Martin Eden gibi otobiyografik romanlardan biri. Yazar gazeteye yazı yazarak geçimini sağlamaya çalışıyor. Ama bunu başaramadığı için ve tek gelir kaynağı da bu olduğu için, fakirlikten dolayı bir nevi her konuda açlık yaşıyor. Bir insanın cebinde para olmadığında; ne bir yerde barınabilir ne de yemek yiyebilir. Yani Maslow'un ilk basamağındaki fizyolojik ihtiyaçlardan mahrum kalıyor. Bir süre yazarın insan onuru; onun para çalmasına, eskiden hoşlandığı insandan para kabul etmek gibi durumlara engel oluyor. Ama açlık o denli yüksek seviyelere varıyor ki; normalde kabul etmeyeceği onursuz şeyleri kabul eder hale geliyor. Barınma, yemek, sağlık, saygınlık, sevgi... her şeyi kaybetmiş bir onuru kalmıştı yazarın ama onu da kaybediyor. Kitap her sayfasında insanın birkaç temel şeyden mahrum kaldığında ne kadar aşağılabileceğini anlatmış. Fena anlatmamış, okunur.
Çok düzgün bir insan dahi; barınma, yemek, saygınlık ve sevgi gibi önemli ihtiyaçların hepsinde açlık çekerse bundan çok daha aşağılıkta olur. İşin açıkçası yazar beklediğimden çok daha az aşağılık oldu...