Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
348 syf.
10/10 puan verdi
·
19 saatte okudu
Çok güzel bir yeşil taş buldum. Hemen çık gel. -Zorba
Burada okuma kayıtlarına aldığım kitaplar dışından onlarca kitap okudum. Fakat Zorba hayatımda okuduğum en güzel eserler içerisinde kesinlikle ilk beşte yer alacak düzeyde mükemmel bir kitaptı. Kitabın dili o kadar akıcı ki okurken kahramanlar gibi ansızın kahkaha atmanız çok olasıdır. Okurken çok fazla alıntı yazmış olsam bile bazen kitabın
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016bin okunma
260 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Varlık zamanın özüdür." vs "Zaman varlığın özüdür."
Martin Heidegger
Martin Heidegger
'in 1927 yılında yazdığı Magnum Opusu '
Varlık ve Zaman
Varlık ve Zaman
'; filozofun nezdinde henüz miâdını doldurmamışken, onun ışığında
Immanuel Kant
Immanuel Kant
ve
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
Georg Wilhelm Friedrich Hegel
felsefeleri hakkında kritiklerini ders notları olarak oluşturmaya başlamıştı. İşte bu kitap da Heidegger'in Hegel'in en meşhur -ama onu kapsayan
Mantık Bilimi (Büyük Mantık)
Mantık Bilimi (Büyük Mantık)
ve
Mantık Bilimi (Küçük Mantık)
Mantık Bilimi (Küçük Mantık)
eserleri kadar
Hegel’in Tinin Fenomenolojisi
Hegel’in Tinin FenomenolojisiMartin Heidegger · Alfa Yayınları · 202050 okunma
Reklam
517 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Martin EDEN sadece bir kahraman değildir!
Okuyalı yıllar olmuş olsa da hakkında inceleme yazmaktan keyif alacağım bir eser. İnceleme tartışmaları yaparken savunduğum nokta; bu kitabın ana fikrinin azmin başarısı olmadığıdır. Değerli Jack London`un kısmen de olsa otobiyografisiyle oluşturduğu bu kitabın ana fikri; yanlış amaçlarla doğru bir karar vermenin yanıltıcılığı ve benzer sebeplerle
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,3bin okunma
Efendinin hareketi yanılsaması, sözceleme seviyesi (içerisinden konuştuğum öznel konum) ile sözcelenmiş içerik arasındaki çatışmada ortaya çıkar. Yani Efendiyi tanımlayan şey, beni tamamen içine çeken, içerisinde 'söylediğim şey olduğum', bütünüyle gerçekleştirilmiş, kendi kendine yeten ve performatif olan söz edimidir. Böyle ideal bir çatışma elbette fantazi boyutunu engeller çünkü fantazi, sözcelenen içerik ile sözceleme konumunun arasındaki boşluğu kapatmak için ortaya çıkar: fantazi "Bana tüm bunları neden anlatıyorsun? Bana bunları anlatarak ne yapmamı istiyorsun?" sorularına bir cevaptır. Fantazi boyutunun yine de varlığını sürdürmesi gerçeği Efendinin söyleminin kaçınılmaz başarısızlığına işaret eder. Zaman zaman 'sadece bir nesne olarak muamele gördüğü' genelevlere giderek kendisini mazoşist ayinlere katılmak zorunda hisseden ünlü yöneticiyi düşünün: astlarına emirler yağdırıp onların hayatlarını yöneten topluluk içindeki etkin varlığı (Efendinin söyleminin üst seviyesi: S1-S2), diğerlerini eğlendirmek için onların fantazilerine maruz kalan edilgen bir nesneye dönüşür (alt seviye: $-a). Kant felsefesinde arzu yetisi, tesadüfi nesnelere bağlıdır, "patolojik"tir ve bu yüzden "arzunun saf yetisi" olamaz ve "saf arzunun eleştirisi" yapılamaz. Lacan'da ise psikanaliz KESİNLİKLE 'SALT arzunun eleştirisidir. Başka bir deyişle arzunun patolojik olmayan ('a priori') nesne-nedeni vardır: küçük başka nesnesi.
Sayfa 711 - Günümüzde Tahakkümün Yapısı: Lacancı Bir Bakış, Slavoj ZizekKitabı okuyor
Yine de birini sevmek kaçınılmaz olarak bir gün onu kaybetmek anlamına da geliyordu;eğer reddedilerek ya da ihanete uğrayarak kaybetmediğiniz sürece kesinlikle ölümle sonuçlanırdı. En azından yalnızken incinme riski yoktu. Ne de olsa sahip olmadığınız bir şeyi kaybedemezdiniz
İnsan haklı hareketin mutlak sürekliliğini kavrayamaz. İnsan herhangi bir hareketin yasalarını ancak o hareketin rasgele seçtiği öğelerini incelediği zaman anlayabilir. Bununla birlikte, insanın yaptığı hataların büyük bir kısmı, sürekli hareketin sürekli olmayan öğelere rastgele bölünmesinin sonucudur. Antik çağlarda sofizm adı verilen ünlü
Sayfa 317Kitabı okudu
Reklam
Geceyi seven insanların daha mutsuz olduğunu keşfettiğimden beri sabahlamayı bırakmıştım. Her gün düzenli olarak saat 06.00'da uyanıyor ve güne zorlanmadan uyum sağlıyordum. Taze sıkılmış portakal suyu ile yapılan kahvaltıların kesinlikle mutlulukla alakası vardı, aslına bakılırsa kahvaltı yapmanın doğrudan kendisi bedava bir mutluluktu. Ki
·
Puan vermedi
Atsız şaheseri..
Ankara Savaşı'ndan Varna Savaşına kadar ki dönemi anlatan bu roman, "Deli Kurt" lakaplı Osmanoğlu kanı taşıyan bir tımarlı sipahinin yaşamını ele almakta. İsa Çelebi taht savaşında yenileceğini anlayınca oğlu Murat'ı en yakın gördüğü askeri Çakır'a emanet ediyor. Oğlu Murat'a kesinlikle Osmanoğlu kanı taşıdığını ona söylememesini, söyler ise Osmanlı'nın onu tehdit olarak görüp öldüreceğini söylüyor. Annesinin ve babasının kim olduğunu bilmeden büyüyen Deli Kurt, delikanlı çağına geldiğinde savaşçı ve atılgan kişiliğinden dolayı kendisine Osmanlı ordusunda yer buluyor. Ve baş karakterimizin deli dolu yaşamı başlamış oluyor. Atsız'ın akıcı anlatımı ve kitapta geçen olayların çok hızlı gelişmesi sizi kitaba hapsediyor. Mitolojik ögelere ve olağanüstü durumlara sıkça rastlayıp Atsız'ın betimleyici anlatımları ile sanki kitap içinde yaşayan karaktermişsiniz gibi bir havaya kapılmanız kaçınılmaz olacaktır. İyi okumalar dilerim :)
Deli Kurt
Deli KurtHüseyin Nihal Atsız · Ötüken Neşriyat · 202015,6bin okunma
Kesinlikle...
“Dünyayı ayakta tutma" mücadelesi daha çetin bir hal aldı, ama "tufan" kaçınılmaz değil. Gelecek önceden yazılmadı, onu yazmak, düzenlemek, kurmak bize düşüyor; bunu yüreklilikle yapmalıyız, çünkü çok eski alışkanlıklardan kopmayı göze almak gerekiyor; gönül yüceliğiyle yapmalıyız, çünkü bir araya getirmek, güçlendirmek, dinlemek, içine almak, paylaşmak gerekiyor; her şeyden önce de bilgelikle yapmalıyız bunu. Kökenleri ne olursa olsun, kadını erkeği, bütün çağdaşlarımıza düşen görev bu ve bu görevi üstlenmekten başka seçeneğimiz de yok.”
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.