YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Bu incelemeyi ya hiç okumayın ya da başlamışken sonuna kadar tam olarak okuyun. Aynı Suç ve Ceza kitabının başrolü Raskolnikov gibi ya bir hiç olun ya da Raskolnikov'un emeli gibi
Mina Urgan, diyince sanırım aklınıza sanırım ilk önce güçlü bir Türk kadını profili gelmeli her şeyden önce. Kendisi profesör. İngiliz edebiyatını yalamış yutmuş bi isim. Çeviri kitapları da var zaten. Aynı zamanda da siyasi bir kişi olarak da bakmakta kendisine fayda var. Sağlam bir komunist demek lazım. Türkiye İşçi Partisi üyelerinden. Hiçbir dönem
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Okuyalı epey zaman oldu. Açıkçası bu kitabı incelemek isteği bu sitedeki incelemeleri okuyunca oluştu. İnceleyenlerin birçoğu uzun uzun açıklamak, örnekler vermek, neden desteklediğini anlatmak yerine adeta Muazzez Hanım’ın fanı gibi okunmalı, mükemmel şeklinde yorumlar yapıyor. O kadar garip, şişirilmiş inceleme
Görünürde iyi bir hayatı olan Veronika'nın da olan her şey ruhunda oluyor... Kitap, genç ve güzel bir kadın olan Veronika'nın intihar girişimi ile başlıyor.
"11 Kasım 1997 günü Veronika kendini öldürme zamanının geldiğine karar verdi." kitabın ilk cümlesi.
Veronika başarısız intihar girişimi sonrası gözünü bir akıl
Öncelikle buraya bir inceleme yazmadan önce ne kadar düşündüğümü bilemezsiniz. Öylesine bir kitap okudum ve kafamda öylesine sesler belirdi ki anlatamam. Kitabın her detayını anlayabilecek bilgiye sahip olduğumu maalesef düşünemiyorum, bir inceleme yazmaya da hakkım var mı emin de değilim açıkçası. Ancak kitaptan öylesine etkilenmiş bir haldeyim
Emil Michel Cioran, filozof, aforist ve denemecidir. Aslen Rumen dir ama Fransa da yaşamış ve Fransızca ya da hakimdir. Eserlerini hem Rumence, hem Fransızca yazmıştır. Kötümser bir yazar olarak onu yorumlamak doğru olacaktır. Aforizmalarında da, felsefi tarzında da bunu görmek mümkündür. Acı, çürüme ve nihilizm kitaplarında bol bol yer alır, bunu
Evet kitabı kapağına göre yargılayan birisi olarak söylüyorum:,gerçekten kitaptan olan beklentilerimi alt üst eden ve beklentilerimin üstünde olan bir eser .
Kitabın yazarı, Hasan ve emir arasında geçen ikili ilişkileri, aynı evde oldukları için dostluklarını, Emir ve babası arasındaki ilişkiye değinmesi yani burdaki kurgunun akıcı bir dille
Yazarın okuduğum ilk kitabıydı. Hiç bu kadar güçlü bir kalemi okumamıştım. İnanılmaz tespitlerle dolu bir kitaptı. Kitapta genel olarak insanlığın var oluşundan beri insanın, dönüştüğü menfaatçi insan yapısına ve üreten insan yapısına değinilmişti. İnsanlık var olduğundan beri 2 tip insan vardır. Birincisi üreten insan tipi, ikincisi kullanan
Bu videodan Lermontov'un hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz: youtu.be/3UL1oP5pifw
Zamanımızın bir kahramanı ya da zamanımızın esas kahramanları... Peki, kimdir bu zamanın kahramanları?
Oğuz Aktürk : Bir girizgah yaparak başlayalım o halde. Lermontov 1814'te, yani şu an
11 Kasım 1997 günü Veronika kendini öldürme zamanının - sonunda!- geldiğine karar verdi. Bir manastırda kiraladığı odasını dikkatlice temizledi, kaloriferi kapattı, dişlerini fırçaladı ve yatağına uzandı.
“İnsan sevince gözü kör oluyor, hatalarını göremiyorsunuz... canımı verebilsem yaşatabilmek için verirdim.” (Eşini 12 yerinden bıçaklayarak öldürme suçundan cezaevinde)
“Ortada yalın bir gerçek var. Gün geçmiyor ki bir kadın, erkek şiddetinin mağduru olmasın. Baskılanan, öldürülen ve hiçleştirilmeye çalışılan kadınların sayısı her geçen gün