Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Ruhum lambaların değişken sisine dalmak için tramvay camlarını siliyordu. Sis, el değmemiş kız kardeşim benim..."
Yol uzun,güzergah zorlu;ne demeliyim? Zarif kardeşim benim, Seni aldım yanıma,ikizimi almış yürüyor gibiyim. Sana yıldız sana güneş mi demeliyim, Günümde hayret gecemde hayret istedim Yer yer senin gibiyim ben yer yer kendim. İnsan olan yerlerim çok ağrıyor, Olsun ,yine de sen kapanma,bu sıra benim, Yerine bırak ben incineyim.
Sayfa 46
Reklam
1.Bölüm : Altı
Bundan tam bir buçuk yıl önce Enkaz Altındakiler isimli bir yarışmaya katılarak dört yabancı ile tanıştım. O dört yabancı benim için önce tanıdık oldu, sonra arkadaş, sonra dost ve sonra aile... Biri kız kardeşim oldu, ikisi erkek kardeşlerim, birine ise aşık oldu kalbim, engel olamadım.
Alırsın kardeşim, almalısın Dünyadan o kadar az ki, istediğimiz Senin, benim, hepimizin, çocuklarımızın İki olmalı bir dediğimiz.
Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı
Dün akşam Nahid Sırrı Örik'in Sultan Hamid Düşerken isimli kitabını okumaya başladım. Bu vesileyle size bir listeden bahsetmek istiyorum. Mutlaka bilenler vardır fakat bilmeyenler için de faydalı olabilir. 2017 yılında akademisyenler, yazarlar ve edebiyatçılardan oluşan bir ekiple Türk edebiyatının en iyi 100 romanı belirlenmiş. Biliyorum bu
İŞTE ARTIK YERYÜZÜNDE YAPAYALNIZIM; NE KARDEŞİM NE yakınım ne dostum ne arkadaşım ne de bir ahbabım var; tek başımayım. İnsanların en girişkeni, en cana yakını insanlar arasından söz birliği ile çıkartıldı. Duyarlı ruhum için en acımasız zulmün ne olabileceğini, kinlerini en ince noktalarına kadar zorlayarak araştırdılar ve beni onlara tüm bağları zorla kapattırdılar. İnsanları kendilerine rağmen sevebilirdim. Benim sevgimden ancak insanlıktan vazgeçerek kurtulabildiler. Ve işte sonunda, istedikleri gibi, benim için bir yabancı, bir meçhul, bir hiç olup çıktılar.
Sayfa 7 - ALFAKitabı okuyor
Reklam
Benim hikayem sizden çok uzakta yaşandı, siz geceleri rahat yataklarınızda uyurken, bir gün sonrasının harika planlarını kurarken, etrafınıza gülücükler dağıtırken benim sevdiklerim ölüyordu.
Keşke çizebilseydim bütün acıları insanların vurdumduymaz yüreklerine. Kendi coğrafyalarında ateş yanmadıkça başkalarının yangınını hissetmeyen o insanlık, benim gibi binlerce günahsız çocuğun sessiz feryadını, parçalanan hayatını, kül olan geçmişini, Yusuf'un kuyusunda bıraktığı çocukluğunu nereden bilecekti ki...
Miyav...
Benim herhangi bir konuda kimseyle hiçbir şeyi tartışacak ne bir damla gücüm var ne de hevesim... Biri gelse "Sen kedisin" dese, derim ki "Doğrudur kardeşim, miyav.."
Ter içinde kalan itfaiye komutanı, — Yani belediye başkanı yapsak ne olur, dedi, yapalım. Sonra iki elini ağzına boru yapıp yukarı seslendi: — în kardeşim!... Seni belediye başkanı yaptık, in de vazifene başla! Deli göbek atarak, — inmem, dedi, bir deliyi belediye başkanı yapanların arasında benim ne işim var? inmem!
Nesin yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Teşkilatlarımızdan bize gelen haberlere göre, seçime girme hakkını fazlasıyla hak etmiştik. Ama benim içim rahat değildi. Biz bu kanaatteydik; ama bakalım resmi kayıtlar ne durumdaydı. İl ve ilçelerden bizim teşkilatımızın kurulduğuna dair resmi yazılar bakalım İçişleri Bakanlığı'nın mahsus dairesine gelmiş miydi? Mahsus dosyasına girmiş miydi? Bakalım durumu biz biliyorduk; ama tavuk da biliyor muydu?" Ne demek tavuk da biliyor mu? Bu bir fikra... Duruma aynen uyuyor da ondan aklıma geldi. Anlatayım: "Adamın biri kendini arpa zannediyormuş. Sinir hastası! Nerede bir kümes hayvanı görse; 'Ben arpayım, şu tavuk gelip beni yiyecek' diye delik delik kaçıyormuş. Bakmışlar ki olmayacak, alıp akıl hastanesine yatırmışlar. Uzun süren tedaviler sonucunda iyileşme belirtileri göstermiş ve 'evet ben arpa değilim' demiş. Hastaneden taburcu edilmiş. Yolda giderken köşeden bir tavuk çıkmış ve adam hemen yerinden kıpırdamadan beklemeye başlarmış. 'Yahu kardeşim, sen artık İyileşmedin mi? Sen arpa olmadığını bilmiyor musun? Bu korku nedir?' demişler, adam cevaplamış: 'Ben arpa olmadığımı biliyorum; ama, bakalım tavuk da biliyor mu?' "
Enes

Enes

@enesbir
·
30 Nisan 12:48
Tavuk da biliyor mu :)
Parti kurulduktan hemen sonra, seçime katılma hakkını elde edebilmek için, çok hızlı bir teşkilatlanma çalışmasına giriliyor ve kısa sürede 42 il, 400' ü aşkın ilçede teşkilatlanılıyordu. Bu süreçte parti genel başkanlığına Süleyman Arif Emre getiriliyordu. O günleri Süleyman Arif Emre şöyle anlatıyor:
254 syf.
·
Puan vermedi
·
8 günde okudu
Bu kitabın bir yerinde o kadar sıkıldım ki bir an kitabı bırakacak gibi oldum ama sonrasında öyle güzel şeyler oldu ki çok sevdim kitabı. Ve o gün içinde kitabı bitirdim. Furkan karakteri çok güçlü bir karakter. Kitabın sonunda Furkan ve Ömer'in gizemli bir hayat yaşayarak hayatlarını devam ettirmek zorunda olmaları biraz zor olsa da vatan için gerçekten her şeye değer. Ama yine de sevdiğini görüp de varlık içinde onlara yokluk yaşatmak çok zor olsa gerek. Kitabın yine bir konusu olan Filistin'in yıllar boyunca zulüm altında kaldığında kaçan çobukalrı konu alan ve yapılan zulümleri gerçek anlamıyla yazıya döken siyasetten oluşan kesit benim kitabın en sevdiğim bölümü oldu kitap bence her telden almış bir kitap herkese öneririm. Yine bu günlerde İsrail'in Gazze'ye ve Filistin'e yaptığı zalimliği de göz önünde bulundurup okuduğumuz zaman kitap daha da ilgi çekici ve gerçekleri daha çok yansıtan bir kitap haline geliyor Uğur Tuna'ya teşekkürler.
Kardeşim İçin
Kardeşim İçinUğur Tuna · Uğur Tuna Yayınları · 2018460 okunma
Kardeşim geç saatlerde çay demlemeştir
Sen benim pamuk şekerli kurbişimsin.
Sayfa 36 - Miron Yayınları, 3. Baskı, PDFKitabı okudu
Benim şuurum bir facia atmosferi içinde doğdu. Ben iki yaşımda iken babam ve kardeşim on ay içinde öldü. Kısa bir fasıla ile hem kocasını hem çocuğunu kaybeden bir kadının hıçkırıkları arasında kendimi bulmaya başladım. Belki bütün eserlerimi dolduran bir facia beklemek vehmi ve yaklaşan her ayak sesinde bir tehlike sezmek korkusu böyle bir başlangıcın neticesidir.
Sayfa 9 - ÖnsözKitabı okudu
İnsaflı başlayan mektubunun sonraları insafsızca gidiyor. Kendi mutluluğundan bahse daldıktan sonra hakikaten saadette boğulduğun için dünyayı hep mutluluk içinde görüyorsun. Dünyanın felaket ve musibet çukurlarını hesaba katmıyorsun. Senin mutluluğunun tamamlanmasını eksik kılan bir şey varsa onun da benim mutsuzluğum olduğunu söylüyorsun. Benim de mutluluktan bir payım varsa, o da seni mutlu görmekten ibarettir kardeşim. Mesut olmak insanın elinde olsa kim öyle fırsatı kaçırır.
fehame’den mehabe’yeKitabı okudu
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.