Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
292 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
yazar kuran ve sünnet ışığında bir müslümanın hayatını nasıl yönlendirmesi gerektiğini ve islami bir toplumun temel taşlarının nasıl olması gerektiğini çok güzel bir şekilde anlatmış kitapta. yüce dinimizin koyduğu kurallara günümüzün bozulmuş toplumlarında ne kadar ihtiyacımız olduğu çok açık. tabi huzurlu bir toplum için öncellikle kendimize çeki düzen vermemiz lazım. bu kitap ise bize bu konuda çok yardımcı oluyor. herkese faydalı olması dileğiyle.
Müslüman Şahsiyeti
Müslüman ŞahsiyetiM. Ali Haşimi · Risale Yayınları · 2007392 okunma
Hürriyet ve bağımsızlık olmadan İslami düzen olmaz.Ve tersi: İslam olmadan hürriyet ve bağımsızlık olmaz.
Reklam
İSLÂMLIKTA MAL
Kapitalist düzende, malın üzerinde tek katlı bir mülkiyet vardır : Kişinin mülkiyeti. Bu mülkiyette kişiyi bağlıyan yine kendisidir. Kendisinin üstünde bu mülkiyete dokunacak başka hiç bir güç yoktur. kişiyle malı birbirine öyle kaynaşmış birleşmişerdir ki onları birbirinden ayırmak mümkün değildir kapitalist düzende kişi kişi değil mal kişi
101 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
25 saatte okudu
20 yy da İslamın bilge adamlarından, Boşnak kardeşlerimizin lideri, devlet adamı olan Aliya'nın İslami düzen görüşünü yansıtan bu eser tam bir baş yapıttır. Bugünkü İslam Dünya'sının sorunlarını açıkça belirten ve bu sorunların çözümlerini de sunan bir reçetedir. İşe önce Müslümanların İslamlaşması ile başlanmalı , mehdilik tembelliğinden sıyrılmalı, mucizeler beklememeli,başkalarından yardım dilenmeden sorumluluk bilinci ile harekete geçilmesinden cesurca bahsetmektedir. Türkiye ve Pakistan'ın durumlarından da örnek vermektedir. İslam alemini birleşmesini, tekrar Kur'anın yaşamın özü olmasını, insanların hakikatin peşinden giderken bencilce değil birlik olarak yardımseverlik ile düzene girmesinden bahsetmektedir. Kim bilir bir gün tekrar gerçek birer Müslüman oluruz da Dünya'ya ecdadımız gibi düzen,saadet ve mutluluk getiririz.
İslam Deklarasyonu
İslam DeklarasyonuAliya İzzetbegoviç · Fide Yayınları · 20177,7bin okunma
224 syf.
9/10 puan verdi
Kur’an’ı Anlamak, ilahiyatçı Prof. Dr. İsmail Yakıt’ın 2003 yılında neşrettiği bir kitabı. Kitabın temel felsefesi İslami olanla Arap örfünden olanların iç içe geçmişliği üzerine. Yakıt, İslam’da devletten, kadın haklarına, fikir özgürlüğünden ilk insana kadar farklı konularda tabiri caizse tabuları yıkıyor. Din eğitimi almamış, ortalama bir
Kur'an'ı Anlamak
Kur'an'ı Anlamakİsmail Yakıt · Ötüken Neşriyat · 200574 okunma
Erbakan, Neden Adil Düzen Mücadelesi Verdi?
Yaşadığı dönemin tartışmasız biçimde Müslümanların önderi olan ve bütün İslam dünyasındaki İslami hareketlere bir ağabey ve bir bilen olarak yön veren, onların ufuklarını açan, problemlerini çözen Erbakan Hoca, yarım asırlık mücadelesi boyunca Türkiye ve Dünya tarihine damgasını vurmuştur. Bu nedenle de, küresel güçler tarafından hiçbir zaman
Sayfa 110 - Ravza yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Müslümanlar yaşamak ve ayakta kalmak istiyorsa eğer o ortamı, topluluk ve düzeni yaratmak mecburiyetindedir. O dünyayı değiştirmek zorundadır, aksi taktirde o değişecektir. Tarihte var olan hiçbir hakiki İslami hareket yoktur ki aynı zamanda siyasi hareket olmasın.Bunun sebebi İslam'ın bir din olmakla beraber aynı zamanda da onun bir felsefe, ahlak, düzen, tarz, atmosfer, tek kelimeyle hayatın tamamını kuşatan bir şey olmasındandır.İslami inanç ile, gayr-ı İslami yaşamak, üretmek, eğlenmek ve hüküm sürmek mümkün değildir. Bu durum ya münafıklar ya da mutsuz ve birbiriyle çatışan insanlar için geçerlidir. (Ne Kur'an-ı Kerim'i terk edebiliyorlar ne de bulundukları şartları değiştirmek için kendilerinde güç bulabiliyorlar). Ya bir çeşit keşiş ve yalnızlığı seçen kimseler (onlar dünyadan elini çekiyorlar çünkü o dünya İslami değildir) veya nihayetinde İslam ile ilgili ikilemde olan insanlar ki bunlar İslam' ı terk edip var olan hayatı ve dünyayı olduğu gibi daha doğrusu başkalarının o dünyayı biçimlendirdikleri gibi benimserler.
İslamî düzenin yapısı form olarak değil, demokrasinin özü ve uzlaşması olarak tespit edilmiştir. Bu tür demokrasinin, halkın isteklerinin düşünce ve eyleme dönüştürüldüğü ve halkın iradesinin doğru dan bir ifadesi olduğu yerler de vardır. İslamî düzenin tesis edilmesi demokrasinin zirvesi olarak görülmektedir. Çünkü sıradan insanın ve Müslüman halkların en derin isteklerinin ifadesi budur. Bir şey kesindir: Zenginler ve aydınların bir kısmının istediğinden farklı olarak sıradan insan kendi Müslüman toplumunda İslam'ı istemektedir. Burada demokrasinin kaynağı kurallar ve bildirgeler değil, verilerdir. İslamî düzen zulümü (zorlamayı) basit sebepten dolayı uygulamaz. Ona ihtiyaç yoktur. Tersine gayri İslamî düzen halkın devamlı olan direnişini ve düşmanlığını hissederek, tek çıkışı zulmü uygulamakta bulur. Onun diktatörlüğe dönüşmesi, kaçınamadığı bir çeşit kötülük ve kanundur.
Sayfa 61 - Fide yayınlarıKitabı okudu
Kullukta derinleşme. İslami yaşam düzeyini geliştirme cehdi. Kulluğa çeki-düzen verme becerisi. İşte oruç tüm bunları içeriyor ve öneriyor: "oruç bir kalkandır"
Sayfa 117Kitabı okudu
Tarihte var olan hiçbir hakiki İslami hareket yoktur ki aynı zamanda siyasi hareket olmasın. Bunun sebebi İslam'ın bir din olmakla beraber aynı zamanda onun bir felsefe, ahlak, düzen, tarz, atmosfer, tek kelimeyle hayatın tamamını kuşatan bir şey olmasındandır.
Reklam
"Onun hakkından ancak Allah gelir." gibi sözler Mürcie düşüncesinden kalma darbımesellerdir. Bu reca(havale etme) hastalığı, bu mürcie kanseri İslam'ı ve Kur'an'ı Muhammed'den, Ali'den, Muhacir ve Ensardan değil de satılmış düşünce pazarlamacılarından öğrenen ikinci kuşağı felce uğrattı. Böylece İslami dünyagörüşü, düzen tarafından desteklenen Mürcie düşüncesiyle zehirlenmiş oldu. Bunun sonucunda, iyiliği emredip kötülükten alıkoyma sorumluluğu taşıyan Müslümanlar, her fikri kolayca kabul edebilecek geniş meşrepli kimseler haline geldiler. Bu meşrebe Allah da sığıyordu şeytan da. Üstelik birbirlerine karışmıyorlardı bile.
Sayfa 126Kitabı okudu
Biz İslam’ın; hayatın her alanını düzenleyen, her konuyla ilgili bir hükmü olan, hayat için sağlam ve hassan düzen kuran, insanların maslahatı için gerekli sistemler öneren ve hayati öneme sahip sorunlar karşısında eli kolu bağlı olmayan kapsamlı bir “anlamlar dünyası” olduğuna inanıyoruz. Bazı insanların İslam’ı çeşitli ibadet ve manevi bağlardan ibaret sayması yanlış bir anlayıştır. Bu dar ve sınırlı anlayış sahipleri, ruhlarını ve anlayışlarını bu sığ çerçeveye sıkıştırmışlardır.
1285 syf.
8/10 puan verdi
Yusuf Has Hacib 1019 yılı civarında Balasagun’da doğmuştur. Balasagun’da yazmaya başladığı Kutadgu Bilig adlı eserini 1070 yılında, 50 yaşındayken Kaşgar’da tamamlamıştır. Kitapta “Yıl 462’idi bu eseri yazıp tamamladım” (6495. beyit) ifadesi yer almaktadır. Eseri tamamlaması 18 ay sürmüştür. Yazmış olduğu eseri Karahanlı hükümdarı Tavgaç Buğra
Kutadgu Bilig
Kutadgu BiligYusuf Has Hacip · İş Bankası Kültür Yayınları · 20193,543 okunma
922 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.