Hayatın Anlamı
Bir Yahudi olarak toplama kampında dayanılmaz acılar çekmiş Viyanalı psikiyatrist Victor Frankl, "haz istegi"nin birincil motivasyon kaynağımız olup olmadığını dahi sorguladı. Frankl, bizlerin " anlqm isteği" ile harekete geçtiğimizi ve hayattaki en önemli motivasyonun hayatın anlamını bulmak olduğunu söyledi. Olayların bizi nasıl etkilediğine dair karar verme özgürlüğümüz vardır ve olayları bizim için anlamlı kılacak şekilde yorumlamayı seçebiliriz. Bu şekilde, anlamlı kılındığı takdirde acı bile bizler için dayanılır hale gelebilir.
Sayfa 172Kitabı okudu
_Olmak sözüyle, kişinin hiçbir şeye sahip olmadığı ve istek de duymadığı, yaratıcı bir varoluş biçimini anlatmak istiyorum. _Sahip olmak(olmamak) eğilimi, yaşamlarının ana konuları; para hırsı, şöhret ve yönetim gücüne erişmek olan batı toplumlarına özgüdür. _Sahip olmak eğilimindeki bir insan, mutluluğu başkalarına üstün olmakta ve fethetme,
Reklam
_Muhteşem bir şey, bir yerlerde keşfedilmeyi bekliyor. _Kozmos’un keşfi, kendi kendimizin keşif yolculuğudur. _Hayal gücü bizleri çoğu zaman bilinmedik diyarlara götürür ve o olmadan hiçbir yere ulaşamayız. Kuşku da bize, düş ürünüyle gerçek arasındaki farkı bulmamızı ve varsayımlarımızı sınamamızı sağlayan yolu açar. Bütün o buluşlarla keşifler,
Nazilerin korkunç toplama kampından kurtulmuş bir nörolog ve psikiyatr olan Viktor Frankl kalan yıllarını hayatın anlamını kavramaya çalışarak geçirdi. İnsanın anlam arayışı kitabında, "Kimse bir diğer kişiyi sevmedikçe onun varlığının farkında olamaz. Onu sevdiğinde içindeki, henüz harekete geçmemiş ve geçecek olan potansiyeli görür. Dahası sevgisiyle, seven kişi sevilenin de bu potansiyelleri harekete geçirmesinin sebep olur."
Sayfa 234Kitabı okudu
Ben bir kitap okuyuncaya kadar o iki tane okurdu ama o kendi uydurduğu şeylerin büyüsünden hoşlanıyordu. Yıldırım gibi toplama çıkarma yapabilirdi ama kendi alacakaranlık dünyasını tercih ederdi; bebeklerin uyuduğu, sabah zambakları gibi toplanmayı beklediği dünyayı.
Sayfa 182
_İnsan, kim olduğunu ancak felakete uğradığında gerçekten anlıyor. _Önemsiz bir şahsiyet olan bu Habsburglu kadının kurduğu neşeli, tasasız oyun dünyasına devrim dalıvermeseydi, o da gelmiş geçmiş yüz milyon kadın gibi sakin sakin yaşayıp gidecekti. Dans edecek, sevecek, gülecek, süslenecek, çocuklar doğuracak, en sonunda da sessizce bir yatağa
Reklam
309 öğeden 241 ile 250 arasındakiler gösteriliyor.