Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Sen bilmezdin ama Gözlerin susakalmış bir vadideki ülkem… Kokun özgürlüğün çağrısı… Ellerin aşka direnişim… Ve kalbin, benim devrimim olmuştu… Unutmak istiyordum kollarında her şeyi ama cesaretim yok…
Sen bilmezdin ama gözlerim susakalmış bir vadideki ülkem… Kokun özgürlüğün çağrısı… Ellerin aşka direnişim… Ve kalbin, benim devrimim olmuştu… Unutmak istiyordum kollarında her şeyi ama cesaretim yok…
Reklam
248 syf.
10/10 puan verdi
·
37 günde okudu
Video: youtu.be/TnQ1GNq2Ccw Solak Defterler. Solak Defterler, 247 sayfalık bir şiir kitabıdır. Murathan Mungan'dan okuduğum 26. kitap. Kitapta; ağaç, aşk, at, bahar, çiçek, çocuk, çöl, doğa, dün, gül, hüzün, kelebek, kuş, özlem, sevgi, sözcük, şiir, yalnızlık ve zaman gibi temalarda harika şiirler yer alıyor. Mungan'ın
Solak Defterler
Solak DefterlerMurathan Mungan · Metis Yayıncılık · 2016421 okunma
Sen bilmezdin ama… Gözlerin susakalmış bir vadideki ülkem… Kokun özgürlüğün çağrısı… Ellerin aşka direnişim… Ve kalbin, benim devrimim olmuştu… Unutmak istiyordum kollarında her şeyi ama CESARETİM YOKTU…
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
HACC İslam'ın Devrimci İbadeti
Hacc tecrübesi bana neler öğretti. Kişi hacca giderken kendi kendine "hacc ne demektir diye sormalı ve haccın Allah'a doğru yükselmesi olduğunu bilmelidir." Hacc ibadeti pek çok şeylerin aynı anda gösterisidir. Gösteride Allah, sahnenin yöneticisidir. Adem, İbrahim, Hacer ve şeytan başlıca karakterleridir. Sahneler Mescid'ûl
Hac
HacAli Şeriati · Fecr Yayınevi · 20111,343 okunma
Ruha Dönüş Çağrısı
Bir kuru dindarlık krizine yakalandık.Ruhsuz,tatsız,mekanik, rutin ve kalbin eşlik etmediği bir ibadet hayatı; ahlaktan, adaletten ve merhametten yoksun, ideolojik ve partizanca bir İslamcılık mücadelesi; çıkarcı, menfaatçi ve ikiyüzlü birlikteliklere dayanan bir kardeşlik söylemi tüm hayatımızı çepeçevre kuşatıyor… İslami sloganların havada
Reklam
Beden ne ruhun mekânı, ne de kalbin mahallidir. Bilakis beden ruhun aleti, kalbin işini gören aracı ve nefsin bineğidir. Ruhun kendisi bedenin parçalarına bitişik de ayrı da değildir. O bedene yönelmiş, ona fayda ve feyz vermiştir. Nûrunun ilk zuhur ettiği yer de beyindir (dimağ); çünkü beyin onun hususî zuhur yeridir. Ruh beynin ön bölümünü bir koruyucu, orta bölümünü işlerini gören yardımcı ve vezir, arka bölümünü de bir depo ve mahzen edinmiştir. Ayrıca bedenin bütün bölümlerini piyade ve süvariler, hayvânî ruhu bir yardımcı, tabîî ruhu bir vekil, bedeni bir binek, dünyayı bir meydan, hayatı bir sermaye ve mal, hareketi ticaret, ilmi kâr, ahireti amaç ve dönüş yeri, şeriatı tutulacak yol, nefs-i emmâreyi koruyucu ve gözetici, nefs-i levvâmeyi bir uyarıcı, duyuları casus ve yardımcılar, dini zırh, aklı üstad, hissi öğrenci, Rab Teâlâ'yı ise bütün bunların ötesinde gözetleyici olarak benimsemiştir.
Böylece Allah Resûlü kalpler ile Allah arasında bir bağ olduğuna işaret etmektedir. Kuşkusuz kalplerdeki değişim, kulun iradesi ile Allah'ın iradesi arasındaki hassas bir dengeye bağlıdır. Bu durum Kur'an'ın, "Ey iman edenler! Size hayat verecek şeylere, sizi çağırdığı zaman, Allah'ın ve Resûlü'nün çağrısına uyun ve bilin ki, Allah kişi ile kalbi arasına girer. Bilin ki, onun huzurunda toplanacaksınız." [Enfâl, 8/24.] ayetiyle tam bir uygunluk göstermektedir. Ayette Allah ve Resûlü'nun çağrısı yani Kur'an ve sünnet, "hayatın kendisi olarak ifade edilmiştir. Hayata yapılan çağrıda hayatın odağı olan kalbe en öncelikli görevin yüklenmiş olması şaşırtıcı değildir. Değişken bir yapıya sahip olan kalbin, Allah'ın yardımı olmaksızın hidayet üzerinde sebat etmesinin imkânsızlığını bilen Allah Resülü'nün sürekli, Ey kalpleri çeviren Rabbim, benim kalbimi dinin üzere sabit kıl diye dua etmesi, adeta savaş meydanında inananların ayaklarını meleklerle sabit kılan Allah'ın, nefis ile olan mücadelede de müminin kalbini sebatkâr kılması içindir. Peygamberimiz kalbinin sebat ve kararlılık içinde olmasının yanı sıra Allah'tan, kalbini her an O'na itaat etmeye yöneltmesini de istemiştir. Allah Resülü'nün zaman zaman, "Kalpleri evirip çeviren Allah adına yemin ederim." şeklinde söze başlaması her işin kalpten varlık dünyasına yol bulduğunun bir işareti gibidir.
Ruha Dönüş Çağrısı Bir kuru dindarlık krizine yakalandık. Ruhsuz, tatsız, mekanik, rutin ve kalbin eşlik etmediği bir ibadet hayatı; ahlaktan, adaletten ve merhametten yoksun, ideolojik ve partizanca bir İslamcılık mücadelesi; çıkarcı, menfaatçi ve ikiyüzlü birlikteliklere dayanan bir kardeşlik söylemi tüm hayatımızı çepeçevre kuşatıyor... Abdülaziz KIRANŞAL
Birçok kişi bana gelip diyor ki, "Neyin ne olduğunu nasıl ayırt edeceğiz - hangisi aklın, hangisi kalbin sesi?" Şu anda bu farkı anlamak zor: önce beynini temizlemen lazım. Kalbin sesi çok zayıf ve çok kısık çıkar. Beynin sesiyse çok gürültülüdür: bağırır çağırır durur. Kalp fısıldar. Beyin haykırır. Baban sana bağırırdı. Annen sana bağırırdı. Okulda öğretmenlerin sana bağırırdı. Beyin bağırır. Tanrı fısıldayarak konuşur. Önce bu bağrış çağrısı kesmek lazım, yoksa işin çok zor. Pek çok kişi Dr. Daniel Gottlieb'in yöntemlerini uygulamıştır. Senin içine seslerini o kadar erken bir yaşta akıtmışlar ki sen bunu kalbinin sesi sanıyorsun.
Butik yayınlarıKitabı okudu
Reklam
Ruha Dönüş Çağrısı
Bir kuru dindarlık krizine yakalandık. Ruhsuz, tatsız, mekanik, rutin ve kalbin eşlik etmediği bir ibadet hayatı; ahlaktan, adaletten ve merhametten yoksun, ideolojik ve partizanca bir İslamcılık mücadelesi; çıkarcı, menfaatçi ve ikiyüzlü birlikteliklere dayanan bir kardeşlik söylemi tüm hayatımızı çepeçevre kuşatıyor… İslami sloganların havada
_Psişe, insan zihninin, bilincinin ve bilinç dışının tamamıdır. Galaksilerin ardında tanrıyı aramayı hayal edemeyiz. Her şey psişenin ürünüdür. Eski yunanca'daki psyche sözcüğü, "kelebek" anlamına gelir." Latince'deki animus ruh ve anima can, eski yunanca anemos rüzgar sözcüğüyle aynı köktendir. _Vücudun merkezi de başta
Bir göçebe gibi geldi eskiye hasretin Aşındırdı kalbin, alışkanlığın o zincirini Geldiğin yollardan uzun bir kış uykusu Uyandırmakta, kuytunda sakladığın o vahşiyi.
Din barıştır, adalet ve merhamettir. Tevhid, ahlaki ve etik birliği de ifade eder: Amaçlar ve araçlar arasında ayrım gözetilmez. Meşru amaçlara ancak meşru araçlarla erişilebilir. Modern terörist radikal, barış ve adalet çağrısı olan dinin anlamını boşaltıyor ve onu kendi sapkın dünyevi hedeflerine payanda kılıyor. "Kalb-i selime" ve dahi "akleden kalbe" bugünlerde ne de çok ihtiyacımız var!
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Modern çağda ulvi yönelişini kaybeden insan, tarihte yaşanan cahiliye devirlerini aratacak derecede özünden kopmuş, Yüce Yaratıcı'nın bahşettiği erdemleri elinin tersiyle bir kenara itmiş, süfli hedefleri doğrultusunda inşa ettiği profan dünyada nefsi ve şeytanıyla baş başa kalmış ve böylece dünyayı kendisine zindan etmiştir. Artık insan,
Kur'an'da Karakter İnşası
Kur'an'da Karakter İnşasıYasin Pişgin · Timaş Yayınları · 0468 okunma
82 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.