Arasıra ruhun yüksek tezahürleri de kof bir edebiyat taslağından taşıp dökülmüyor mu? Çünkü hiç kimse, hiçbir vakit ne kendi ihtiyaçlarını, ne anlayışlarını ve ne de kendi acılarını tastamam bir ölçü ile tespit edemez ve çünkü ağzımızdan çıkan sözler öyle çatlak bir zurnanın ahengine benzer ki biz böyle melodiler ile yıldızları mütehassıs etmek isterken, ancak ayıları oynatabildiğimizi görürüz.