Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
17/İsra Suresi
31. Yoksulluk endişesi ile çocuklarınızı öldürmeyin. Onları ve sizi sadece Biz rızıklandırırız. Onların öldürülmesi büyük bir yanlıştır. 32. Zinaya yaklaşmayın. Kuşkusuz o bir fuhuştur ve kötü bir yoldur. 33. Allah'ın haram kıldığı bir canı haksız yere öldürmeyin. Kim haksız yere öldürülürse, Biz onun velisini sultan kıldık. O da öldürmede haddi aşmasın. O yardım olunmuştur. 34. Olgunluk çağına erişinceye kadar, iyiliği için olmadıkça yetimin malına dokunmayın. Ve verdiğiniz sözleri yerine getirin. Verilen söz insanı sorumlu yapar. 35. Ölçtüğünüz zaman tam ölçün ve doğru terazi ile tartın. Hayırlı ve iyi olan budur. 36. Hakkında bilgi sahibi olmadığın şeyin peşine düşme! Kuşkusuz kulak, göz ve fuad bunların hepsi ondan sorumludur. 37. Yeryüzünde büyüklenerek yürüme! Sen asla yeri yaramazsın ve boyca dağlara erişemezsin. 38. Bütün bunlar, Rabb'inin yanında hoş görülmeyen kötü şeylerdir.
17/İsra Suresi
34. Olgunluk çağına erişinceye kadar, iyiliği için olmadıkça yetimin malına dokunmayın. Ve verdiğiniz sözleri yerine getirin. Verilen söz insanı sorumlu yapar.
Reklam
Bakara Suresi 28. Ayet
28. Cansızken size hayat veren Allah'ı nasıl inkâr ediyorsunuz? O, bir gün hayatınıza son verecek, ardından sizi diriltecektir. Eninde sonunda hepiniz O'nun huzuruna çıkarılacaksınız. [Kâinatı yaratan Allah'ın onu yok olduktan sonra yeniden dirilteceği ayrıca İsrâ 17/51; Neml 27/64; Ankebût 29/19; Rûm 30/11, 27, Nûh 71/18; Bürûc 85/13'te de belirtilmektedir. Yeniden diriltilmekle ilgili âyetler topluca En`âm 6/29; Yûnus 10/34; Ra`d 13/5; Meryem 19/66'da da verilmiştir. Resûl-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellem de bir kudsî hadiste Cenâb-ı Hakk'ın şöyle buyurduğunu haber vermektedir: "Hiçbir hakkı olmadığı halde insanoğlu Beni yalanlamaya kalktı, hiçbir hakkı olmadığı halde Bana hakaret etti. Beni yalanlamaya kalkması, kendisini yeniden diriltip aynen yaratamayacağımı ileri sürmesidir. Bana hakaret etmesi ise Benim bir oğlum olduğunu iddia etmesidir. Bir eş veya bir oğul edinmek gibi insana âit sıfatlardan Kendimi tenzih ederim." (Buhârî, Tefsîr 2/8, 112/1-2).]
Sayfa 20
“Bir de hiç bilmediğin bir şeyin ardına düşme! Çünkü kulak, göz, gönül, bunların her biri yaptıklarından sorumludur.” İsra Suresi/ 34. Ayet
( Eleştirel bir Bakış )
_Dinde zorlama yoktur. (Bakara 256) _Ama, kim İslamdan çıkıp başka bir dîn'e yönelirse sapkındır ve af yoktur. (İmran 90) _Çünkü, tek gerçek din islamdır. (İmran19) _İslam dışı tüm inançlar batıl ve sapkınlıktır.(Hadis) _İslam hakim gelene kadar kafirlerle savaşın.(Enfal39) _Kâfirler istemeseler de Allah nurunu tamamlayacaktır. (Saff 8)
İmam-ı Rabbani Hazretleri, bir velî için, «Âlem-i emr» in, beş mertebeli olduğunu bildirmişlerdir. Bu mertebeler, basamak basamak şöyle sıralanabilir: Birinci basamak, kalp (gönül). İkinci basamak, «ruh», Üçüncü basamak, «sır», Dördüncü basamak, «hâfi», Beşinci basamak, «ahfa» mertebesidir. İmam-ı Rabbani Hazretleri, «Âlem-i emr» ve «ruh» konusunda şöyle buyururlar: Alem-i emr bilgilerini anlatmak yasak edilmiştir. Çünkü çok ince bilgilerdir. Dinleyenler yanlış anlar. İsra Süresi, 85. âyetinde: «Sizlere (ruh konusunda) pek az ilim verildi» diye bildirilen ilim ile şereflenen râsih âlimler, (ancak) perde arkasını seyredebilmektedirler». (Bkz. İmam-1 Rabbani, Mektubat, 34. Mektup).
Sayfa 50
Reklam
Mehmed Âkif ’in yakın dostlarından Mithat Cemal Kuntay (Mehmed Âkif ’i en güzel yazan muharrir) anlatıyor: “Kirada oturduğu evine, bir cuma günü gittim. Beş çocuğundan başka, dört çocuk daha vardı. ‘Bunlar kim?’ dedim. ‘Çocuklarım’ dedi. “Sonra anlattı: Âkif, Baytar Mektebi’nde iken bir arkadaşıyla anlaşmışlar: ‘Kim önce ölürse, çocuklarına sağ kalan baksın!’ demişler. Arkadaşı vefat etmiş, Mehmet Akif de verdiği söze bağlı kalarak anlaşma hükmünü yerine getirmiş. “Hâlbuki o zamanlar, Akif Bey’in beş parası yoktu; fakat beş çocuğu vardı!” “Ahidleştiğiniz zaman, Allah’ın ahdini yerine getirin, pekiştirdikten sonra yeminleri bozmayın; çünkü Allah’ı üzerinize kefil kılmışsınızdır. Şüphesiz Allah, yaptıklarınızı bilir.” (Nahl Suresi, 91) buyrulduğunu biliyordu. “... Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur” (İsra Suresi, 34) emrini yerine getiriyordu… “Son Osmanlı”nın bu hassasiyeti, ceddimizin “ahde vefa” konusundaki anlayışı hakkında bir fikir verebilir.
"Verilen sözü de yerine getirin! Çünkü verilen sözde bir mesuliyet vardır." (İsra Suresi: 34)
Sayfa 195
Arapça "Allah" ve Türkçe "Tanrı"
Bugün Türklere unutturulmak istenen bir başka Türkçe sözcük de "Tanrı"dır. Arapça "Allah" sözcüğü yerine, Türkçe "Tanrı" sözcüğü kullanılamaz diye diye, Türklerin dil bilincini bulandıranlar; bu yanlış görüşlerini topluma öyle bir benimsetmiş, toplumun beynine öyle derin kazımışlardır ki; bugün, "Allah"
Sayfa 57 - Payel YayınlarıKitabı okudu
"...Ahde vefa gösterin. Çünkü ahid bir sorumluluktur." ( İsra Suresi, 34.ayet)
Sayfa 36
Reklam
"Yerine sözü de yerine getirin! Çünkü verilen sözde bir mesuliyet vardır." ( İsra Suresi:34)
Sayfa 195
41 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.