Tatya'ya göre aşk, bütün yaz yalnız kalarak kitap okumak. Aşk, geç saatlerde yatmak. Aşk, karameli dondurma. En büyük aşkı da bu zaten.. Tanya dürüst ol, bütün yaz geç saatlerde yatsan ve gün boyunca dondurma yiyerek kitap okusan, çok mutlu olmaz mıydın?
Sayfa 116Kitabı okudu
Aşkı ara. Aşkı sakla, çünkü sen yazarsın! Aşk aramaktır. Saklan ki bir sırrın olduğuna hükmetsinler. Bir sırrın olduğunu sezdir ki, kadınlar seni sevsinler. Her kadın bir aynadır.
Reklam
"Bilmiyorum. Senin için çok saçma olabilir, ama..." bakışlarımı cama çevirdim. "Ben aşk istiyorum. Hani şu romanlarda olanlardan... Sende kitap okuyorsun, anlıyorsundur." "Kalp çarpıntısı, kelebekler, böcekler gibi saçmalıklar mı?" diye sordu hafif alaylı bir ses tonuyla. Benimle mi dalga geçiyordu, yoksa kitaplarda klişeleşmiş hislerle mi emin değildim? "Benimle dalga geçebilirsin." dedim. Sonuçta aşk romanı okusa bile erkekti. Hangi erkek aşkı isterdi ki? Kitaplardakiler hariç, çünkü onlar kusursuz aşık heriflerdi. "Peki, ya ben senden aşk istersem?"
Otantik KitapKitabı okudu
Miraç Yanıtı
Miracın sahibi Peygamber’in izleyicileri de bu miraçtan sürekli olarak pay sahibi olmak hak ve vazifesi doğrultusunu hiç yitirmemek borcundadırlar. Miraç mucizesi onlara bu bilinci vermek ve bu sorumluluğu aşılamak için bağışlanmıştır. “Miraç ruhu”nu taşımak: Müslüman, bu psikolojiyle ayrılır öbür inanç ve inançsızlık adamlarından. “Bir günü
Diriliş Yayıncılık
“Böylece, kitapların vaat ettiği, benimse hayatta hiç karşılaşmadığım aşkı başka yerde aradım.”
"Aşk da inanç gibi aslında" diye devam etti Peri. " Sonucunu bilmediğin, bilemeyeceğin halde koyuvermek kendini. Bu dünya da birçok şey inanç işi aslında. Bir kitap yazmak. Yeni bir şehre yerleşmek. Sonunu bilmediğin maceralara atılmak. Hepsi bir nevi inanç işi. Aşk bu duyguyu percinliyor. Deli bir esriklik. Kendi sınırlı varlığının ötesinde biriyle bağ kurmanın güzelliği. Ama işte insan kendini aşka- ya da inaca- fazla kaptırırsa, dogmaya dönüşüyor her şey. Ne aşkı, ne inaci abartmamalı. Hiçbir şeyi putlaştırmamalı."
Sayfa 417
Reklam
İnsanlar aşka düştü diyorlardı ama düşününce düşmek çok üzücü bir kelimeydi. Düşüşler hiçbir zaman iyi olmazdı. Yere düşülürdü, geriye düşülürdü, düşerek ölünürdü. Aşka düştüğünü söyleyen ilk kişi her kimse aşkı çoktan bitmiş olmalıydı. Aksi hâlde buna daha iyi bir şey söylerdi.
Kendimi mutsuz ve bomboş hissediyorum. Sanki bir parçam kaybolmuş gibi.
-SON-
Çocuklukta sevmek Bu ikinci elin aşkı Ay çıktığı zaman Güzelliği katedrallerden atarlar Cam gibi cam gibi Korkunç ağlama başlar O kadar yalnızsın Kapıyı örerlerse ne yaparsın Soyut ve zorunlu Acı çocuklara benzer Sokaklar çok daraldı Okunacak kitap kalamamış evde Korku daha da yaklaştı Öpülen yerleri kadının Yavaş yavaş çürüyor Gülümseyişin geçmiş şehirlere Boyalar dökülmüş (Ya bu neye benziyor)...
Sayfa 249Kitabı okudu
RAHATI KAÇAN AĞAÇ Tanıdığım bir ağaç var Etlik bağlarına yakın Saadetin adını bile duymamış Tanrının işine bakın Geceyi gündüzü biliyor Dört mevsimi, rüzgarı, karı Ay ışığına bayılıyor Ama kötülemiyor karanlığı Ona bir kitap vereceğim Rahatını kaçırmak için Bir öğrenegörsün aşkı Ağacı o vakit seyredin.
1.000 öğeden 981 ile 990 arasındakiler gösteriliyor.