Kitap bir limandı benim için. Kitaplarda yaşadım. Ve kitaptaki insanları sokaktakilerden daha çok sevdim. Kitap benim has bahçemdi. Hayat yolculuğumun sınır taşları kitaplardı.
Check check check... checkmate!
Suçluluların davranışlarıyla ilgilenen suç psikiyatrist uzmanı Dr. Claps, bir seri katilin izini sürmektedir. Bu defa Dr. Claps'ı zor durumda düşürecek bu seri katil akıllı, temkinli ve acımasız biridir. Kurbanları hep kadınlar olmuştur, kadınların şah damarını kesip, 'vajinalarına' zarf açacağı yerleştiren bir
Az bir zaman oldu bu kitabı okuyalı ama nedense inceleme yazmadığımı fark ettim. Neden diye sorguladım da adının verildiği kitap kahramanının bir kadın olarak bende oluşturduğu silik sıradan tipi miydi acaba demekten kendimi alıkoyamadım.
Sıradan silik desem de okumakta tereddüt etmeyin aman sakın! Sıkıcı sıradan bir yaşamdan sıradan
Ünlü edebiyat eleştirmeni Belinski, İnsancıklar'ı okuduğunda çok beğenince, ilerde Dostoyevski'nin büyük bir yazar olacağını söylemiş. Zaten hali hazırda zihninde Öteki bulunan Dostoyevski, Belinski'nin de onu sıklıkla sıkıştırması üzerine, bu kitabı büyük bir hevesle yazmış. Arada yazmaya ara verdiği, hız kestiği dönemler de olmuş. Kitabın baş
Kitabınızı nasıl alırsınız; çayla, kahveyle, klasik müzikle, gün ışığında, gece lambasında?
Peki kitap okumak için gününüzün kaç saatini ayırırsınız; üç dört saat, otuz kırk dakika?
Ya kitabınızı nasıl okursunuz; tertemiz tutup aralarına not kağıtları koyarak veya kitaptaki her güzel cümlenin altını çizip yanına notlar yazarak?
Bir kitabı
Lise yıllarımda İngilizce öğretmenim proje ödevi olarak bir kitap çevirmemi istemiş ve
Beyaz Diş isimli kitabı vermişti. O döneme rastlıyor
Jack London ile tanışıklığım. Tanıdığım eski bir öğretmenim ile oturmuş bir gün sabahtan akşama kadar çevirmiştik kitabı. O kadar çok sevmiştim ki... (Bu sevgi ve proje o yıl İngilizce'yi geçmeme yetmedi. Ama