Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Dudaklarını saçlarımın bitiş çizgisine bastırdı. Hiçbir tepki vermeden öylece dikiliyordum. Sonra yavaşça gülümsedi. Başparmağı dudağımla burnumun arasındaki cukura dokundu. "Buna sus çizgisi derler," dedi. "İnsanlar doğmadan önceki hayatını unutsunlar diye melekler doğarken parmaklarını bastırır oraya." Ne söylediğini, bunları niye söylediğini bilmiyordum. Parmaklarım istemsizce o boşluğa düştü. "Şimdi sana bunların hepsini unutturacağım. Unutturmak zorundayım çünkü seni korumak zorundayım. Çünkü sen kendin bunu bulmak zorundasın. Beni sen bulmak zorundasın." Ya bulamazsam," diye sordum refleksle. "O zaman ben yanılmış olurum," dedi kederle. "O zaman ikimizden biri bu savaşta ölmüş olur." Yeniden yüzümü avuçlarının içine aldı. "Beni dinleyebilmen için etrafına sakinleştirici bir kalkan çektim, çekmesem beni dinlemeyeceğini, bana inanmayacağını biliyorum. Beni affetmen kolay olmayacak, sana yaptığım her şeyden tüm izlerinden kurtulmak isteyeceksin. O yüzden onları gizleyecegim, sen kendine geldiğinde onları benim yok ettiğimi sanacaksın. " Kendimi daha önce hissetmediğim kadar iyi hissettim. İyi İyi ve iyiden öte. İyi ama gerçek değil gibi. ve canlı. "Benden nefret etmene dayanabilirim ama onu seveceksin diye ödüm kopuyor." Yeniden öptü. Dudaklarım onun için kendi şarkısını fısıldadı. Tadı buram buram hayat veren bir orman gibiydi. "Seni bekleyeceğim benim deli kızım," diye fısıldadı. "Ne kadar uzun sürerse sürsün."
Sayfa 429Kitabı okudu
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 günde okudu
Ağlayarak bitirdiğim bir yolculuk daha… Hayatın ne zaman karşımıza neleri, kimleri çıkaracağını bilmeden yaşıyoruz. Belki de hayat en büyük sınavını burada bize sunuyor. Geçmiş ile ne kadar bağlantımızı keserek yaşıyoruz desek de geçmişimiz sınavlar, yaşadığımız duygu karmaşaları, üzüntüler, içsel savaşlar hepsi geçmiş ve neslimize ait olabileceği gerçeğini bize unutturmak da. Çok güzel bir karakter yaratmış yazar ben ona “P” dedim kitap boyunca . Sevmenin, mutlu etmenin, insanın hayatına dokunmanın nasıl olacağını bir defa daha görmemi sağladı. Bir plan var hepimizle ilgili ve biz onun aslında işlediğinin farkında olmadan o kadar küçük durumlara can sıkıp, çizgiler çekiyoruz ki. Kendimi de çok sorgulattı bana bu kitap. Kafamın içinde karmaşıklıklar yaşıyorsa kabuğumu kırma halimin devam etmesi durumudur bu. Ki bu P’nin de dediği gibi ‘Plan işliyor.’ demek. Affetmek yola devam etmek için ilk kural ama en önemlisi de kendi özgürlüğünüz için. Kimlere ne kadar dokundunuz kimler size nasıl dokundu? Ama hayatı en ufak da olsa yalan üzerinde yaşamamak lazım. Bazen sevdiklerimiz için ve çok sevdiğimiz için söylediğimiz yalan aslında kendimize yaptığımız en sert duvar olarak çıkıyor karşımıza. Sevdiklerimizden ve yaşayacağımız mutlu hayattan uzak kalmak ile sonuçlanıyor. Nefes alıyorsak plan işliyor demektir.
Yaşamadan Ölmeyeceğim
Yaşamadan Ölmeyeceğim
Yaşamadan Ölmeyeceğim
Yaşamadan ÖlmeyeceğimMaud Ankaoua · Yan Pasaj · 2021677 okunma
Reklam
Kimselerin adını bile bilmediği uzak bir taşra kasabasına yerleşip; kendimi unutturmak, geçmişimi unutturmak, her şeyi sonsuza dek unutturmak, yaşarken silinmek yeryüzünden...
Beni ben yapan sızıdan bile bir fayda umuyor. Ben kendimi özlerken o toplumdaki yerini beğenmeyen bir açgözlü çıkartıyor içimdeki sızıdan... Yüzümdeki öyküyü unutturmak istiyor bana.
“Ben yalnızca senin için güzel olacaksam, sana beğendirmek için kendimi, olanları umursamayıp en güzel bakışımla geleceksem yatağına, sen bütün bunları unutturacaksan bana, unutturmak için hiç bakmayacaksan pencereden, o kısa unutma anından sonra, vücutlarımızın bize acı veren gerginliğini giderdikten sonra bu pencereyi kapatarak unuttuğumuz, dışında, uzağında kaldığımız dünya nasıl yabancımız olursa, öyle yabancı oluruz birbirimize. Bir kısa anın ardından ayrı yönlere giden trenlere bineriz. Ya da o trenlere bile yetişemeyip tükenmişin üstünde çoğalırız.”
Sayfa 145Kitabı okudu
152 syf.
10/10 puan verdi
Bir küçük zamanda yolculuk meselesi ☻
Esselâmu aleyküm ve rahmetu’llâhi ve berekâtûhû.. ﷽ Yine oğlum için aldığım ve ondan evvel okuduğum çok sevdiğim kitaplardan birinin yorumu ile geldim. Çocuk kategorisine ayrı bi sempatim olduğu doğrudur. Bunu da severek okudum. Çok eğlenceli, macera dolu, baştan sona kadar hem de :) eğlendirirken öğretiyor da tâbi. Kitabın adı neden Ramazan
Eyvah! Ramazan Kayıp
Eyvah! Ramazan KayıpElif Akardaş · Server Yayınları · 202262 okunma
Reklam
*Cehalete geri dönüşün cehaletten çıkmaktan çok daha zor olduğunu, hafızamın rahatsız eden darbeleriyle anlamıştım... Hatta belki yaratacağım yeni ve bomboş aklım sayesinde mutlu bile olabilirdim... *Zaten acıya ve yalana ne kadar dayanabileceğimi hep merak etmişimdir. Aslında sadece birkaç yıl merak ettim çünkü bir gece aynaya baktığımda,
Hatay/Antakya
Bir 23 Nisan günü Hatay/Antakya; 23 Nisan'da bir konteyner kente gitmiştik(katar konteyner kent). Çocukların bu bayram gününde bir nebze olsun acılarını hafifletmek, bir nebze olsun korku, acı dolu günlerini unutturmak için bir şenlik, kutlama falan düzenlenmişti. Ki 2-3 gün öncesi de bayramdı. Acı dolu bir bayram.. 23 Nisan günü o eğlencede
Gerçeği itiraf etmek gerekirse kaçıp saklanmak, kendimi unutturmak, dernekçilerin ve diplomatların yanına bir daha uğramamak yönünde çok güçlü bir ihtiyaç duyuyordum.
Sayfa 282Kitabı okudu
Bir gün, bir postanede rastlamış iki insanın birbirlerinden alabildiğine hoşlanmış olmaları güzel geçici bir rastlantı mı yalnızca? "Birine rastlamış sevmiş, tat almıştım, şimdi geçti, hiçbir iz kalmadı bende," denebiliyorsa bu rastlantıyı unutmak, hiç olmamış saymak gerekmez mi? Benim sana, senin bana verdiğimiz yalnızca bir tatsa, bu alışveriş niçin bir "Hadi eyvallah!"la bitmesin? Ben yalnızca senin için güzel olacaksam, sana beğendirmek için kendimi, olanları umursamayıp en güzel bakışımla geleceksem yatağına, sen bütün bunları unutturacaksan bana, unutturmak için hiç bakmayacaksan pencereden, o kısa unutma anından sonra vücutlarımızın bize acı veren gerginliğini giderdikten sonra bu pencereyi kapatarak unuttuğumuz, dışında, uzağında kaldığımız dünya nasıl yabancımız olursa, öyle yabancı oluruz birbirimize. Bir kısa anın ardından ayrı yönlere giden trenlere bineriz. Ya da o trenlere bile yetişemeyip tükenmişin üstünde çoğalırız.
Sayfa 145Kitabı okudu
100 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.