Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Beyazıt böylece Osmanlı Hanedanı'nın tarihinde kök salacak olan kardeş katili uygulamasını başlatmış oldu
Sayfa 58 - AltınKitabı okudu
Sömürge tarihçileri, beyaz adamın uygarlaştırma misyonu olarak, vahşi addettikleri siyahileri Hıristiyanlaştırmalarını doğal karşılarlar. Ama tanrının siyahileri niçin vahşi ve ilkel yarattığına gerekçe bulmakta zorlanırlar. Ta ki kurtuluşu Eski Ahit’te, Adem ve Havva’nın oğulları Habil ve Kabil’de bulana kadar. Okul kitaplarına, beyaz ırkın Habil’den, Afrikalıların ise kardeş katili Kabil’den türediğini, tanrının Kabil’in soyunu cezalandırmak için Afrikalıları bu halde bıraktığını yazarlar.
Reklam
"Ha yani hepimizi kız kardeşin olarak koruyorsun, Helin'i lideri olarak öyle mi?" Işık dudaklarını birbirine bastırdı. "Peki bundan şeyin haberi var mı ya? Hım... Sözlükteki lider tanımının?" "Bugünden itibaren liderlik için yeni sözlük anlamı çıkarıyoruz." Mutlu tırnak işareti yapıyormuş gibi parmaklarını hareket ettirdi. "Liderlik: Yanındaki kıza nefes aldırmayacak kadar çok sarılmak ve başka bir erkeğin yaklaşmasını engellemek." "Liderlik." dedi Yankı Mutlu'ya ters bir bakış atarken. "Kardeş katili olmamak için onu elli beş yaşında bir adamla evlendirmek için Hollanda'ya göndermek."
Sayfa 541 - İndigoKitabı okudu
Ne çok kuyu var Allah'ım! Kuyuya atılmış ne çok kişi var! Kuyularda ne çok insan var! Kardeşini kuyuya atmış, ne çok kardeş katili var aramızda!
Evrensel Suç - Hamlet ve Karamazov
Oysa, gerek Sophokles'in Oidipus'unda, gerekse Shakespeare'in Hamlet 'inde, Macbeth'inde ya da Dostoyevski'nin Suç ve Cesa'sında, Karamazov Kardeş- ler'inde kötülük veya suç, birer araç olarak kullanılır. Sophokles, kutsal yasayı çiğnemenin yani baba kralı öldürmenin ve anneyle cinsel ilişkiye girmenin evrensel bir suç olduğunu, bu suçu işleyenlerin lanetleneceğini vurgular. Aynı yaklaşımı, Shakespeare hem Hamlet'te, hem de Macbeth'te vurgular. Kralı öldürmek, aile içi şiddet, erki ele geçirmeye çalışmak, toplumsal dengeyi bozmak, bunlar evrensel suçlardır. Ama Shakespeare bunu yaparkan, özellikle Hamlet'te, olağanüstü bir psikolojik derinlik sunar izleyiciye/okura. Bu yöntemi Dostoyevski'nin uyguladığını da görürüz. Karamazov Kardeşler'de baba katili temasını incelerken, yarattığı karakterlerin muhteşem bir psikolojik profilini sunar bize.
“ Sadece iki gerçek vardır: benlik ve dünya. Benlik, dünyayı barındıracak kadar genişlediğinde, dünya, tüm kutsal zenginlikleriyle birlikte benliğin içine sığdığında, her insani sorun sonsuz bir coşku şarkısında çözülecek.  İnsan, başka bir insanın parçası olmayı öğrendiğinde, her mücadeleyi budalaca bir hareket olarak görecek. Başka bir insanı öldürmenin kendini öldürmek anlamına geldiğini kavrayacak. İnsan, ruhunun neşe dolu cömertliğiyle, kendini yaratılan her şeyin efendisi olarak hissettiğinde, kırılmış bayağı bir parçayı zor kullanarak ele geçirmek aklına gelmeyecek. Evrenselin fethi her fethin, yani savaşın sonu olacak. Bireylerin her şeye duyulan aşktaki mutlak ittifakı bitecek ya da kardeş katili kabilelere ayrılmış insan ırkı yeryüzünden yok olacak “
Reklam
Merhaba kitapseverler #eksilen#muratvarol##okudumbitti#ozlemli_kitaplar#alıntı "Kanunlar ne zaman ortadan kalkar biliyor musun? Suç işlediğinde. Artık hiç bir yasa bağlamaz seni. Kendi yasaların devreye girer. Ceza görmezsin,özür dilemessin. Kendini çoktan affetmişsindir çünkü" "Kader bizi yaptıklarımızdan değil, yapamadıklarımızdan asar tavana" Her intiharın bir katili vardır. Seninki kim? Kitabı ile ilk defa tanıştığım bir yazar anlatımıyla, kurgusuyla, temasıyla etkilendim doğrusu ,konusuna gelince.... İki kardeş,zıt kutuplar birbirini çeker miydi? Güven kendi bildiğinden şaşmayan, inançları doğrultusunda hareket eden, kendince adaleti sağlayan bir avukat.. Selim ise başarılı, ününe ün katmış ,ailesiyle yaşayan bir yazar. Bu iki kardeşin arasında ki husumet ne? Küçüklüğünde ezilmiş ,kardeşi yüzünden yıpratılmış Güven .. Senelerdir ailesinin el üstünde tutulan çocuğu olan sonra çevresinde de el üstünde tutulan Selim . Son kitabını yazan bütün gözlerin ona dönmesini sağlayan geçmişine bir nevi ayna tutan o satırlar,o kitap. Guven'in tüm hayatını sorgulayacak ve bizede sorgulatacak bir eser.. Selim'in kalemi onu nasıl bir sona hazırlıyor? Güven yaşadıklarıyla,savundukları arasında nasıl sıkışıyor? Suç ,suçluluk ve ceza üzerine etkileyici ve sıradışı bir roman okumak istiyorum diyenlere alın okuyun ! Şiddetle tavsiye ediyorum @burakvarol_bv @a7kitap @veganinkitaplari
Özlem Yıldırım
Özlem Yıldırım
Kötülük ve intikam zinciri
Kabil'in işlediği suçun hikayesinden öğrendiğimiz şey, adaletsizliğin-nereden gelirse gelsin- Kabil'i derin bir şekilde, onu kurbandan infazcıya dönüştürecek kadar derin bir biçimde yaralamış olduğudur. Kabil eğer bir adaletsizliğe kurban gitmeseydi muhtemelen bu suçu işlemeyecekti. Kurban gittiği bu adaletsizlik Kabil'i kardeş katili suçundan aklamıyor ve aldığı ceza meşru; ancak onu bu kötülüğün beşiğinde, insan- muhtemelen her kötülüğün beşiğinde olduğu gibi- söz konusu kötülükten önce gelen bir başka kötülüğü gözlemleyebilir. Kötülük nereden gelirse gelsin ve hangi nedenlerden kaynaklanırsa kaynaklansın kötülük yapılmasına son vermek yerine genellikle daha fazla kötülüğü tetikler. Kötülük, kötülüğü peydahlar; kötülüğün çocuksuz ölmesi nadirdir. Belki de kardeş katlinin kökenine ilişkin bu hikayenin amaçladığı uyarı budur: Eğer intikam zincirini (Gregory Bateson'ın adlandırdığı üzere "bölünerek çoğalan zinciri") kırmak istiyorsak, adaletsizliğin kendi kendini tekrar üreten ve pekiştiren potansiyeline karşı dikkatli olmalıyız.
Ağaç kesmeyi “ağaç öldürme” şeklinde ifade eden bir lisanın sahibi olarak, doğaya saldırıları “kardeş katili” olarak anlamlandıran kültürlerinde, günümüz toplumlarının temel sorununun doğadan kopuş olduğunu ifade ediyorlar.
Ben bir katildim. Kardeş katili? Hepsi bir günlük işti. İki kere. Sonları olduğunu bile bile masum insanları kötü bir kraliçenin önüne sermek mi? Onu da yapmıştım. Etrafında daha fazla kalamayacak kadar korktuğumda Fisa'yı, Fisalıları, acımasız bir sosyopatın eline bırakıp kaçmış mıydım? Evet,onu yapan bendim.
Reklam
Jose Saramago ölümünden önce yazdığı ve yayımlandığı ülkelerde büyük tartışmalara yol açan son romanında insanlığın kutsal kitaplardaki başlangıcına geri dönüyor. Adem ile Havva'nın oğlu, kardeş katili, "sürgün ve gezgin" Kabil'le çıkılan bu yolculuk, Eski Ahit'in loş ve tekinsiz diyarlarında, zaman ve mekân kavramlarını altüst ederek, süreğen bir şimdiki zaman'içinde, edebiyatla felsefenin kesiştiği dar alanlarda dolaştırıyor okuru. Suç, ceza, adalet, nefret, ihtiras gibi insana özgü kavramlar ile savaşlar, katliamlar, cinayetler, boyun eğmeler ve isyanlar gibi insana özgü eylemler arasında gidip gelirken,İbrahim'den Nuh'a, Adem ile Havva'dan Eyüb'e, Lilith'e kadar bütün kadim şahsiyetler de beklenmedik anlarda ve yerlerde karşımıza çıkıp insanlık panoramasını tamamlıyorlar. Gerçeğin ironik, yalın ve dolaysız dilini kullanan Saramago bu son romanıyla bize tüm zamanların sorusunu miras bırakmış oluyor: İnsan türü evrendeki yerini ve varlığını hak etmiş midir?
Sayfa 136Kitabı okudu
Aydınlammadan ve doğru ahlaki değerlerden yoksunluk da ulusların birbirini ezen ve yok eden kardeş katili savaşları aralıksız sürdürmelerinin temel nedenidir.
Sayfa 159 - Vakıfbank Kültür YayınlarıKitabı okudu
Klein oteli buldu, gereğinden fazla aydınlatılmış kuru, cansız holde, lobide ve merdiven sahanlığında esrikliği uçup gitti üzerinden, o korkulu çekingenliği, o lanet kardeş katili Kabil'in damgası geri dönüp geldi.
Okul kitaplarına, beyaz ırkın Habil'den Afrikalılar'ın ise kardeş katili Kabil'den türediğini, Tanrı'nın Kabil'in soyunu cezalandırmak için Afrikalıları bu halde bıraktığını yazarlar.
118 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.