Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Harika bir bakış açısı. İmzamı atıyorum altına...
"Evet. - Hayır! - Tanrım, bilmiyorum. Beni teşvik et, Frank, ya da tavsiye etmem de, birşeyler söylesene." "[...] Bak, Lynn, kahrolsun, yanlış nedir doğru nedir kim bilebilir ki? Belki genel bir ahlak standartı diye birşey vardır, ama bunun altında herkes başka birşey anlıyor. Kimse beş sene sonra neyi doğru bulacağını bilemez. İnsan bir kesinlikle bile diyemez ki: beş sene önce doğru ve yanlış bulduğum, hakikaten doğruydu, ve hâlâ da doğru. Buna rağmen kös kös oturup şöyle de diyemez: Bilmiyorum işte doğru nedir yanlış ne, bundan dolayı nötr kalıyorum. İnsan bir karar vermeli, hem de an itibarı ile doğru ve yanlış bulduğuna dayanarak. Ve ben de tam olarak bunu yapıyorum. Kendi görüşümü an itibarı ile kesin doğru olarak görüyor ve ona göre hareket ediyorum. Ve sonuçlarının tüm sorumluluğunu üzerime alıyorum. Eğer yanıldıydam ve bundan dolayı zarara uğrarsam, bu benim meselem. Ama sen, benim şu anki hakikatimi mutlak hakikat olarak algılarsan, ve sonra zarara uğrarsan, işler değişir. Mesele şahsileşir. Kendi başıma gelenin sorumluluğunu üstlenirim - ama senin başına gelenin değil!" "Ama seni kimse sorumlu tutmaz ki, Frank!" "Tutar tabi - ben kendim!"
Sayfa 116Kitabı okudu
“Muhtemelen kitabı hemen elime alıp okuduğumu düşüneceksiniz.” Kesinlikle hayır. Önce bir kitabım olmasının sevincini yaşamak istiyordum.” Stefan Zweig’in intihar etmeden önce yazdığı son eseri. Ben çok beğendim. Herkesin okumasını tavsiye ediyorum, şimdiden iyi okumalar diliyorum. :))
Reklam
_Eğer birinin ruhunu görmek istiyorsanız, ona hayallerini sorun. _İnsan doğasındaki en derin prensip, "takdir edilme" isteğidir. _Alaycı tiplerin aslında acılarını gizlemeye çalıştığı gerçeği doğrudur. _İnsanın dünyadaki durumu, kedinin kitaplıktaki durumu gibidir; görür ve duyar ama hiç bir şey anlayamaz. _Yanlış anlayanlar tarafından
"Seksi ve bağımlılık yapan bir romandan bekleyebileceğiniz her şeyin mükemmel bir karışımı! Yüzünüzü kızartacak, bazen kalbinizi kıracak fakat sonra pır pır ettirecek ve ardından kahkaha attıracak... Kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu yılın en sevdiğim romanı!" —AestasBookBlog
Son . Kitabı kesinlikle tavsiye ediyorum.Dopdolu.
. . Nasıl ki tamamen kendinizi has bir dile sahip olamazsınız, tamamen kendinize has bir espri anlayışına sahip olmanız da mümkün değildir. . .
Sayfa 161Kitabı okudu
Spinoza ve Tanrı (okumaya değer)
Tanrı şöyle derdi: Dua etmeyi ve göğsüne yumruk atmayı bırak! Yapmanı istediğim şey, dünyaya çıkıp hayatının tadını çıkarman. Eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum. Kendi inşa ettiğin ve benim evim olduğunu söylediğin o soğuk, karanlık tapınaklara gitmeyi bırak Evim dağlarda, ormanda, nehirlerde,
Reklam
・・・ Yaşamak//Yu Hua Umudumuzu yitirirsek nasıl yaşardık? Hayatın kıyısından tutunup yaşamaya çalışanların öyküsü.. Bir gezginin bir köy gezisi sırasında Fugui ile karşılaşmasını ve Fugui’nin anlattığı hayatını okuyoruz. Çin’in Mao ve Kültür Devrimi Dönemi bahsedilen konular arasındaydı.Çin tarihi hakkında bilgim yoktu açıkcası bu sayede bu
Spinoza’nın Tanrı’sı
tanrı şöyle derdi: dua etmeyi ve göğsüne yumruk atmayı bırak! yapmanı istediğim şey, dünyaya çıkıp hayatının tadını çıkarman. eğlenmeni, şarkı söylemeni ve senin için yaptığım her şeyin tadını çıkarmanı istiyorum. kendi inşa ettiğin ve benim evim olduğunu söylediğin o soğuk, karanlık tapınaklara gitmeyi bırak. evim dağlarda, ormanda, nehirlerde,
Onu sevmek, nefes almak gibidir. Gel de nefes almaktan vazgeç şimdi" demiş Mevlana. Sevmek, şansın yoksa yaşarken ruhen ölmeyi göze almaktır. Stefan Zweig' in Satranç kitabını okudum ve beğenmişle beğenmemiş arasında kaldım. Yalnız iyi olan bir tarafı var bu yazarın; olay örgüsü kuvvetli ve okurken film izliyormuşçasına bir his uyandırıyor.
Odanın diğer yanında, sedirin karşısındaki duvar boyunca, masayla soba arasında kibirle gülümseyerek volta atıyordum. Var gücümle onlarsız da idare edebileceğimi göstermeye çalışıyor, bir yandan da çizmelerimin topuklarını kasten, sertçe vurarak gürültü ediyordum. Ama hepsi boşunaydı. Onlar başlarını çevirip bakmadılar bile. Tam önlerinde masadan
82 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.