* Bir insanı tamamıyla tanımak için bazen asırlar bile yetişmez; kâfi derecede tanımak için bazen bir an bile yetişir.
Cumhuriyetiyet dönemi Türk edebiyatı yazarlarından olan Peyami Safa yı Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Madmazel Notaya nın Koltuğu ve Yalnızız romanlarında tanıyoruz daha çok..
Gazeteci kimliğinin yanı sıra yaşamı ve fikrî
Memleketimiz bir şairler diyarıdır. Binlerce yıllık geleneğimiz onların kalpleriyle aktarılmıştır nesilden nesile.Şiire burun kıvırmak mı dediniz? Olsun saygı duyalım herkese. Birilerinin yüzlerce sayfayla anlatamadığını birkaç dize, birkaç kelimeyle anlatan şairlerin pabucunu dama atmak ha?
Şükrü Erbaş. Sözün şefkatine kendini bırakıp,
TÜKENMEZ BİR KİTAP, ÇIKMAZ BİR SOKAK, MELANKOLİK HÜZÜNLER
youtube.com/watch?v=zz1ZzqM...
Raif abiyi çok üzdünüz,vaktinden evvel yaşlandırdınız . Neydi bu adamcağızın suçu günahı ? Madonna sen de kürkünü alıp gider misin artık ! Sevmek istedi bu adam be, sevdi sevdi sevdi. Sobada yakılacak öyküydü bu ne diye milletin diline
İçimde koca bir insan kafilesi,
Çeşit çeşit, hiç biri birbirinin aynısı değil.
Hepsi farklı kentin farklı devirlerin çocukları.
Bildikleri bir şey var; Hepsinin içinde bir giz, dile getirmek istemedikleri.
Kimi iklim krizi tartışıyor, kimi tribün bestesi söylüyor.
Kimi azılı suçlardan hüküm giymiş, gün sayıyor.
Biri gökkuşağı çiziyor pastel
Ne zaman üniversitelere konuşma yapmaya gittiysem ya da ne zaman benden daha genç biri benim ondan daha fazla bir şey bildiğimi sanarak bana sorduysa “bu işin olurunu”, dedim ki:
Üniversiteyi bitirince hemen çalışmaya başlama.
Git, dolaş, ülkeler gez, aç kal, meteliğe kurşun at, ama ne yap et, koşturmaya başlamadan önce biraz amaçsız yürü.
Maceraya çık, bedeli ne olursa olsun bunu yap.
Çünkü hayat, onu erken anladığını sananlardan çok fena alır öcünü.
Bir şeyi vaktinde yaşamadan geçersen, çok sonra, seni rezil etme pahasına, sana yaşatır o eksik bıraktığın bölümü. Âşık mı olmadın on altı yaşında? Gelir seni kırk beşinde bulur, en olmaz zamanda.
Maceraya mı çıkmadın yirminde? Sürükleye sürükleye götürür seni otuz beşinde. Yırtık kot, yer bezinden hallice bir kazak giyip, nasıl göründüğüne aldırmadan geçiremedinse öğrencilik yıllarını mesela, elli yaşında, artık kalabalıkların gözleri seni hiç de öyle görmeyi beklemezken, sana giydirir o kot pantolonu.
Hayatı sakın erkenden yaşama, sonradan çok fena komik eder adamı.
Serserilik ederek geçirmeli insan serserilik edilecek yaşları.
Zira atlayıp geçtiğin ne varsa dönüp dolaşıp bulur insanın yakasını.
Kendini yaşatıncaya kadar yapışıp kalır.
'' Ece Temelkuran ''
Spoiler içerebilir!!!
Öncelikle Uğur Bey'in göstermiş olduğu medeni cesaretinden, ortaya koyduğu üründen ve bunun için harcadığı emekten dolayı kendisini kutlamak gerekir. Gerçekten kitap yazmak zor ve zahmetli bir aktivitedir. Ben de bu düşünceler çerçevesinde yazarlık hayatında kendisine başarılar diliyor ve "Komutanım sistemler
Tüh yakalandım. Bu kitap hiç bitmesin istiyorum . Dinlene dinlene sindire sindire okuyorum. Sevgili
Edgar Allan Poe ' ya da ayıp ettim biraz. Tadını azami seviyede çıkarıyorum. Suçluyum ne yapalım.
26.10. 3023
Elimde bir sürü pdf versiyonu vardı. Ancak pdf içerikleri o kadar birbirinden farklı ve bazı
Karakterin büyük olmadığı yerde büyük bir insan yoktur, büyük bir sanatçı bile yoktur, büyük bir eylem adamı yoktur; yalnızca kalabalıkların ucuz ve kısa alkışlarını toplayan, toprağından çıkarılmış putlar vardır: Zaman hepsini yok edecektir.
‘’Hayalperest… kaplumbağa denen ilgi çekici hayvana bu bakımdan çok benzer. Ne düşünüyorsunuz, neden mutlaka yeşile boyanmış, isle kaplı, kasvetli ve tütün dumanından kabul edilemez derecede sararmış dört duvarını öylesine sever?’’
Genç adam, kaldırımları attığı adımlarla geride bırakırken kalabalıkların içinde bir siluetten farksız ve bunu