Yorulmuşsundur. Bazen boş gün yaratırsın kendine. Bugünkü boş günden hoş bir şey çıktı. Bu başıboşluğa ortak edecek birilerini de buldum. Bakınız, aşağıda:)
(Kiminizden bahsetmeyi unutmuş olabilirim, yazım yanlışı yapmış olabilirim; dedim ya boş günüm. Hoş görün.😊)
Ece Temelkuran’ın BU DA GEÇER’inden rastgele, şansınıza
"Ben hayatımda beni bu kadar fiziksel hırpalayan bir kitap okumadım daha "
Yani gerçekten "tüyler diken diken " diyeceksek o kitap bu "kitap"
BU BIR "KORKUNÇ DEHA" kitabıdır. .
Spoiler # yoktur ama ..yinede dursun
Incelemesini okuduğum
Homeless
Sayesinde (listede vardı ama hep
Konuşmak için çırpındığınız halde, susmanın verdiği çaresizliği bilir misiniz? Kadınlar hep susturulurdu. Bazen zorla, bazen mecbur
bırakılarak. Kadın olmak hep zordu. Ağzını kanatan onca sözcüğü dilediğin gibi
haykıramazsın, eğer kadınsan acını bile sessiz yaşarsın. Aman, kimse duymasın.
“Kızına sahip çıksaydın diyorlar,
Gitmeseymiş diyorlar,
Alkol almasaymış diyorlar,
‘Beraber alkol alarak cinsel ilişkiye rıza göstermiştir’ diyorlar,
Haksızlığı görmesin, duymasın, körleşsin, lâl olsun diyorlar,
Bize söylemek içinse şu kökten yanlış şeyleri bırakıyorlar:
Kadın bedenlerinin asıl sahipleri; onları vahşice katleden en ilkel insandan -keza o yaşamak için vahşiydi- daha vahşi olan erkek müsveddelerinin ve bu cinsel sapkınlıkla başlayıp bir cani katile dönüşme sürecine seyirci kalıp ‘bir kadın daha… ne fark eder… ne önemi var ki…’ diyerek kadının önemini, değerini bilmeyen, anlamayan ve asla ama asla bunu istemeyecek zihniyetin son olarak yaşı kaç olursa olsun girdikleri o soğuk mezarda topraktaki canlı organizmanın, böceklerin, kurtlarındır kadının bedeni!.. Bu üçlü ise birbirinden aşağısı bulunmayan en dip çukurdur. Çıkması, yıkması, kurtulması zordur. Size, sizin gibilere yakınış ile konuşmak içimden gelmiyor. Kaldı ki o bile bir kalbi olana hitap etmesi için söylenir ya o yüzden çabamıza yazık. Hatırda tutulması gereken sözle gidiyorum. ‘Yeryüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir.’*”
* M. K. A.
01/02/2022 ~ 03:31
Bazı kadınlar vardır.
Tabiri caiz ise;üzerinden kırk katırla da geçsen,kırk satırla da kessen, sevmekten yana; iflah olmazlar...
Sevilmedikce; daha da çok sevmistir o kadınlar...
Küçükken bir kez saçları okşanmamıştır fakat; gözlerinizin içine inatla bakarlar, aşkla bakarlar...
Bir kez ne istediği sorulmamıştır yine de; en çok sizin ne
Sesini nâmahrem duymasın diye ağlarken dahi sessiz ağlayan kadınlar yerinde; sokakta, okulda mini etekle vücudunu teşhir eden ve bu teşhirle sanki, "Ey sokaklar, şahit olun ki her erkeğin bana bakma hakkı mahfuzdur." diyen zavallılar var.
Sayfa 44Kitabı okudu
