Romantik komedi okumayı severim. İyi yazılmış klişelere bayılırım. Hele de sahte sevgililik, nefretten doğan aşk gibi konuları olan kitapları gözüm kapalı okumaya başlarım. İspanyol Aşk Aldatmacası klişe, romantik komedi, sahte sevgililik ve nefretten doğan aşk konularını kapsayan bir birleşimdi amaaa ben okurken çok sıkıldım. O kadar sıkıldım o kadar sıkıldım ki anlatamam kitabı bitirmem yaklaşık 3 haftamı aldı. Son elli sayfayı 1 hafta okuyabildim. Elim gitmedi okumak için öyle bekledi bir köşede.
Neleri sevmedim diye sorarsanız. Öncelikli olarak Aaron ile Lina aynı iş yerinde çalışıyorlar ve birbirlerinden ölümüne nefret ediyorlar, her karşılaştıkları yerde birbirlerini bir kaşık suda boğmak istiyorlar diye anlatılmış kitapta. Ben o nefreti göremedim, o nefretin dayandığı temeller yoktu. Kitap Lina'nın bakış açısı ile yazılmış. Lina biz birbirimizden şöyle nefret ediyoruz, böyle nefret ediyoruz diye anlatmış. Ama ortada sadece Lina'nın nefreti var. Hiç Aaron' un nefretini görmedim. Lina'nın nefreti de saçma sapan bir temele dayanıyor. Yani Lina bi de bayıl istersen.
Çok uzatmış konuları yazar özellikle kitabın başında okurken yoruldum. Daha az sayfalı olup, daha aksaymış konular daha çok sevebilirdim belki. O düğüne gitme kısmına kadar olan kısım çok uzundu.
Kısacası ben sevemedim kitabı. Kesinlikle okumayın demiyorum, mutlaka okumalısınız da demiyorum. İlla okumak istiyorsanız beklentiye girmeden okuyun.