Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gazzelilik ölmezse Filistin de düşmez "Albert, hani sana o hesaplarla geldiğimizde, bütün dünyayı yokedebilecek bir reaksiyon başlatabileceğimizi düşünüyorduk ya. Sanırım başlattık." Oppenheimer filminden... İnsan Gazze'de olanları görünce düşünmeden edemiyor: Acaba Mâide sûresinin verdiği derste böyle bir sır da var mı? Hani 32.
288 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
•Sarah Jio'nun Kelebek Adası'yla geldim. Ne de çok seviyor ikili anlatımları yazarımız. Kitabın ilk ve son bölümü şimdiki zamanı; arada kalan bölümler ise asıl olayı anlatıyordu. Kitap resmen sırlarla ve çözülmesi gereken şifrelerle doluydu ve bence kitap akıp gitti. •Olay, Charlotte ve Erik'in evlenip balayı için Bermuda'ya gitmesiyle başlıyor. Charlotte, Erik yüzünden balayını yalnız geçirmek zorunda kalıyor çünkü Erik'in denizle arası pekte iyi değil. Ne Erik denizi seviyordu, ne de deniz Erik'i. Oysa Charlotte ve Erik'in balayı; haftalar süren bir gemi seyahatiydi. •Gemiye ayak bastıktan neredeyse 3 saat sonra kendisini odaya kapatan Erik yüzünden yalnız kalan Charlotte, yine de güzel vakit geçirmeye çalışıyordu. Ta ki akşam yemeğinde bir yabancı gelip masasına oturana kadar... İşte olayın başladığı, var olduğu an, bu andı. •Ve ben de işte burada bırakıyorum anlatmayı. Heyecanı kaçmasın öyle değil mi? Sadece bir aşk kitabı demem bu kitaba haksızlık olur; pes etmemeyi, güçlü bir şekilde ayakta durmayı her kelimesine yansıtmış Sarah Jio. •Hayran kaldım, bir an olsun elimden bırakmadım; bırakamadım. Beni aldı, içine çekti ve eminim sizi de alıp o sihirli adaya götürüp oradaymışsınız gibi hirissettirecek. İşte tam da bu yüzden önerilmeyi kesinlikle ama kesinlikle hak ediyor Kelebek Adası! Okuyun okutun diyorum.
Kelebek Adası
Kelebek AdasıSarah Jio · Pena Yayınları · 201911,1bin okunma
Reklam
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Kitap “tüketim kültürünün uyuşturucu etkisini” öyle güzel eleştirmiş ki, okuru adeta sarsıyor. Sürekli bir şeyler satın almak ve kendini bu şekilde tamamlayabileceğini zannetmek sanıyorum kapitalizmin bize bulaştırdığı bir hastalık. Sürekli indirim kovalıyor, hiç hesapta olmayan şeyler için bir tarafımızdan ihtiyaç uyduruyoruz. Kendimizi gerçekleştiremediğimiz için eksikliklerimizi satın aldıklarımızla kapatmaya çalışıyoruz. Bundan rahatsızlık duyanlarımızsa “en fazla ne yapabilirim ki” sorusunu çoğu kez yanıtsız bırakıyor. Belki konfor alanından birazcık olsun uzaklaşıp iş-ev çıkmazından sıyrılanlar oluyorsa da bu çarkı bozmak pek kimsenin aklına gelmiyor. İşte Palahniuk Tyler Durden eliyle buna pek de insancıl olmayan bir çözüm buluyor. İnsanı sarsan noktası da tam olarak burası bence kitabın. Anlatıcının cesaret edip de yapamadığı, söyleyemediği her şey için imdadına yetişen Tyler Durden’ı var. Modern insanın sıkışıklığına bulduğu çözümle aklınızı epeyce kurcalıyor Durden. Kesinlikle okunması gereken bir kitap bence.
Dövüş Kulübü
Dövüş KulübüChuck Palahniuk · Ayrıntı Yayınları · 20209,7bin okunma
1248 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Rus ve dünya edebiyatının en önemli isimlerinden Dostoyevski’nin günlüklerini ilk kez Türkçe olarak yayımladı. Dostoyevski’nin döneminin toplumsal ve siyasal olaylarını ele aldığı yazılarının içeriğini, kimisi bugün hâlâ güncelliğini koruyan; batılılaşma sorunu, Avrupa özenticiliği, kültür yozlaşması; anadil sorunu; adalet sistemi; kadın sorunu
Bir Yazarın Günlüğü
Bir Yazarın GünlüğüFyodor Dostoyevski · Yapı Kredi Yayınları · 2005476 okunma
128 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Aslında kitabı başladığım gün bitirdim
Aslında "Önemsiz bir adam". Muhteşem bir tiyatro metniydi. Yazar eserinde: ahlak, bencillik, iki yüzlülük ve kadın-erkek ilişkileri üzerinde durmuş. Ancak asıl göze çarpan konu ahlak. Karakterlerin konuşmalarını okuduğunuzda; Ahlak nedir? Ahlak kişiden kişiye göre değişir mi? Ahlaktan bahsederken neden en çok kadınlardan söz edilir?
Önemsiz Bir Kadın
Önemsiz Bir KadınOscar Wilde · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20164,371 okunma
Bir başka deyişle, söylemek istediğim, insan “bildiği(ya da bildiğini düşündüğü) şeyler” ve “bilmediği” şeyler arasında bir uyum sağlamaya çalışacaksa, duruma göre etkili bir önlem alması gerekir. Bu önlem -evet, aynen öyle- tam da düşünmektir işte. Diğer bir deyişle, kendini bir yere sıkı sıkıya demirlemektir.
Sayfa 148 - Doğan Kitap
Reklam
Hayatımın eserini yazmak için köşeme çekildim. Büyük bir yazarım ben. Kimse bilmiyor çünkü henüz hiçbir şey yazmadım. Ama onu, kitabımı, romanımı yazdığımda... İşte bunun için ayrıldım memuriyetteki görevimden ve bir de... başka nelerden. Başka hiçbir şeyden. Çünkü erkek arkadaşım hiç olmadı, kız arkadaşım hiç mi hiç olmadı. Yine de müthiş bir roman yazmak için dünyadan ayağımı çektim. Sorun şu ki romanımın konusunun ne olacağını bilmiyorum. Zaten her şey hakkında ve akla gelebilecek her türlü şey hakkında o kadar çok şey yazıldı ki. İçten içe biliyorum, hissediyorum, büyük bir yazarım ben ama hiçbir konu, yeteneğime kıyasla yeterince iyi, güçlü ve ilginç gelmiyor bana. Bekliyorum ben de. Beklerken de yalnızlığım ve açlığım yüzünden, zaman zaman da açlığım yüzünden acı çekiyorum elbette ama öyle umuyorum ki, işte tam da bu acı sayesinde yeteneğime yaraşır bir konu bulmamı sağlayacak ruh haline ulaşacağım.
Sayfa 29 - Can Yayınları, çev. Feyza ZaimKitabı okudu
96 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
Kör baykuş beni "doğunun kafkası" olarak bilinen Sadık Hidayet ile tanıştıran eser oldu. Kitaba geçmeden önce Sadık Hidayet kimdir onu biraz tanıyalım. Tahran'da Doğan Sadık Hidayet eğitiminin ilk yıllarını Tahran'da geçirir. 1917 yılında Fransız okulu'na gidiyor ve burada bir papaz tarafından yetiştiriliyor. Eğitimini
Kör Baykuş
Kör BaykuşSadık Hidayet · Yapı Kredi Yayınları · 202328,2bin okunma
696 syf.
8/10 puan verdi
Neredeyse 700 sayfalık kocaman bir bilimkurgu kitabı. Aslında kitabın ortasına kadar bilimkurgu olduğunu başında belirttiği Tepemizdeki o gölge olmasa anlamayacağız. Kısaca konusundan bahsedeyim hemen. Mehmet Kunduracı yazar olma çabasında olan, çeviriler yaparak geçimini sürdüren, başarısız bir evlilik yaşamış sıradan bir Türk erkeği. Bir gün
Tepemizdeki Gölge
Tepemizdeki GölgeN. Can Kantarcı · Alfa Yayınları · 202024 okunma
608 syf.
10/10 puan verdi
"İnsanın kalbinde böylesi bir boşluk duygusu uyandırabilen çok az yazar biliyorum." Bernand Levin Geçen ay okuduğum
Ekim Çocuğu
Ekim Çocuğu
kitabı için "büyük ihtimalle bu sene okuduğum en iyi kitap" demiştim, biraz acele etmişim. "Bir jest, basit bir karşılık olmalı ama ne olduğunu bulamıyor ve bu arada zaman hızla tükeniyor. Nesi
Taşra Hayatından Manzaralar
Taşra Hayatından ManzaralarJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 201124 okunma
Reklam
210 syf.
9/10 puan verdi
Dram dolu unutulamayacak bir Asya hikayesi - Spoiler içerir
Yaşamak
Yaşamak
kitabı aslında bir hayatın nasıl yaşanamayacağının hikayesi. Ana karakterimiz zengin bir aileden gelen ama atalarının bütün parasını 6 ayda kumar oynayarak hiç eden Çinli bir adam. Bu adam yetiştirilme tarzından ötürü ailesine de kötü davranan, kumarhaneye gelip de kendisine eve gelmesini söyleyen hamile eşini döven biri. Ama hayatın ne
Yaşamak
YaşamakYu Hua · Jaguar Kitap · 201633,4bin okunma
"Saliha hanım ben israil askerini görünce onlara çok sert bakıyorum! Lütfen siz de öyle yapınız!" diyor. İşte umutsuzluğa kapıldığımda Nuri Pakdil'in bu cümlesini hatırlıyorum. Hayatı direnişle geçmiş Nuri Pakdil'in seksen bir yaşında ancak gidebildiğin Filistin topraklarında kendini en çaresiz hissettiği anda bile İsrail askerlerine sert bakarak bir duruş sergilediği o an beni utandırıyor. Hiç bir şey yapamıyorsak yapacağımız tam olarak budur: tek başımıza kalsak da klas durmak ve yeryüzündeki zalimlere bakabildiğimiz kadar çok sert bakmak
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.