Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
533 syf.
5/10 puan verdi
Zihnini öldürme zırvalığına kendini kaptırıp bok yoluna giden Kayra'ya, Kinyas'ın evli-mutlu-çocuklu hayat üçgenine geçmesi şoku. Yazarın akıcı ve zengin bir anlatımı var. Bazen tam anlamıyla 'boş yaptığı' bazense 'Evet, güzel kurgulanmış bi sahne.' dedirttiği anlar oldu kitap boyunca. Ama kitabın asıl ayırıcı
Kinyas ve Kayra
Kinyas ve KayraHakan Günday · Doğan Kitap · 202227,1bin okunma
Ölümün tadına varmak
Cicero’nun mektuplaştığı Pomponius Atticus hastalığında, damadı Agrippa’yı ve iki üç dostunu çağırmış, demiş ki onlara: İyileşmeye çalışmaktan hiçbir kazancım olmadığı kanısına vardım. Hayatımı uzatmak için her yaptığım şey acılarımı da uzatıp artırıyor. Onun için hayatıma da hastalığıma da son vermeye kararlıyım. Bu kararımı hoşgörmenizi ve herhangi bir durumda beni vazgeçirmeye çalışmamanızı dilerim. Kendini açlıkla öldürme yolunu seçen Pomponius nasılsa birden iyileşivermiş: Ölmek için bulduğu yol sağlık getirmiş ona. Hekimler ve dostları bu mutlu olayı kutlayıp onun rahatlamasına sevinirlerken aldanıyorlarmış meğer; çünkü iyileşen hastayı kararından vazgeçirememişler ne yaptıysalar. Diyormuş ki Pomponius: O türlü, bu türlü nasıl olsa bir gün bu adımı atmak zorunda kalacağım; bu kadar ileriye gitmişken ne diye bırakıp bir daha yeni baştan zora sokayım kendimi. Adam ölüme öyle alıştırmış ki kendini, korkmak şöyle dursun can atar olmuş ona. Giriştiği savaşın doğruluğuna inandığı için onu bir an önce bitirme çabasına düşmüş. Ölümü böylesine tadarak, içine sindirerek beklemek, ölümden korkmaktan çok ötede bir şey.
Reklam
"Emekçilerin, ya aşırı çalışarak kendini öldürme ya da perhiz içinde sürünme şeklindeki bu ikili çılgınlığının karşısında, kapitalist üretimin büyük sorunu, üretici bulmak ve bunların gücünü misliyle arttırmak değil, tüketiciler keşfetmek, onların iştahlarını kışkırtmak ve onlar için yapay ihtiyaçlar yaratmaktır."
Aman sıkıntı, canım sıkıntı
Örneğin, Dostoyevski'nin Yeraltından Notlar'ının kahramanı şunu öne sürer: "Ve tüm bunların nedeni sıkıntı beyler, eylemsizlik bizi eziyor". Eğer Georg Büchner'in Leonce ve Lena'sını okursak: "İnsanların sıkıntıdan dolayı yapmadıkları ne var! Sıkıntıdan öğrenim yapıyorlar, sıkıntıdan ibadet ediyorlar, sıkıntıdan birbirlerini sevip, evleniyor ve çocuk sahibi oluyorlar ve nihayet sıkıntıdan ölüyorlar". Ve, doruk noktasına varmış bir biçimde, Lenz adlı hikayede, daha trajik bir vurgulamayla: "Çünkü insanların çoğu sıkıntıdan ibadet ediyor; diğerleri sıkıntıdan aşık oluyor, üçüncü grup erdem sahibi, dördüncü ise günahkar oluyor, ve ben, hiçbir şey, hiçbir şey ve hatta kendimi öldürmek bile istemiyorum: bu çok sıkıcı". Benzer olarak, Stendhal'in De l'amour'unda şu okunabilir: "Sıkıntı her şeyi yok ediyor, kendini öldürme cesaretine değin". Pessoa'da, sıkıntının intiharın bile alt edemeyeceği kadar radikal olduğu söyleniyor, "varolmuş olmayı bile kesmek" gerek. O halde sıkıntı hem edimleri aklamaya, hem de eylem karşısındaki bütünsel felci açıklamaya hizmet eder. Böylece, ister olumlu ister olumsuz tarzda olsun, sıkıntı insani eylemlerin büyük bir kısmının kökeninde yer alır. Bertrand Russell "Bence, şimdiye kadar, insan davranışlarının nedeni olarak sıkıntıya yeterince önem verilmemiştir. Sıkıntıda yüzyılları kateden büyük dürtülerden birini görüyorum, bugün hiç olmadığı kadar güçlü bir dürtüyü". diye yazar.
Titiz Veronika
Veronika kendini öldürme zamanının -sonunda!- geldiğine karar verdi. Bir manastırda kiraladığı odasını dikkatlice temizledi, kaloriferi kapattı, dişlerini fırçaladı ve yatağına uzandı.
687 syf.
·
Puan vermedi
·
9 günde okudu
Dostoyevski'nin okuduğum eserleri içinde şüphesiz en sürükleyici olanı Suç ve Ceza idi. Kitapta olay örgüsü ve karakterler çok güzel işlenmiş. Benim gözlemlediğim kadarıyla genelde ruh ve his tahlillerine yoğunlaşan Dostoyevski, bu eserinde karakterlerin fiziksel özellikleri ve mekân tahlilleri üzerinde güzel durmuş. Yeraltından Notlar
Suç ve Ceza
Suç ve CezaFyodor Dostoyevski · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2022160,2bin okunma
Reklam
İnsan sevdiğini aldatmaz aldatamaz. Kalbi böyle bir şey istemez. Hadi diyelim ki meyletti. İstese bile yapamaz. İnsan sevdiğini bir baskasinin yerine koyamaz. Dudakları birine aitken, başka bir dudağa dokunamaz. Aşkla tutmuşsa bir eli, başka bir eli öyle kolay tutamaz. Eğer gerçekten seviyorsa bir insan, nefsini başkasına uyandıramaz. İnsan sevdiğini aldatmaz aldatamaz. Sevdiğine böyle adi bir hata yapamaz. Başkasını onun yerine öyle kolay koyamaz. Kalbi aşkla doluyken, istese de şeytana uyamaz. İnsan sevdiğine kıyamaz. İçine işlemişse sevdiğinin her zerresi, ruhunu kimselere satamaz. Kalbi aşkla yanmayı öğrenmişse eğer, sevdiğini öyle kolay yakamaz. Bir kez ısıtabilmek için nefsini, sevdiğini cehenneme atamaz. Unutma; insanın en kalitesizi nefsine en hakim olamayanıdır. Eğer sevdiğin insan senden başkalarına bakabiliyorsa, dokunabiliyorsa, onunla yaşamaya devam etmek, kendini öldürmek demektir. Sen sen ol, içinde yaşamadığın insan için kendini öldürme.
“Deli olduğunun farkında mı? Bunu bilebilir misiniz?" "Evet farkında." "Deliliğinden kurtulmaya çalışmamış mı hiç... iyileşmeye?" "Hayır. O çok sevmiş deliliğini." "Nereden anladınız bunu?" “Bir zamanlar yatağının durduğu yerin tavanına takılı kan­ calardan... kendini öldürme fikrini bu kadar çok seven biri kendini de çok seviyor demektir... kendini ve deliliğini."
Direnmek boş Ya da kendi canına kıymak. Öldürme kendini. Öldürme!
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.