....
Neden “Sosyalizm” ?
Albert Einstein, Mayıs 1949:
Ekonomik ve sosyal konularda uzman olmayan birisinin sosyalizm üzerine görüşlerini açıklaması önerilebilir mi?
Bunun birkaç nedenle olabileceğine inanıyorum.
Öncelikle soruyu bilimsel bilgi açısında ele alalım.
Astronomi ile iktisat arasında önemli yöntemsel farklılıklar yokmuş gibi
....
Gelin Birazda Düşünelim: KÖLELİK
Kölelik en genel tanımıyla, bir başka insanın “metası” olmaktır.
Yani kişisel bir özgürlük ya da söz hakkı sadece sahibi tarafından belirlenmesi ve insandan ziyade “makine” olma durumudur.
Dünyada uzun yıllar boyunca çeşitli şekillerde uygulanmıştır.
İlk olarak yaklaşık 11.000 yıl önce ortaya çıkmıştır.
Kapitalist, kapitalist olarak kalabilmek için kâr etmek zorundadır; işçi, yaşayabilmek için doğru dürüst bir
ücret almak ihtiyacındadır ve bunun için mücadele eder. Bir
taraf ancak diğerinin zararı pahasına başarıya ulaşabilir.
KÖLELİK :
Köle maldır , ağzı burnu , kolu bacağı , kalbi beyni , böbreği midesi , hisleri sinirleri olmasına rağmen maldır.. Alını satılır, hediye edilir.. çalıştırılır. Çalışma saati ve yaptığı işin sınırı ve adı yoktur. Sadece , ölmeyecek kadar yedirilir.
Avcı toplumlardan , çiftçi toplumlara geçildiği anda kölelelik başlamıştır. Kaynaklara
Marx'ın bu eseri, karmaşık görünen ekonomik kavramları, yalın ve anlaşılır bir dille ele alarak okurlarını aydınlatıyor. Ekonominin işleyişini, ücretlerin ve karın nasıl oluştuğunu, artı-değer kavramını ve kapitalizmin çelişkilerini anlamak için bu kitap adeta bir anahtar niteliğinde.
Marx, bu kitapta:
- Ekonominin temel unsurlarını ve işleyişini açıklıyor.
- Ücretlerin, fiyatların ve kârın nasıl belirlendiğini irdeliyor.
- Kapitalist sistemin işçiler üzerinde yarattığı sömürü mekanizmasını ortaya koyuyor.
- Kapitalizmin çelişkilerini ve gelecekteki olası değişimleri analiz ediyor.
Eğer:
- Ekonomiye ilginiz var ve bu karmaşık sistemi daha iyi anlamak istiyorsanız,
- Kapitalizmin işleyişini ve yarattığı eşitsizlikleri sorgulamak istiyorsanız,
- Marx'ın fikirlerini ve Marksist ekonomiyi keşfetmek istiyorsanız,
"Ücret, Fiyat ve Kar" tam size göre bir kitap!
Marx'ın dili, ilk bakışta biraz ağır ve akademik gibi görünebilir. Fakat kitap ilerledikçe, yazarın yalın ve akıcı üslubuna alışıyorsunuz. Ayrıca kitapta yer alan örnekler ve açıklayıcı grafikler, karmaşık kavramları daha kolay anlamanıza yardımcı oluyor.
"Ücret, Fiyat ve Kar"ı okuduktan sonra, ekonomiye bakış açım tamamen değişti. Artık ücretlerin, fiyatların ve kârın rastgele oluşmadığını, sistemin işleyişinin bir sonucu olduğunu daha iyi anlıyorum. Ayrıca kitap, kapitalizmin çelişkilerini ve yarattığı eşitsizlikleri görmeme yardımcı oldu.
Sonuç olarak:
"Ücret, Fiyat ve Kar", ekonomiye ve kapitalizme dair bilginizi ve bakış açınızı geliştirmek için okuyabileceğiniz en önemli kitaplardan biri.
_Din, bütün yaşamı boyunca çalışan ve yokluk çekenlere, şükretmeyi, azla yetinmeyi, kısmete boyun eğmeyi, sabırlı olmayı ve öteki dünyada bir cennet umuduyla avunmayı öğretir.
_Din, halkı uyutmak için afyon niteliğindedir.
_En derin dinsel önyargı kaynağı yoksulluk ve cehalettir. Savaşmamız gereken kötülük de budur. Din aldatmacasının gerçek
_Türk olarak arabistan'a gidiyorsun. İnsanlar seni Türkçe selamlıyor; camilerden her gün Türkçe dualar yükseliyor; senin toprağını kutsal kabul edip senin gibi giyinmeye, düşünmeye ve konuşmaya çalışıyorlar. Yerde Türkçe bir yazı, örneğin Türk malı bir çikolatanın ambalajını görünce öpüp yerden alıyorlar. Okullarında senin tarihin,
sınıflar arasındaki çatışmanın nedenlerini, kârın nereden geldiğini, gelir dağılımı adaletsizliğinin nasıl oluştuğunu, devletin hangi nitelikte bir kurum olduğunu; özel mülkiyet sisteminin bir sınıfı nasıl yoksullaştırıp diğerini nasıl zengin yaptığını, dolayısıyla bir sınıfı nasıl egemen, diğerini itaatçi ettiğini; emperyalizm ve savaşın
Türkiyede sömürgeci ve kapitalist Türkler sistemi tarafından sürekli çalıştırılan, hor görülen, baskılara ve zulme maruz kalan köle toplum'a, sekiz saat çalışan ve bol miktarda asgari ücret alan ABD halkına, "sömürgeci ve kapatalist halk" fikri aşılanmış. Kürd Filozof Deniz Sarıtop / Felsefe Dergisi
"... burjuvalar o toprakları alınca zenginleştiler. Daha sonra küçük fabrikalar kurmuş ve bu fabrikalarda köylülere ve serf denilen kölelere ücret karşılığında iş vermişler. Köylülerin ve serflerin yeni adı işçi ölmüş."
"Artık derebeylik sistemi yerine kapitalist sistem gelmiş. Her şeyin sahibi yani patronu, burjuvazi olmuş. Emeklerini para karşılığında satanlara da işçi adı verilmiş."
"Ama patronlar daha çok kazanmak için işçileri 20 saate yakın çalıştırıyorlarmış. Böylece daha zengin olmak istiyorlarmış."
neredeyse tamamı ilk kitaptan altını çizdiklerimi word'e geçirmiştim. dağınık düzensiz karman çorman bir şekilde atıyorum buraya da.
mezopotamyalılar kanallar inşa ederek tarımı ve düzenli çalışmayı hayatlarına yerleştirmiş, bu da tarihin ilk otoriter monarşilerinin kurulmasını sağlamıştır. kanallar kurulduğu için tarım, mevsimlik
Gelişmiş demokrasilerde birbirine karşıt olan fikirler, dünya görüşleri ve bunların parlamentodaki yansımaları ile kararlar şekillenir ve politikalar yontulur.
Bir kâğıdın yırtılmaması ve dik durması için bile farklı iki noktadan kuvvet uygulanması gerekirse, devletler gibi kolektif yapıların da dik durabilmeleri için farklı kuvvetlerce