Dudaklarına belirgin bir tebessüm yerleşti. Bu tebessümün kime ait olduğunu biliyordum. Vatanını kaybetmiş halde doğmuş bir bebek, kuyuya yansıyan mavi gökyüzünü seven bir çocuk, gizlice karanlığı aydınlatarak şiirler yazan bir şair, hem adı hem özgürlüğü elinden alınan bir genç, anadilinde şiir yazdı diye kelepçelenen bir mahkum, tebessümü dudaklarına bir dövme gibi kazınmış yakışıklı bir erkek ve sonunda o tebessümü bile kaybeden adam…