Kendilerine kin ve nefretten bir gelecek kuranlar, gün gelir ister istemez, yarattıkları o kin ve nefretin içinde kalıp boğuluyorlar . . .
Ittihatçılar kan dökmüştü ve onlar kanı suyla değil, kanla yıkıyorlardı . . .
“1908’de İttihat ve Terakki Cemiyetine bağlı, ‘Jön Türkler’ de denen Osmanlı subayları Abdülhamid’e baskı yaparak II. Meşrutiyetin ilan edilmesini ve meclisin açılmasını sağladılar. İttihatçılar yeni kuşak Osmanlı subaylarıydı, imparatorluklarını Büyük Devletlerden ayıran uçurumun farkındaydılar. Birçoğunun ailesi 1870’lerde Balkan Savaşları yüzünden yurtlarından olmuştu. Değişim isteyen bu hareket uzun süredir imparatorluğun Batıya açılan penceresi olan Selanik’te başlamıştı. İttihatçılar art arda gelen yenilgilere tanık olmuş. Ülkelerinin dış borç altında ezilişini seyretmişlerdi. 20. Yüzyıl boyunca birçok ülkeyi sarsan devrimci hareketlerin ilk dalgasıydı Jön Türkler.”
Bir itiraf ile başlıyorum...Geçenlerde üşenmedim, takip ettiğim okur arkadaşlarımın hepsinin profilinden tek tek, hangi Kemal Tahir kitaplarını okumuş olduklarına bakıverdim ki bu benim için çok önemli bir detay... Ve ne yazık ki yarısından fazlasının henüz yazarla tanışıklığı bile olmadığını farkettim, kahroldum... (okunup da işaretlenmemiş olma
' ' İttihatçılar da vardı hilâl bıyıklıydılar
Sustasına basılmış birer çakıydılar
Mor kumrular patlıyordu câmilerden
Mavzerlerin gözü dönmüştü
Kara kalpaklıydılar
Bir tambur kanat çırpmasın Itrî'den
Eksiksiz bütün ölmüşlerimiz ayaktaydılar
Kılıçlar çekilmişti Bâkî'nin gazellerinden
Budin'den yaşlı sipahiler
Ezan okumaktaydılar
Ertuğrul Gâzi mi tutmuştu
Kemal Paşa'nın ellerinden
Oğuzlar mıydı yoksa Bismillâh
Yeniden başlamaktaydılar... ' '
Sultan Abdülhamid Han tahta çıktığında 270 milyon altın olan borcu 30 milyon altına indirdi. Eğer tahttan indirilmeseydi, bu borcu da bitirecekti. İttihatçılar 30 milyona indirilen bu borcu 9 senede 400 milyon altına çıkardılar.
1879’da Musul'da doğan, el-Ubeydî lakabını Ubeydullah olan dedesinden alan, Muhammed Habîb El-Ubeydî, şair/hatip yeteneği yanında Farisî ve Türkî edebiyatı eğitimi almış, önemli bir simadır. İyi bir eğitim alması, onu Bab-ı Ali'de önemli yerlere gelmesine de neden oldu. Musul ve çevresinde doğduğu bu ortamda iyi eğitimle taçlandırması, ileri
"Ben, vatan için, vatanın her zerresi için bütün kuvvetiyle, ölünceye kadar çalışacak bir makine olmak istiyorum. Ne yapayım, bir defa vatanı her şeyden, herkesten fazla sevdim. Ona ebediyyen sadık kalacağım."
Bugüne kadar okuduğum, Gazi Mustafa Kemal Atatürk hakkında yazılan en kapsamlı eserdi diyerek başlamak istiyorum incelememe.
İlber Ortaylı bazı kesimler tarafından çok sevilmeyen (çünkü kendisi hep doğruları söyler) değerli ve önemli bir tarihçidir. Yeri ayrıdır, düşünceleri ve açıklamalarıyla her seferinde aydınlatıcı bilgiler verir.
Atatürk
İmparatorluk yıllarca “kanun kuvvetinde kararnameler” ile yönetildi. Tabii diktatör yönetimlerin kendine göre avantajı davardır; bürokrasi, ordu ve eğitim II. Meşrutiyet yıllarında modernleşti. İttihatçılar vatanseverdi, bu onların hem gücüydü, hem de hatalarının bir nedeni...
Türk düşün ve yazın hayatının seçkin isimlerinden olan Kemal Tahir, 15 Nisan tarihinde İstanbul Vezneciler semtinde, İsmail Kemalettin adıyla dünyaya geldi. Kimliğinde 13 Mart olarak görünen doğum tarihi, 1917 yılında yapılan takvim değişikliğinden kaynaklanan bir yanlışlığın sonucudur. Babası 2. Abdülhamit'in hünkar yaverlerinden ve baş