Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Zamanımızda din bilgisi bilimsellikten çıkarılmış, yerini birçok uydurma hurafe ve İslam’da olmayan bilgilerle doldurulmuş, İslam’ın insanlara sunduğu ilim kısıtlanıp kaybolmuştur. Ortaçağın Hrıstiyan din adamlarının bilimin önüne din adına engel koymalarıyla başlayan engizisyon, bu gün İslam adına kendilerini İslam alimi sanan kişiler
İslamın Özgürlüğü
Kavram karıştırmaları yüzünden Müslümanların kafasında meydana gelen teşevvüs(karışıklık), bazı Müslümanların Batı teknolojisinin üretimlerinin gözlerde büyütülmesine yol açmıştır. Bunların önemsenecek şeyler olmadığının anlaşıldığı gün, Müslümanların hayatında yeni bir safha başlayacak...
Sayfa 163 - İZ
Reklam
Özgürlük!
Müslümanlar,kendilerine hiç kimsenin bir lütuf ve ihsan olarak bahşetmediği,bu yüzden de kimseye boyun eğmek zorunda kalmayacakları bir özgürlüğü kullanacaklardır:Müslüman olma özgürlüğünü.Bu özgürlüğün elde edilmesi için kimseyle boğuşmak gerekmiyor;kullanılabilirse bu özgürlük her zaman ve her yerde kendiliğinden vardır. Müslüman olma özgürlüğü kullanılabilirse bugün var gibi gelen birtakım kısıtlamaların,kayıt ve şartların ne kadar anlamsızlaştığı da farkedilecektir. İslâm’ın özgürlük kavramı da başkalarınınkine benzemez çünkü.
Sayfa 75 - İz yayıncılıkKitabı okudu
Hadis-i Şerif'i. “Evet gerçekten döndürülmeden önce dönünüz” ifadesiyle aynı anlama gelir ki, bu söz bir kimsenin kendisini hakikî nefsine yani hayvanî nefsini nâtık nefsine tâbi kılması demektir. Hz. Peygamber’in Nefsini bilen, Rabbi'ni bilir. derken kastettiği bu nefsin bilgisiyle ilişkilidir. Ayrıca Allah, insanın nâtık nefsine
Islamın Hindistana Yayilmasi
Müslümanlar bir işgal gücü olarak yönetim sorunlarıyla karşılaştıklarında, işgalin ikinci aşaması başladı. Bu aşamada, kâfirler tarafından ödenen haraç ve Hindu kabile reisleri ve alt düzey idari görevlilerin istihdam edilerek eski devlet aygıtının idamesi karşılığında dinsel özgürlüğü tanıma geleneklerine geri döndüler. Egemenler için bir tehlike arz etmediği sürece Hindular kendi yasalarıyla yönetildi.
Yordam KitapKitabı okudu
İbn Teymiyye, tıpkı diğer şeriatçı benzerleri gibi, hoşgörü nedir bilmez. Fikir ve düşünce ayrılığı ya da özgürlüğü diye bir şey kabul etmez. İslamın emrettiği şeylere aykırı davranılmasını, düşünülmesini ve yaşanmasını uygun görmez. Farklı inanç sahiplerinin, hele bu kimseler kitap ehli de değilse, yok edilmesi gereğine inanmıştır. Türklere karşı savaş fikrini bundan dolayı kutsal bulmuştur. Görüşleri, çoğu zaman Gazalinin görüşleri doğrultusunda olmuştur.
Sayfa 166Kitabı okudu
Reklam
Din Nedir?
“Din” sözcüğü, yukarıdaki ayette, Mâûn suresinde gördüğümüz “ceza/karşılık” anlamından ayrı olarak “toplum nizamı, yaşam kurallarının bütünü, yani şeriat” anlamında kullanılmıştır. Ancak bu sözcük ile kastedilen düzen, sadece Allah’ın koyduğu ilkeleri kapsayan Hakk Düzen’den ibaret olmayıp insanlar tarafından kurulan beşeri düzenleri de
Kadını koruma da onun özgürlüğü degil mülkiyet kaygısı var
Burada ortodoks islamin kadına bakışı çok önemli. Söz gelimi kadının cinsel ihtiyacının karşılanması onun açısından bir hak olarak addedildigi için evlilik içinde koca bundan sorumlu tutuluyor. Yukarıda geçtiği gibi , kadının kocasını bosayabilmesi için neredeyse tek meşru bağlam erkeğin cinsel iktidarsızlığı. Tabi kadını koruyor gibi görünen bu yaklaşım toplumda zinayı engellemek ve dolayısıyla kocanın mirasını korumak amacını da taşıyor.
Sayfa 52 - ChiviyazilariKitabı okudu
Bu dünyada güzel ya da büyük her şey, sadece insanın düşüncesinden ya da duygularından doğar. Bizi geçmiş kuşaklara ulaştıran ve bütün bizim görebildiğimiz her şey, var olmadan önce, erkeğin kafasındaki basit bir düşünceden ya da kadının kalbindeki basit bir duygudan başka bir şey değildi. İnsanları özgürlüğü ülküselleştirmeye yüreklendirmek için bunca kanın dökülmesine yol açan büyük devrimler, milyonlarca insan arasında bir insanın fikridir! Bunca krallığı ortadan kaldıran yıkıcı savaşları, tek bir kişinin kafasına takılan bir fikir tetikledi. İnsanlık durumunun gidişatını değiştiren yüce öğretiler, dehasıyla çevresinden ayrılan bir insanın kafasından doğdu. Piramitleri dikmek için tek bir fikir, İslam’ın ihtişamını yaratmak için tek bir tutku, İskenderiye kütüphanesini küle çevirmek için tek bir söz yeterli olmuştur.
- Geleneksel din anlayışı en çok kadınlarla ilgili konularda dine ilaveler yapmıştır dersek abartmış olmayız. Kadını köleden beter yapan, kadının erkek egemen toplumda sadece ev işinde ve cinsellikte kullanılmasını, hiçbir alanda kadına hak tanınmamasını savunan izahlar; toplum nezdinde kabul görsünler diye uydurma hadislere ve mezhep izahlarına
Reklam
Demek ki, Müslümanlar, kendilerine hiç kimsenin bir lütuf ve ihsan olarak behşetmediği, bu yüzden de kimseye boyun eğmek zorunda kalmayacakları bir özgürlüğü kullanacaklardır: Müslüman olma özgürlüğünü. Bu özgürlüğün elde edilmesi için kimseyle boğuşmak gerekmiyor : kullanılabilirse bu özgürlük her zaman ve her yerde kendiliğinden vardır. Müslüman olma özgürlüğü kullanılabilirse bugün var gibi gelen bir takım kısıtlamaları, kayıt ve şartların ne kadar anlamsızlaştığı da fark edilecektir. İslamın özgürlük kavramı başkalarınkine benzemez çünkü.
İslamın Özgürlüğü
"Müslüman kafa yapısını bilmeyen birisi,onun ayakları kesik bir hayat özlemi içinde bulunduğunu sanabilir.Onlara göre müslüman dünya alakalarını kesmiş,havalarda gezen biri olarak görünebilir.Oysa onun dünyada atfettigi değer farklıdır.Kendini dünyadan müstağni tuttuğu için dünya beki ona râm olur.Burada önemli olan kalkış noktasının ve gayesinin ne olduğu hususunu kavrayabilmektedir. Niyetimiz, dünyayı kendimize râm etmek değildir,niyetimiz dünyaya istiğnadır. Biz dünyaya müstağni olursak,dünya bize hizmetçi olur. Fakat istiğnamız,dünyayı kendimize hizmetçi kılma niyetini de taşımaz.Aksi halde istiğna adı altında riya yapılmış olur."
Sayfa 130 - İz YayıncılıkKitabı okudu
71 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.