Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Bütün bu özgüvensizliklerin ve korkuların var ya? İşte bunlar hep sevgiden kaynaklanıyor. Ama o sınırı aştığında her şeyin ne kadar harika olduğunu göreceksin!"
Sayfa 347Kitabı okudu
Sosyal Medya& İnflucerr& Youtuber adı bilmem ne belaların İçyüzü
Numaraları bu işte. Filmlerde, kitaplarda, gazetelerde o insanlar yok. Bizi de o sisteme sokuyorlar. Büyük sehirlerde "kaybedenler" yaratiyorlar. Onlar kadar büyük pazar olamaz. En büyük tüketiciler onlardir. Hayatindan tatmin duyan, kendinden memnun birisi cilginca satin almaz. Türkiye'de ilk defa bu sene antidepresan ilaçlarin satışı antibiyotik satisini geçti. Her sey kendinden memnun olmaman, baska biri olmak istemen üzerine kurulu. Modelledigin adam gibi olmak, onun gibi giyinmek, saçını onun gibi boyatmak, onun gibi içmek ve hep markalar konuşmak. Asl mutsuz onlar! Bak, bir kasirga yaşadılar, herkes birbirinin evini dükkänin yağmaladı New Orleans'ta. Durduramadılar, insanları vurdular yağmayı durdurmak için.
Sayfa 148 - Elma yayıneviKitabı okudu
Reklam
Amerika Önemli
-Baba Türkçesi yok mu bunların ? -Var da, bizim işte ne kadar İngilizce laf edersen o kadar erdemli olursun. Eğitimde kendi kültüründen değil de Amerika’dan örnek verirsen, itiraz gelmez. -Gavur yapıyor! Pıh pıh pıh
Sayfa 130 - Elma yayıneviKitabı okudu
İşkencelerde, çekilen ıstırabı, yaraları, vücudun katlandığı acıları düşününüz. Bütün bunlar insanı ruhî ıstıraptan korur. Yani insan, ölene kadar ancak bu türlü yaraların acısını çeker. Fakat belki de acıların en büyüğü, en şiddetlisi bu değildir; asıl acı, bir saat, on dakika, yarım dakika sonra, hatta hemen o anda ruhunun vücudundan kesinlikle ayrılacağını ve insanlığını kavbedeceğini bilmendedir. En önemlisi de, bunun yüzde yüz olacağıdır. Başını bıçağın altına koyup temasını duyduğun an... işte o saniyenin dörtte biri kadar kısa süre, hepsinden daha korkunçtur. Hem bunların hayalimden uydurduğum şeyler olduğunu sanmayın. Çok kimse katılıyor bu düşüncelerime... Size şunu da açıkça söyleyeyim : ben öldürmeğe karşı verilen ölüm cezasının, işlenen suçtan daha ağır bir ceza olduğu kanısındayım. Bir karara uyarak adam öldürmek, haydut gibi adam kesmekten daha korkunçtur bence. Bir haydut tarafından gece vakti ormanda vurulan ya da kesilen bir adam, hiç şüphe yok, son âna kadar kurtulacağı ümidini taşır. Boğazı kesildiği halde kaçan ya da yalvaran insanlara çok rastlanmıştır. Burada ise ölümü on kat kolaylaştıran son ümidi mutlak olarak esirgerler. Kesin hüküm ortadadır; bunun en ufak kaçamağı olmaması ıstırapların en büyüğüdür. Savaş meydanında bir eri topun karşısına geçirip ateş edin; onda bile bir kurtuluş ümidi vardır. Ama aynı askere kesinleşmiş bir kararı okuyun, ya deli olacak, ya ağlamağa başlayacaktır. Buna cinnet getirmeden dayanabilecek bir insan bulunabileceğini kim iddia edebilir? Bu kadar çirkin, faydasız ve gereksiz bir aşağılamaya neden ihtiyaç vardır?
Sayfa 29 - Cem Yayınevi 1969 Baskısı Cilt 1Kitabı okuyor
Amentü
İnsan eşref-i mahlûkattır derdi babam bu sözün sözler içinde bir yeri vardı ama bir eylül günü bilek damarlarımı kestiğim zaman bu söz asıl anlamını kavradı geçti çıvgınların, çıbanların, reklamların arasından geçti tarih denilen tamahkâr tüccarı kararmış rakamların yarıklarından sızarak bu söz yüreğime kadar alçaldı damar kesildi, kandır
Sayfa 177 - TİYO
"İstanbul İstanbul'du işte. Zalim, tehlikeli, ama bir o kadar da güzel."
Reklam
…bütün bencil duygularından sıyrılabilmişsen onun için her şeyi, ama her şeyi yapacak gücü kendinde buluyorsan, her hali sana ayrı ayrı güzel geliyorsa, karşısında kendini bir çocuk gibi hissediyorsan, istediği anda onun için ölebileceksen, onun için yaşıyorsan ve yine bir gün onun için bildiğin bilmediğin bütün düşmanlıklara karşı koyabileceksen, o her geçen dakika sende biraz daha büyüyorsa ve kendi kendine onu kendinden bile çok sevdiğini bütün samimiyetinle, inanmışlığınla itiraf edebiliyorsan, bir dua gibi adını söylüyorsan, bir gün o seni hiç, ama hiç sevmediğini söylese bile, senin sevginde azalma olmayacaksa ve ölünceye kadar en ölümsüzü ile sevebileceksen; işte o zaman onu seviyorsun demektir. O sana sevmeyi, gerçek aşkı öğretti. Sen onu hep sevecek ve sevilmenin mutluluğunu tattıracaksın. O, hiç sen olmasan bile, seni bir parça sevmese bile…
Saadet zinciri;
Bütün insanlar gibi o da, seçimler yapma zorunluluğu tarafından kuşatılmış olarak doğmuş ama bir makineye dönüşme pahasına da olsa iradesinden vazgeçme cesaretini gösterip o kuşatmayı yarıp çıkmıştı. Çıktığı yer sorumluluğun dışıydı! Kendininki yerine başkalarının akıllarına güvenerek, zihnini hayatla kirletmemiş ve daima emirlere uyduğu için
O kadar çok var ki..
İşte melek sandığımız şeytanlardan bazıları.
Doğan Kitap
Onu aradım ve "Seni seviyorum," dedim. “Çarklar durdu, yargılama bitti. Hayatımda ilk kez çekip gitmek istemi­yorum." Şimdi bile utanıyorum söylediklerimden. Herkesin kalbinin çizildiği bir yer var. Orada görünmez bir duva­ra çarpıyorsun. Daha öteye gidemiyorsun. Bütün dünyan o çakıldığın yerden uzanabildiğin yere kadar oluyor artık. Ben de o günlerde bir yerde çakıldım işte. Ama tam nerede bile­miyorum. Hiçbir zaman da bilemeyeceğim bunu.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.