Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çünkü çalınan kızın erkek kardeşi olan prens o gece kalbinde bir korku ile uyanmis Kız kardeşinin yatağında olmadığını ve tüm hizmetkarlarının büyülenmiş gibi uyuduklarını görünce hemen ahıra gitmiş. Av silahlarını almış ve hemen atına binerek tek başına ama korkusuz bir şekilde cehennem tazılarının ürkürücü ulumalarını takip ederek ormana gitmiş.
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar Karşı damda bir güneş parçası İçimde kuş cıvıltıları şarkılar; Bağıra çağıra düşerim yollara Döner döner durur başım havalarda Sanırım ki günler hep güzel gidecek; Her sabah böyle bahar…
Orhan Veli Kanık
Orhan Veli Kanık
🌞
Reklam
Bu sabah bana ilgi gösterdiniz gibi geldi ve ben de ilk andan itibaren size karşı bir yakınlık hissettim.
“ Sabah olduğu zaman bütün organlar dile yalvararak şöyle derler: Bizim için Allah’a karşı sorumluluk bilinci duy; biz seninle ayaktayız, sen doğru olursan biz de doğru oluruz, sen eğrilirsen biz de eğriliriz.”
İnsan yorgunsa eğer ve ertesi sabah uyanması için bir sebebi varsa yaşam ne güzeldir diye düşünüyor. Bu bilgiye nadiren sahiptir insan, her seferinde boş, beyhude bir varoluşa uyanır, bazen buna uzun süre katlanamayacağını düşünür. Zaman zaman kendini çok çaresiz hissedebilir, masanın üzerine yığılabilir ya da bazen başını duvarlara çarpmak isteyebilir, düşündüğü ne varsa parçalanıp gitsin diye, fakat en sonunda bir an gelir ve uyku bastırır; her şeye galip gelen düşüncelerimizden ve çaresizliklerimizden daha güçlüdür uyku, sıkıntılarımızın tümünü kolayca bir kenara iter, böylece ölümcül düşünceler silinip gider. Aslında uykunun hiçbir şeye çözüm olmadığı bilinir, istediği sadece bizi yeni çaresizliklere karşı bilemektir; insan ertesi sabah bir adım bile ilerlememiş olduğunu bile bile ayağa kalmak zorundadır, bilinmezliğe doğru, inançtan, amaçtan yoksun, manadan yoksun, her şeyden ve her türlü maharetten yoksun, böylece insan giderek yaşlanır, içi daha da boşalarak, daha çaresiz bir hal alarak…. Fakat artık her şey başka olacak; artık ertesi sabah neden uyandırılacağını bilecek ve gözünü açmaktan korkmayacak; artık bir amacı var, üzerine düşünebildiği, inanmak istediği, sabahları kalmadına vesile olacak bir amaç!
Hiçbir Avrupa gazetesi, Ermenileri imha etmek isteyen aynı Jön Türklerin Yukarı Ermenistan’da yaşamakta olan Kürtleri evlerinden ve yurtlarından sürdüklerini haber yapmadı. Ermeniler gibi Kürtler de Rusların yanında saf tutacak güvenilmez unsurlar olmakla itham ediliyordu. Kürtlerin Çapakçur, Antep ve Muş bölgeleri ile Erzurum ve Bitlis
Reklam
BAHARIN İLK SABAHLARI
Tüyden hafif olurum böyle sabahlar; Karşı damda bir güneş parçası, İçimde kuş cıvıltıları, şarkılar; Bağıra çağıra düşerim yollara; Döner döner durur başım havalarda. Sanırım ki günler hep güzel gidecek; Her sabah böyle bahar; Ne iş güç gelir aklıma, ne yoksulluğum. Derim ki: "Sıkıntılar dura dursun!" Şairliğimle yetinir, Avunurum.
Sayfa 121 - Yapı Kredi YayınlarıKitabı okudu
Sicilyalı Agatocle sadece talihten yoksun değil aynı zamanda çok basit ve aşağılık biri olduğu halde Siraküza Kralı oldu. Bir çömlekçinin oğlu olan bu adam ömrünün değişik dönemlerinde hep alçakça bir yaşam sürdü; ama bütün yasa dışı işlerinde öylesine yüksek bir akıl ve vücut gücü gösterdi ki askere yazılıp rütbe rütbe yükselerek sonunda
Sıffin Savaşı, Hakem Olayı ve Hz. Ali'nin(ra) şehit edilmesi.
Daha önce Hz. Osman'ın katillerini bulma konusunda Cemel Savaşı'nda karşı karşıya getirilen İslam toplumu, bu kez de Sıffin Savaşı'nda karşı karşıya gelecekti. Hz. Muaviye'nin birlikleri Hz. Ali karşısında yenilmek üzereyken mızraklarının ucuna Kur'an sayfaları takmış, böylece hem kendilerini korumuşlar hem de “biz de Müsİüman'ız” sinyali vermişlerdi. Müslüman kanı dökülmesin diye düşünülen Hakem Olayı da meseleyi çözmemiş, yarayı daha da derinleştirmişti, Haricilerin kendilerince buldukları çözüm üç lidere suikast gerçekleştirmek şeklindeydi: Hz. Ali, Hz. Muaviye ve Hakem Olayı'nı kurgulayan Amr İbn-i As (ra) öldürülmeliydi. Ne var ki üçüne aynı sabah düzenlenen suikast sadece Hz. Ali'de amacına ulaşmış, bu büyük sahabe şehit edilmişti.
Gerçekler, sevgilim
Bu sabah erken kalktım. Yüzüme üç kez gerçekler çarptım. Kanadı yüzüm, gözüme gerçek kaçtı. Gözümün sulandığını görenler ağladığımı sandı, oysa gerçek gözümü yakmıştı. Bu yüze gerçek çarpma ve göze gerçek kaçırma beni zinde yaptı. Dışarı çıktım, yolum uzundu. Nicedir yürümeyişlerimle biriken adımlarımı da yanıma aldım. Yorgunluğumu, kendini
Reklam
218 syf.
·
Puan vermedi
·
3 günde okudu
Yaz geldiğinde şehirdeki insanlar yazlık evlerine gitmeye başlar. Bu nedenle, kahramanımız çok yalnız hissediyor. Bu yüzden dolaşmaya başlar. O kadar çok yürüyor ki şehir dışında, bu sefer kırsalda dolaşmaya başlar. Gece şehre dönerken nehir kenarındaki korkuluklara yaslanmış ağlayan bir kız görür. Kızın yanına gider ama kız korkup karşıdan
Beyaz Geceler
Beyaz GecelerFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202073,9bin okunma
KARŞI EVİN ANNESİ Sen iki ters bir düz kırgınlıklar örerken beş numara şişle Yumuşacık kakaolu kekler yapardı karşı evin annesi İmrenirdim Mutfağındaki eksik malzemeden bihaber Tepeleme dolu kızgınlıklar yüklerdim dişlerimin arasına Bilmezdim anne Karşı evin babasında bitermiş iş Bunu görmezdim Hep başın ağrırdı Başın, hep ağrırdı Sırf bu yüzden
1.500 öğeden 61 ile 75 arasındakiler gösteriliyor.