Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
O adamları ay ışığında bir kadın fısıltıyla öpseydi; o adamlar önleri sardunyalı pencerelerden rüzgârlara baksaydı; o adamların çatılarına her bahar leylekler yuva yapsaydı; o adamlar söğütlerin dibinden akan sularla menevişli, uzaklara aksaydı; o adamlara akşamlar birazcık gölge düşürseydi; o adamların kirpikleri bir vakitler hiç nedensiz nemlenmiş olsaydı; o adamlar yağmur altında yalınayak yollarda koşsaydı; o adamları uçurumun kıyısında birileri göğsüne gömseydi; o adamlar bir gün olsun güneşi serçelerle karşılasaydı; o adamların dilinde keder bir erguvan dinginliğinde dönseydi… Yaşlılar, bedenlerinde bir ince sızı, parklarda öpüşen çocuklarla gönenirdi. Kimse kendi rengini başkasının burcuna çekmeye çalışmazdı. Evler evlerin üstüne bir değirmen taşı gibi kurulmazdı. Herkes durduğu yeri biricik doruk, dünyanın tek gerçeği sanmazdı. Pencereler yıldızlarla ürpere ürpere sevişirdi. Aşkı ölümle kuşatılmış bir ülkede mutluluk, mutluluk sayılmazdı. Özgürlük insanın aldığı soluktan belli olurdu. Kimsenin eli kimseye ölüm için uzanmazdı. Doğanın büyüsü ile yüreğin gizi akla iyilikler katardı. Bir hüznü söylerken bile söz, insana güven ve incelik verir, bir gökyüzü genişliği ile dünyaya barış getirirdi.
Sayfa 100 - 1995Kitabı okudu
Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar...
Sayfa 160 - Can YayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar."
Sayfa 172
... onun ölümünden sonra hayatta olduğum için utanıyordum. çünkü bir kadın, hayatımızda bir mutluluk unsuru değil de, keder vesilesi olduğunda, bizim için daha faydalıdır ve sahip olabileceğimiz hiçbir kadın, o kadının, acı çektirmek suretiyle gözlerimizin önüne serdiği gerçekler kadar değerli değildir. __
Sayfa 100Kitabı okudu
Aşk bazen beklemez, insanın içini bir ateş sarar, bütün varlığını ürpertir; öyle derin bir sevinç ve keder verir ki, o yolda kadın her şeyini feda eder.
Sayfa 352Kitabı okudu
Tüm kadın arkadaşlarımın anlaması için şunu açıkça söyleyeyim: Erkekler, kadınların baş düşmanıdır. Kadınlar erkeklerle eşit olmadıkça, öfke ve keder asla karşılığını bulamayacaktır.
Reklam
"Çünkü bir kadın, hayatımızda bir mutluluk unsuru değil de, keder vesilesi olduğunda, bizim için daha faydalıdır ve sahip olabileceğimiz hiçbir kadın, o kadının, acı çektirmek suretiyle gözlerimizin önüne serdiği gerçekler kadar değerli değildir."
Dünyada pek çok insanda böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar.
Sayfa 160Kitabı okudu
Maalesef
Dünyada pek çok insan da böyledir. Mutlu olmayı hak etmediklerini sanarak en büyük sevinci bulabilecekleri yerlerde keder ararlar.
Savaşın kahramanları hep erkeklerdir.Mağdurlarıda hep kadınlar ve çocuklar.
Bir adam: "Sen kapa çeneni. Kadınlar savaşta bir şey görmediler." Kadın: "Görmediler mi? Salak! Bütün yük, keder bizde Çocukların beslenmesi, yaralıların bakımı. Savaş bitince siz hepiniz kahraman oluyorsunuz. Ölünce kahraman, gazi olunca kahraman, malûl olunca kahraman. Bu yüzden savaşı siz erkekler yarattınız. Sizin savaşınız bu...
Reklam
Koca gitti, baba kaldı...
Kızı evlenip kurtulmuş, kocası ölünce tıpış tıpış geri dönmüştü. Kocası, beylik bir deyimle, onur alanında ölmüştü. Uygun bir yerde, yaldızlı bir çerçeve içinde, savaş nişanıyla askerlik madalyası görülebilir. Hastane dul kadına gövdesinde bulunmuş bir küçük obüs parçasını da yollamış. Dul kadın da saklamış bunu. Çoktandır keder duymaz oldu artık. Kocasını unuttu, ama çocuklarının babasından hâlâ söz eder.
Neler söylüyorsun böyle ....
Hep birbiriyle çelişen duygu karmaşası vardı yüzünde .Beni ona çeken kuvvet ise yüzüne yayılan güzel gülümsemesin altında yatan acı hüzün ve keder .Bu kadın içine ağlıyor ....
Düş, umut yüklü korkusuz bir uçuşla sonsuzluğa kanat açtığında, olanca mutluluklar, zamanın fırtınası içinde art arda söndükçe ona küçük bir alan yetmeye başlıyor. Keder, her yüreğin derinliğine işliyor, ve orada gizli ıstıraplar yaratıyor. Tedirgince çırpınarak huzuru ve keyfi kaçırıyor. O sürekli yeni maskeler takınarak, kimi zaman mal mülk kadın ve çocuk, kimi zaman da ateş, su, hançer ve zehir biçiminde görünüyor. Senin de sana ilişmeyen bu belalar karşısında ve hiçbir zaman yitirmediğin şeyler için hep ağlaman gerekiyor.
Sayfa 22 - ODA YAYINLARIKitabı okudu
848 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.