
Dokuz Işık
Dokuz IşıkAlparslan Türkeş · Kutluğ Yayınları · 1975731 okunma
Dindar kişi Allah'ın isim ve sıfatlarını yansıttığı ölçüde, ancak 'Allah'ın ahlakı' ile ahlaklanabilir (Tahalluk bi ahlakillah). Allah'ın ahlakıyla ahlaklanmayı başarabilen fert, aynı zamanda Allah'ın boyası ile benliğini ve kimliğini şekillendiren kimsedir. İslam düşüncesi açısından bütün hakikatler, Esma'dan (Esma-i Hüsna) tecelli eder; bütün hakikat, hikmet ve oluşumlar Esma'nın bir yansımasıdır. İşte insan Esma'ya aynalık yapmak suretiyle, hikmet ve hakikatleri kendi tutum ve tavırlarında yansıtabilir.
Katib Çelebi'nin Keşfü'z-Zunun'da kaydettiği bin üç yüzden fazla tarih kitabı, Müslümanların bu ilmi ne kadar ileri götürdüklerini göstermesine karşın, tarih düşüncesi ve usulüne dair çok az şey yazılmış görünmektedir. Bu orantısızlığın gerçeklik payını araştırma merakı bizi, İslam tarihçiliğinin tarihi, yapısı ve usulüne dair kaynaklara yönlendirdi.
Sayfa 11 - insan yayınları, birinci baskı, 2008, merter
224 syf.
9/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Selamun Aleyküm.. Kitabı beğendiğimi söyleyerek başlamak istiyorum. Bu konuların meraklısı olanların istifade edeceği bir kitap olduğunu düşünüyorum. (Aslında sadece meraklılarının değil herkesin istifade etmesi gereken bir kitap özelliklede gençlerin..) İslâm'ı ve Müslümanları gericilikle bilim karşıtlığı ile suçlayanların büyük bir yanılgı içerisinde olduğunu gösteren bir çalışma olmuş kanaatimce.. Bu kitap Sefer Turan'ın Fuat Sezgin ile yaptığı söyleşilerden derlenmiş, bu nedenle yer yer tekrarlara düşüyor. Yazar kitabın önsözünde bu tekrarların "güzel tekrarlar" olduğu düşüncesi ile çıkarılmadığını belirtiyor. Kitap üç bölümden oluşuyor, ilk iki bölüm söyleşilerden derlenmiş son bölümde ise makale, pasajlar ve bir konferansındaki konuşmasına yer verilmiş. Kitaptan nasiplenebilenlere ne mutlu :)
Bilim Tarihi Sohbetleri
Bilim Tarihi SohbetleriSefer Turan · Pınar Yayınları · 20193,345 okunma
340 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
Hiç kuşku yok ki bu Kur'an en doğru yola iletir.(İsrâ/9)
Mütefekkir Seyyid hocamız not aldığı satırlarda Müslümanın, içiçe bulunduğu uluhiyet ve ubudiyet(=kulluk) gibi yüce hakikatleri -ki bunlar kainatı, hayatı ve insanı kapsar- kavrayabilmesi için bunlar hakkında müslümanların izaha ihtiyaç duyması gerektiğinden metod üzere bir çalışma yapmış. Şu anda Hayata yön veren sistemin, sûnî, ruhsuz, beşer ürünü olduğundan dolayı (malumunuz) ve Müslümanların dini hayata hâkim kılmasını, komuta merkezi haline getirmesini, Allah'ın nizamını dünyaya hakim kılmasınının gerekliliğini açıkça izah etmiş güzel bir çalışma ortaya koymuş. Kısaca modern cahiliyeden yani Kula kulluktan insanı Allah'a kulluğa götürecek sistemi bize sunmuş. Kıymetli düşünceler ve bilgilerin kaleme alındığı eser olmuş, tavsiye ederim. Allah şehadetini kabul etsin.
Seyyid Kutub
Seyyid Kutub
İslam Düşüncesi - 1
İslam Düşüncesi - 1Seyyid Kutub · Beka Yayıncılık · 2014107 okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.