Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kırk fırın ekmek yesek, kırk defa kalp ağrısı çekip kırk kez salya sümük ağlarken kendi kendimize kallavi yeminler etsek bile akıllanmaz, uslanmayız. Gene gider ilk fırsatta yanlış erkeklere âşık oluruz; yeniden tepetaklak yuvarlanırız, her yanımız yara bere.
Kalp ağlarken, akıl farkında bile olmayabilir miydi?
Reklam
Gece seni kontrol etmek için odana girmedim. Bir kere bile. Rüya görmüş olmalısın.
Sayfa 158Kitabı okudu
Ama belki de o olay bile o kadar da kötü sonuçlara neden olmayacaktı. Bana sadık kalamayacağını en baştan öğrenmek ve onunla evlenmek gibi bir hata yapmamak daha iyi olabilirdi.
Sayfa 295Kitabı okudu
Kırılıyordu, demek kalbi vardı ama bir kez kırılınca bir daha toplanmıyordu. Toplansa bile bir daha eskisi gibi olmuyordu ve kalp bu yüzden en fazla da cama benziyordu...
Sevgi öyle farklı yüzlerle karşımıza çıkar ki hayal gücümüz bile hepsini görmeye hazırlıklı değildir.
Reklam
Bana öyle bir kalp ver ki senin yakınlığını istemekten başka hiçbir isteği içinde barındırmasın. Öyle bir ışık bırak ki kalbime, bir daha onu söndürmek mümkün olmasın. Öylesine aslolanı göster bana, öyle ki sûrette aklım bile kalmasın.
En iyisi çok okumalı ve bu soruların(dinle ilgili) cevaplarını kendim bulmalıydım. İşte o yaşlarda(14-15) başladım bu konuda okumaya ve hala okuyorum. Bitiremedim bir türlü. Kur’an, İncil,Tevrat,Mevlana, Yunus Emre, Budizm ve daha neler neler.Din felsefesi ve Tasavvufu çok sevdim. Babamın bana 15 yaşındayken hediye ettiği Kur’an hala
Neydi geçici olan her şeyi,insanlara bu kadar vazgeçilmez kılan şey? Çözemiyordu. Ucunda bitiş ve yok oluş varsa hayatı anlamlı kılan neydi?Bunu bile bile insanlar neden hala o kadar hırslı ve acımasızdı? Kalpler neden o kadar katıydı? Anlamıyordu. Oysa ona göre kalp sonsuz sevgiyle kuşatılmıştı. Uçsuz sahralar kadar geniş ve sonsuzdu. Sığ sevgiler orada, devede kulak kalırdı. Kof sevgiler orada barınmazdı.
Gerçek mutluluk böyleydi işte; insanın içindeki her türlü nefreti yıkar, temizlerdi. Önceden sizi üzenler,üzemez olur; çıkmaz sandığınız lekelerin izi bile kalmazdı. Kin ve nefret yükü kalkınca, yüreğiniz kuş gibi hafiflerdi. Mutluluktan uçabilmenin sırrı da buydu: hafif bir kalp!
Sayfa 193Kitabı okudu
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.