Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Allah'ı gözet ki O da seni gözetsin. Allah'ı gözet ki(daraldığında) O'nu yanında bulasın. Bir şey istediğinde Allah'tan iste, yardım talebinde bulunduğunda Allah'tan yardım iste. Şunu bil ki bütün halk sana fayda vermek üzere birleşseler ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar fayda verebilirler. Eğer bütün halk sana zarar vermek için birleşseler ancak Allah'ın sana takdir ettiği kadar zarar verebilirler. Artık kalemler kaldırıldı. Sahifeler kurudu.
“İstibdâdın her nevine karşıyım. Onu nerede görürsem tokadımı vururum. Bence istibdâdın en kötüsü ilme yapılan istibdattır. Ben ekmeksiz yaşarım, hürriyetsiz yaşayamam. İman ne kadar gelişirse hürriyet de o kadar parlar. İşte asr-ı saadet!”
Reklam
•Namazın önemi & Zikir •
M. Fatih Çıtlak
M. Fatih Çıtlak
beyefendinin çok feyiz aldığım sohbetini üçüncü kez izledim, bu defa not alarak gittim. Namaz bahsinden bi kaç alıntı bırakmak istiyorum : ☘︎ Namazsız zikir anlayışı tasavvuf ekolünde yoktur. Öncesinde olan namazı anlamak içindir somraskmdatolan namazda ki zikir şükrünü devam ettirmek içindir. ☘︎ *"Namaz bir nasip
Biri gelir sonra... O kadar iddialıdır ki seni sevmek konusunda, onunla yeniden seversin kendini. Utandırır seni sana. Şimdi vermek zamanıdır kalbini, seni en güzel seven adama. Çünkü kendi çok sevdiklerinin seni hakkıyla sevemediklerini anlamışsındır zamanla. O yüzden sevdiğinle değil seni sevenle yürümeyi iste hayatta. Çok değilse de güzelce ve kararında seveceksindir sen de onu mutlaka. İşte bu ideal bir yoldaşlıktır yaşam yolunda. Peki ya aşk mı ..? O bir kişisel şizofreni, hastalıklı bir sanrı, anlık bir arzu yalnızca. Sevmekse sonsuzdur ve şifadır ruha. G҉  E҉  C҉  E҉ 
İnsan öleceğini biliyor ama yine de buna inanmıyor. Ölüm er­ telenebilir mi? Bir yandan, bir gün ya da bir başka gün ölmek kaçınılmaz bir şey. İnsan, ölmeye yazgılı bir varlık, bu kaçınılmaz. Diğer yandan, şu ya da bugün ya da ölmek asla zorunlu değildir. Mantıksal olarak, asla zorunlu değil, ama uzun vadede asla ölmemek de saçma olurdu. Bütün
Sayfa 19 - MonoKL Yay. 1. Baskı: Temmuz 2012Kitabı okuyor
Atomculuk fiziksel dünyanın gerçekliğini, çoklukçu bir teori aracılığuyla Elea mantığının kaçınılmaz etkilerinden kurtarmak için ortaya koyulan son ve en başarılı prişimdir. Bu düşüncenin rakiplerine göre Anaksagoras'in tohumlarının sonsuz bölü nebilirliği ve niteliksel farklılıkları, sorudan kaçınmak gibi görünüyordu ve onlar da çözümü daha
Reklam
İnsan unutabilir bazen her şeyi; geçmişinden başlayarak, çocukluğundan ilerleyerek, hayallerinden tüketerek, bugünlerinden ümidi keserek, geleceğinden soğuyarak. İnsan unutabilir bazen her şeyi; kendini unutmadan öncesinde varlığının değerini, can sızısını, can acısını, tükenişini ve en büyük hakikati. Bazen de unutmak için hatırlamak gerekir.
İlgi ve bakım, sevginin bir başka unsurunu, sorum- luluğu açığa çıkarır. Bu gün birçok durumda sorumlu- luk, kişiye dışardan yüklenmiş olan bir görev olarak anlaşılmaktadır. Fakat gerçek anlamıyla sorumluluk, tamamiyle iradi bir edimdir. Benim başka insanların, ister belirgin, ister gizli olsun gereksinimlerine verdi- ğim yanıttır. «Sorumlu olmak
Sayfa 35
Bu ne yaman çelişki ?
Avrupa’nın modernliğine insanlığa verdiği değere dikkat çekip öyle olmak istiyoruz, onların elli yıl önce yaptığı şeyleri şimdi yapınca, ülkemizin parasını mültecilere yedirmiş oluyoruz. Bu ne pis siyasettir böyle. Hem Avrupalı olmak iste, hem Ortadoğulu gibi eleştir. “Rıza, birdenbire inen bu darbenin sersemletici etkisin­den kurtulmaya çalıştığı o anda, annesini lsveç'te en iyi koşullarda ameliyat ettirebileceğini düşündü. Bu ülkeye gelişi­nin en büyük yararı bu olacaktı. İsveç tıp alanında çok ileriy­di ve annesinin ameliyat, tedavi masraflarini da karşılardı. Akıl almayacak kadar insancıl bir tutumları vardı sağlık ko­nusunda.
Sayfa 164Kitabı okudu
Onun için evlilik... Lakin bu ihanetsiz mümkün müydü? Onun için evlilik, Suat'ın kendini sevmesiydi, onun o kadar güzel ve ateşli olan gözlerinin kendisine ilgisini itirafıyla mümkündü. Halbuki bu, işte bir ölüm kadar büyük bir şeydi.
Sayfa 99 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Senin yokluğundan gelen o yalnızlık olmasa, öbür yalnızlıklar bana bu kadar koymazdı." Ve daha niceleri Bay Canayakın, Bay Hüsnüniyet, Bayan Şiir Sevgisi, Bayan Hayranlık, hepsi hepsi benim dostlarımdır. Bir dediğimi iki etmezler görünüşe bakılırsa. Oysaki ben her zaman her yerde yalnızımdır. Birçok şölenlerde benim yerime adım oturur sandalyeye. Bütün ilgi adıma karşıdır. Adım sevilir, adım övülür, adım alkışlanır. Sen yalnızlığın bu türlüsünü bilmezsin. Çepçevre bir ilgi çemberi ile sarıldığı anda kişinin aslında nasıl bir yalnızlık kuyusuna düştüğünü göremezsin. Ün yapışık kardeş gibidir. Kurtulamazsın, kaçamazsın ondan. Kendi hayatını yaşayamazsın. Sen bile beni yalnız ben olduğum için sevemezsin artık. Adımı benden ayıramazsın. Çevremdeki bütün insanlar aslında büyük yalnızlığımın şahitleri bence. Ya da oynadığım yalnızlık dramının seyircileri. Gözlerinden anlıyorum, biraz sonra hepsi sıkılmaya başlayacak, birer birer terk edecekler salonu. Perde indiği zaman birkaç meraklıdan başka kimse kalmayacak. Sen yalnızlığın bu türlüsünü bilmezsin işte. Ve asıl bilmediğin en büyük yalnızlık da senin verdiğin yalnızlıktan başka bir şey değil. Senin yokluğundan gelen o yalnızlık olmasa, öbür yalnızlıklar bana bu kadar koymazdı.
Sayfa 157 - Sahibini Arayan Mektuplar - Yirmi Birinci MektupKitabı okuyor
“Bilakis, ömür çok uzun. Hiç de öyle göz açıp kapayıncaya kadar değil. Fakat tek bir şartı var. Kaderini, gönlünü ferah tutarak seveceksin. Ancak sahiplenilmemiş hayatlar kısadır. Yaşamayı istediğin bir ömürde hep yeterince vakit vardır. Yanlış hikaye yoktur. Siz, kaderiniz ne zahmetli olursa olsun hariçte kalmamaya bakın. Ömür o vakit kısalır işte.”
Sayfa 364Kitabı okudu
Belki kızınızın vefatında kaza yapanın hatası vardı. Bu tip sorumsuzlara, hatta vicdansızlara kızmakta haklısınız! Tüm insanlardan neden nefret ediyorsunuz? Eşinizin de en az sizin kadar acı çektiğini düşünmüyor musunuz? Ben yabancı bir romanda okumuştum. Çok hoşuma gitmişti. Nefret küf hastalığı gibidir. İçine düşünce içten içe çürümeye başlarsın. Bir an gelir ki içi oyulmuş, bir yetr ilgilenecek birilerini bulmak zorunda kalırsın. İşte o zaman nefret sana sevgisizlik ve ilgisizlik olarak geri döner. Artık yaslanacak hiçbir yerin yoktur.
Sayfa 165Kitabı okudu
Çünkü az insan çok huzurdur; çokluk çöplüktür…
İnsan bir süre yalnızlığı ceza gibi algılıyor; yetişkinlerin yan odada sohbet edip eğlenirken karanlık bir odada tek başına bırakılmış bir çocuk gibi. Fakat günün birinde sen de yetişkin oluyorsun ve yalnızlığın, hakiki, bilinçli tek başınalığın bir ceza, yaralı, hastalıklı bir kendini çekme, bir münzevilik değil, tek onurlu durum olduğunu fark ediyorsun. İşte o zaman yalnızlığa katlanmak da o kadar zor olmuyor. Daha temiz havada yaşamak gibi bir şey.
KUDÜS'ÜN TARİHİ
Filistin toprakları üzerindeki yaşam kalıntıları M.Ö. 10.000 yılına kadar dayanmaktadır Kudüs'ün tam olarak şehir olma özelliği bronz çağının başlangıç aşamasında ortaya çıkmıştır Filistin halkının oluşması,Kenanlıların bölgeye göçleri ile başlamıştır.Tarihçilere göre Filistin halkı,özellikle de kırsal bölgelerde yaşayanlar,Müslümanların
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.