Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
560 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Ay günlükleri serisinin 3.kitabı cinder ve scarleti çok güzel bir şekilde karşılaştıran yazar bakalım cress ile yollarını nasıl birleştirecek Cress, Cinder’ı Kraliçe Levana’nın hain planlarından haberdar etmek için her şeyi göze almıştı. Ancak ufak bir sorunu vardı. Çocukluğundan beri, hapsedildiği bir uydudaa yaşıyordu ve ona eşlik eden tek şey internet bağlantılı ekranlardı. Elinde yalnızca bu ekranlar olunca, Cress’in de efsanevi bir hackera dönüşmesi kaçınılmazdı. Bütün Dünya; Cinder, Kaptan Thorne, Scarlet ve Wolf’un peşindeydi. Onlar ise Levana’nın planlarını altüst etmek için Cress’i esir tutulduğu uydudan kurtarmaya ant içmişti. Ancak bir şeyler ters gitti ve ekip üyeleri uzayın ortasında birbirlerini kaybetti. Kraliçe Levana ise hiçbir şeyin İmparator Kai ile düğününü engellemesine izin vermemeye, dolayısıyla Cinder’ın peşini bırakmamaya kararlıydı. Cress, Scarlet ve Cinder, Dünya’yı kurtarmaya gönüllü olmamıştı. Yine de Dünya’nın tek umudu Cress, Scarlet ve Cinder’dı.
Cress
CressMarissa Meyer · Artemis Yayınları · 20153,895 okunma
100 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
22 saatte okudu
"Buraya getirin onu. Bir konuşalım bakalım, nereden başlayacağımıza karar verelim." "Başüstüne," dedi Kaptan Grayder ve askerlerin başı olan Albay Shelton'a döndü, ilerideki adamı işaret edip, "Ekselansları şu çiftçiyle konuşmak istiyorlar," dedi. Shelton Binbaşı Hame'e "Ekselansları derhal çiftçiyi emrediyorlar," dedi. Hame Yüzbaşı Deacon'a emretti: "Çiftçiyi buraya getirin! Derhal! '' Deacon Başçavuş Bidworthy'ye "Gidin şu çiftçiyi getirin," dedi. "Acele edin! Ekselansları bekliyorlar!" Başçavuş Etrafına bakındı, daha küçük rütbeli birini aradı. Hepsinin de gemiyi temizlediklerini hatırladı. Anlaşıldı, kendisi seçilmişti.
Ve Sonra Hiç Kalmadı
Ve Sonra Hiç KalmadıEric Frank Russell · Metis Yayıncılık · 1995158 okunma
Reklam
-Hadi canım, eski kaptanlar yok da ondan... Bizim eski kaptanlar olacak ki, değil o kafir yapısı gemiyi, vallahi adaları yürütürlermiş... O kaptanlar şimdi olacaktı ki, bir gece içinde koca Kıbrıs'ı yürütüp Karaköy iskelesine bağlayıversinler. -Hatta bir söz vardır; hani bizim kaptan-ı derya'lardan biri... -Haa bildim, ya Barbaros, ya Mimar Sinan... -İşte hangisiyse, o demiş ki, "Siz bana öyle bir yelken verin ki" demiş, "ben de size Girit adasını yürüteyim" demiş. -Yürütmüş mü? -Öyle bir yelken yapamamışlar. Eğer istediği öyle bir yelken yapsalarmış, kaptan-ı derya paşa, hiç gemi kullanmadan, gemi diye adaları yürütüp filo yapacakmış.
Sayfa 26
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
112 sayfaya acıları,utançları sığdırmış İnci Aral. Cinnet geçirmiş! ve kendilerini inançlı! zanneden bir grup gözü dönmüşün, zamanında aynı kaptan yemek yeyip, aynı tastan su içtikleri komşularına, dostlarına reva gördükleri işkence ve katliam. İlk miydi? Hayır! Son muydu? Yine hayır!
Kıran Resimleri
Kıran Resimleriİnci Aral · Kırmızı Kedi Yayınevi · 2012273 okunma
• Ey bir yerde duramayan, dinlenme nedir bilmeyen rüzgarımız! Güle bizden haber götür de de; "Gül bahçesinden kaçıp şekerle dost olan gül, nasıl oldu da yurdundan, anandan, babandan, kardeşlerinden arkadaşlarından ve sana gönül veren, senin için feryat edip duran bülbülden ayrıldın geldin, şekere karıştın, 'gülbeşeker' tatlısı
"Kaptan rüzgardan bahsetsin, Çiftçi öküzlerinden, Savaşçı yaralarını anlatsın, Çoban,sürülerini."
Reklam
Birden masasının üzerine fırlayıp sınıfa döndü."Oh Kaptan! Benim Kaptanım!"dedi enerjik bir şekilde,sonra da sınıfa göz gezdirdi."Bunun nereden olduğunu bilen var mı?Herhangi biriniz?Yok mu?
...Bu derste sizler de bana ya Bay Keating dersiniz ya da "Oh Kaptan! Benim Kaptanım!"
Sunay Akın
Kabuğunu koparmadan ne bir elmayı soyabildim ne de iyileştirebildim bir yaramı ama karşıma çıkınca kızmadım hiç elma kurduna bendim çünkü bıçağı saplayan onun yurduna
SUZİ
Suzi! Saçının yaylarına takılan bu gönlüm, Kaç asır peşinden sürüklenecek, kim bilir? Üzerinde gemiler gezdirdiğin saçlarına vuruldum, Dalgasında kaç yürekli kaptan boğulmuştur, kim bilir? Beni de boğma berrak sularında sevdiğim. Boğma da yak kalbimi. Adın gibi yak, saçlarında gemi diye gezdirdiğim kalbimi, Belki de hiç sönmez bu yangın, kim bilir? Suzi! Gözlerinin rengine takıldı bu renksiz aklım, Kaç renge bulanacak bu aklım, kim bilir? İçinde kuşlar uçurduğun gözlerine vuruldum, Elasında kaç yüce kanat kırılmıştır, kim bilir? Benim de kanatlarımı kırma gözlerinde sevdiğim. Kırma da boya aklımı. Gözlerin gibi boya, kirpiklerine kanatları takılan aklımı, Belki de hiç silinmez bu boya, kim bilir?
Reklam
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.