Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü... Akıl çağıydı, akılsızlık çağıydı... İnanç devriydi, kuşku devriydi... Mevsimlerden Aydınlık'tı, mevsimlerden Karanlık'tı...
Fransız İhtilali, Paris, Londra, monarşi, giyotin, intikam, nefret, açlık, sefalet, sadakat, dostluk...
Doktor Manette, güzel kızı Lucie, sadık dostu Mr. Lorry, soylu sınıfından Charles Darnay ve Avukat Sydney Carton...
Üç bölümden oluşan kitabın ikinci bölümünde çoğalan ve birbiriyle alakasız görünen karakterler kitabın sonunda ustaca birbirine bağlandı. Kitap ihtilal döneminde Paris sokaklarını gözümün önünde canlandırmakla kalmayıp, karakterlere dair pek çok duyguyu da hissetmemi sağladı. Özellikle son bölüm çok seri aktı ve merak uyandırdı. Şaşırtıcı bir sonla bitti.
Tam bir dönem kitabıydı ve etkileyici tasvirler vardı. Dilini ve çeviriyi sevdim, çok zorlamadı. Genel anlamda keyifle okudum.
İki Şehrin HikayesiCharles Dickens · Koridor Yayıncılık · 201958,5bin okunma
"Veba sevme gücünü ve hatta dostluk duygusunu herkesin elinden almıştı. Çünkü aşkın biraz olsun geleceğe gereksinimi vardır oysa bizler için artık kısa anlardan başka bir şey yoktu."
•Doğa ile savaş halindeyiz. Eğer kazanırsak, kaybedeceğiz. Hubert Reeves
Doğayla iç içe, teknolojiden ve çıkar çatışmalarından uzak doğayla iç içe, huzur içinde yaşayan 40 hanelik bir ada "Son Ada"... Bu durum tek bir insanın oraya gelmesiyle, eski bir devlet başkanının gelmesiyle son bulur. Başkan burayı turizme kazandırma ve oteller yapmak ister. Adada buna karşı çıkan 3 5 insan dışında kimse olmayınca da başkan doğaya savaş açar. Martıları yok etme, ağaç kesme, ormanları yakma, orada yaşamayan canlılar getirmek...
Aldığı her yeni karar, attığı her adım ayağına dolanır ve işler dahada çıkılmaz olur ve adada artık eski huzur, anlayış, dostluk kalmamıştır.Zaten gün geçtikçe ada yaşanmaz bir hal almaya başlar.
Günümüzü anlatan ders niteliğinde herkesin okuması hatta ara ara okuması gereken bir kitap.
Son AdaZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 201351,1bin okunma
Ben buradayım Kudüs’te #okudumbitti
#BenBuradayımKudüste , Kerem adlı çok tatlı ve akıllı bir çocuğun hikayesini anlatıyor. Kerem, okuyucuları kendisinin, ailesinin ve yaşadığı çevrenin renkli dünyasına davet ediyor. Ancak Kerem’in hikayesi sadece kendi dünyasıyla sınırlı kalmıyor; o, bizi Kudüs’e ve Filistin’e kadar götürüyor.
Kitap, Kerem’in anlatımıyla okuyucuları kendi evine misafirliğe çağırırken, aynı zamanda dünya coğrafyasını, güneş sistemini ve evreni de keşfetmeye teşvik ediyor. Bu keşif yolculuğu, okuyucuları hayretler içinde bırakıyor ve evrenin muhteşemliğini fark etmelerini sağlıyor.
Ancak kitabın en güçlü yanı, Kerem’in büyüklerin söylemesi gerekenleri hatırlatması ve barış, dostluk ve sevgi gibi evrensel değerlere vurgu yapmasıdır. Kerem, herkesi bir araya gelmeye ve birlikte yaşamanın güzelliklerini keşfetmeye çağırıyor. Onun çağrısı, insanların birbirine olan sevgi ve saygılarını hatırlamalarını sağlıyor.
“Ben Buradayım Kudüs’te”, çocukların dünyayı ve birbirlerini daha iyi anlamalarına, farklı kültürleri ve coğrafyaları keşfetmelerine yardımcı olan etkileyici bir kitap. Kerem’in hikayesi, okuyucuları sevgi dolu bir dünyanın mümkünlüğüne inanmaya teşvik ediyor. Bu kitap, çocuklara değerli bir mesaj sunarken aynı zamanda onları eğlendiriyor ve düşündürüyor. Kesinlikle tavsiye ederim!
#kitapkolikkafasiçocukkitabıyorumu #narçocuk @gencnar @nar.cocuk
MAHALLEDEN ARKADAŞLAR
SELÇUK AYDEMİR
222 SAYFA
"Söz anne seneye uslu bir çocuk olucam."
"Seneye mi?”
“Bir anda olmaz anne, yavaş yavaş. Sigarayı babam iki senede bıraktı, ben de yaramazlığı birkaç ayda anca bırakırım.”
️Nisan ayını ortak okunacak kitaplara ayırmıştım ve değerli dostlarla, çok güzel kitaplar okuduk şimdiye kadar. Güzel olmaları yanında biraz da hüzünlü, yorucu eserlerdi. O halde araya eğlenceli bir kitap alayım dedim ve sıralamasını takip etmemiş olsamda Selçuk Aydemir kalemini seçtim kendime. "Liseden Arkadaşlar" kitabını severek okumuştum bir süre önce. Kahramanımız Selçuk'un çocukluğuna yol aldım bu eserle.
️90'lı yıllara döndük hep birlikte. 9 yaşındaki Selçuk, yakın arkadaşları Mete ve Serkan ile bir çete kurmaya karar verir. Büyük bir rakipleri vardır. Kendilerinden bir kaç yaş büyük İsmet. Aslında Selçuk İsmet'in çetesine dahil olmayı istemektedir fakat kabul edilmeyince kendi çetesini kurup, İsmet'in saltanatına son verme kararı alır.
️Mahalle kültürü, komşuluk ilişkileri, arkadaşlık, dostluk, vefa üzerine oldukça eğlenceli bir eserdi. Cep telefonlarının olmadığı, teknolojinin henüz herkesi ele geçirmeye başlamadığı, mahalle bakkallarından veresiye alışveriş yapıldığı, hep birlikte Hıdırellez ateşi yakılarak eğlenildiği günlere dönmek çok güzeldi. Selçuk ve arkadaşlarının bu doğal ve sevimli anlarına tanıklık etmek için tavsiyemdir, mutlaka okuyun. Sırada iş hayatındaki maceraları var kahramanımızın.
LÜTFEN KİTAP OKUYALIM!!!
Evet bu dünyanın yuvarlaklıgma akhm yattı.
Yuvarlak. .. Yuvarlak oldugundan dönek... Dönek oldugundan CIVlk. .. Yürekli babayigitlerin işi çetin Kamil Bey, işi çok çetin ...
Sag olsun, bizim Ari f Bey'e bakarsan, dünyada herkesten kuşku lanacaksm, babandan bile ... Peki, o zaman arkadaşlık nerde kalır, dostluk ... Ittihatçıhk? Niyazi'ye kızıyor. Söylediklerini duy dunuz. Bakarsan, azıcık dogru gibi ... Ama, nice dogru görünen ler yanlış çıkmadı mı? Bence insan en çok görünüşe aldanıyor.
Dogru sandıgınız yerde yanılıyorsunuz. Sabahtan beri düşünü yorum. Bence, ya bu sizin Niyazi, bir başka Zeybek Niyazi'dir ya da bu işin içinde, bir büyük mesele vardır. Mesele dedimse, vatan millet meselesi... Sabahtan beri düşünüyorum. Kafam kaza na döndü. Hayır, olamaz! .. Benim Niyazi kötü oglan degildir, muhterem ... Kötülük, bu çamur dünyada ... Eskiler "Dünyanın ucu uzun .. " demişler. Neden demişler? Işlerin iç yüzü geç anla şılıyor da, ondan ... Bugünlere geldimi, ucu büsbütün uzadı, ce nabetin ... Uzadı ki yetişmeye ömürler yetmez oldu. Biz işe "Ha düzeldi, ha düzelecek" diye başladıydık.
“ Bunca acıya rağmen hâlâ hayatta olduğumuza göre ya üçkağıtçıyız ya da umudumuz var. Ben kendimi üçkağıtçı gibi hissediyorum.. ”
| Sinek Isırıklarının Müellifi
| Barış Bıçakçı
Selâmlar
Hacimce az edebiyatça zengin bir kitap mı okumak istiyorsunuz?
Sinek Isırıklarının Müellifi okuyunuz.
Yıllarıdır içinizde kelimesini bulamadığınız anlamlar yük
Hindistan’da bir çocuk yavru fille arkadaş olup onu eğitir. Kari adı verdiği fili ve Kopee adında bir maymunu vardır. Birlikte birçok şey yaşıyorlar. En sonda da İngilizlerin kibrit atması üzerine çıkan yangında fili serbest bırakıyor. Adamlar biri ezilerek ölür ve Kari de ormana kaçar. Kitap böyle biter.
Kari köpeklerden korkmamayı öğrenirken bie köpeği çiğneyerek öldürür, sonra bie yılanın üstüne basıp eser. En sonda da bir insanı… Bunların dışında dostluk konulu güzel bir kitap.
“Hayatımız bazen kirli bir su birikintisi gibi bir yer olabilir. Ancak bu hikaye o kirli su birikintisinin içinde bile parıldayan yıldızlar olduğunu unutmamanın hikayesidir.Bu kitabın bugün yıldızların parılladığı kirli su biri birikintisinde yürüyecek çocuklara bir tür kılavuz olabileceğine inanıyorum zor ve korkutucu olabilir ancak kaçmadan,
“Onlar ka-tet’ti.Çok şeyden oluşan bir tek.”
Şu ana kadar seri içinde en sevdiğim kitabı bu oldu.Çünkü bu kitabında Roland’ın çoçukluğunda yaşadığı bir hikayeyi okuyoruz.Çok güzeldi.Bir o kadar da hüzünlü..Gözlerimin dolduğu sahneler oldu.Aşk,dostluk,intikam ve aksiyonun iç içe geçtiği bir kitaptı.Ve yazarın bunu dolu dolu yazmış olması..Hiç bitmesin istedim.
Büyücü ve Cam Küre de olaylar kaldığı yerden devam ediyor.Üçüncü kitap aşırı heyecanlı bir yerde bitmişti.(Peki yazarın bu kitabı 26 yılda yazması?Seriyi daha ilk çıktığı zamanlarda keşfedip okuyan insanları düşünemiyorum bile.İnsan çıldırır meraktan.) O heyecanlı yeri atlattıktan sonra Roland dostlarına geçmişinin bir bölümünü anlatmaya başlıyor.Bu kısım zaten kitabın en büyük yerini kaplıyor ve okurken o hikayeden kopmak istemiyorsunuz.İsimlerini sıkça okuduğumuz Cuthbert ve Alain ile Roland’ın bi kasabaya gelmeleri ve orada başlarına gelen olayları okuyorsunuz.Ve Roland’ın ilk aşkı Susan’ı.Sonunun ne kadar mutsuz biteceğini bilsem de bu kadarını beklemiyordum.Böyle hüzünlü bir son..Kalbim hala kırık.Hikayede yine bazı kehanetler ortaya çıktı ve şu anla bağlantılı bazı şeyler var.Ayrıca yine evren ve kule hakkında yeni bilgiler edindim.Hikaye git gide büyüyor ve o kadar detayı akılda tutmaya çalışmak yorucu olsa da okuması çok keyifli.Hiç ara vermeden diğer kitaba geçeceğim.
“Uzun günler ve tatlı geceler sizinle olsun.”
Roland Deschain
İnsana , dostluğa, sevgiye, erdeme , degerlere ve insan ilişkilerin de tutarlılığa dair okunmaya değer çok kıymetli bir kitap .
"Erdemin yokluğunda dostlukta olmaz ."
Dostluk ÜzerineMarcus Tullius Cicero · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,421 okunma
Dostluk dediğin güzel bir kitap
Hava gibi
Su gibi
Ekmek gibi
Vazgeçilmez bir tad
Sonuna kadar dayanmak şart
Dostluk dediğin eşsiz bir kitap
Sevmediğin sayfaları varsa atla
Sayfayı kökünden yırtmak şart mı? 🍂🌿
Harry Potter serisinin 2. Ikinci kitabı Sırlar odası.
Kitapta dostluk, vefa, bilgelik, doğruluk… hepimizin olmasını istediğimiz özellikler Harry Potter ve arkadaşlarında birleştirilmiş. Birinci kitaptan hariç olarak bu kitaptaki Doby karakteri hikâyeye güzellik katmış.
Kitap öyle güzel yazılmış ki sanki kitabı okumuyorsunuz da içinde yaşıyor muşsunuz gibi... Tom’un güncesinin Harry Potter’ı bir anına ışınlayıp o ana tanık ettirmesi gibi; yazar kitap boyunca sizi kitabın içinde yaşatıyor adeta.